Çok basit gibi görünen ama duyduğumuzda gerçekten kendimizi mutlu ve değerli hissettiğimiz bir cümle ‘Teşekkür ederim’.
Toplumda duyduğumuz hatta çoğu zaman söylemekten çekindiğimiz bu sihirli cümlenin adı ‘Teşekkür ederim’. Teşekkür ederim sevginin, saygının, hoş görünün, minnettarlığın, gönül borcunun, gönül almanın en güzel yoludur. Oysaki bizler teşekkür etmeyen bir toplum haline geldik. Çünkü bize yapılan iyiliklerin çoğunu, karşı tarafın görevi gibi görüyor herhangi bir borcumuzun olmadığını düşünüyoruz. Yapması gerekti zaten, göreviydi, mecburdu zaten. Şişen, şişirilen egolu, memnuniyetsiz, bencil doymak bilemeyen teşekkürsüz bir toplum haline geldik. Çok zor değil sadece iki kelime. Ancak iş birde saygı göremeye geldiğinde tüm saygıyı görmeyi beklersiniz. Atalarımız ne güzel söylemiş ‘Ne ekersen onu biçersin’. Bak bakalım beklediğin güler yüz saygı için sen ne yaptın? Tıpkı mıknatısın metali çekmesi gibi minnetinizde manyetiktir ve ne kadar çok minnet duyarsanız daha çoğunu çekersiniz. Bu evrensel bir kuraldır. Hayatta size verilenler için şükretmeniz gerektiğini pek çok insandan duymuşsunuzdur. Ama elinizdekilere şükretmenin onların kıymetini bilmenin yapabileceğiniz en güçlü alıştırmalardan biri olduğunu ve tüm hayatınızı değiştirebileceğini fark etmemiş olabilirsiniz. Ne kadar küçük olurlarsa olsunlar, sahip olduklarınız için minnet duyduğunuzda o şeylerin hemen arttığını göreceksiniz. Ne kadar az olursa olsun paranız için minnet duyarsanız maddi durumunuz mucizevi bir şekilde iyiye gider.
Toplumda teşekkür etmek önemli tabi birde kendimize ne kadar teşekkür ediyoruz? Geçenlerde kahve içtiğim kafede otururken garsona teşekkür ettim. Sonra düşündüm ben bu hayatta kendimden başka herkese teşekkür etmişim. Gülümsedim. Yol tarifi eden esnafa, kahve getiren garsona, aileme, sevdiklerime, kendimden başka herkese teşekkür etmişim. Bir kendime geç kalmışım. Kendime daha çok kızmışım, eleştirmişim, bol bol şikayet etmişim. Uyumadan önce herkese dua etmişim kendimi hep atlamışım. Sürekli bir düzelme, düzeltme hali. Bir şeyi illaki başarma çabası. Bu mükemmel olmaya çalışmak değil. Ayakta kalma mücadelesi ve yıkılmama çabası. Bence herkes ilk önce kendine, sonrada tüm sevdiklerine ve hayata teşekkür etsin.
Canım kendim, bugüne kadar bana yaşattığın her güzel şey için teşekkür ederim. Bana inancını hiç kaybetmediğin için, aynaya her baktığımda bunu da atlatırsın dediğin için, başaramadığında tekrar ayağa kaldırdığın için, bunca ses arasında çok daha güçlü bir sesle beni duyduğun için teşekkür ederim.
En son ne zaman teşekkür ettiniz bilmiyorum ama yarını beklemeyin. Sevgiyle kalın.