Bazen yazmak öyle zordur ki! O satırlar tek bir yürekten değil de, o yürek gibi binlerce yüreğe tercüman olarak yazılır.
İlk düğümü sağlam attın mı bağı koparmak mümkün olmaz çünkü. İnsan yaşanmışlıkları ve o günlerde yaşadıklarını, o günleri yaşatanları saygıyla ve özlemle yad ediyor, kaybedilenler için de elinden sadece dua etmek geliyor. İnanın okuyana kolaydır da yazana zordur. Duyguyla yüklenen o satırlar dökülür gönülden. Gönülden bağlılara, yeri ayrılara, hasretle bekleyip yeniden kavuşanlara selam olsun!
Onlar geri döndüler kılıçlarını yüreklerinde bileyip, üzengilerini toprağa bıraktılar. Çıplak ayakları ve yorgun bedenleriyle, tan vakti o beyaz atlarıyla. Terlerini toprağa serip, toz, duman yelelerini yere savurdular. Onlar, beyaz atlılar, çat ayaz zemheride; ağlamasın diye Bereketli, gücenmesin diye İsabeyli, şen olsun diye Sevindikli, gülsün diye Eycelli, huzur bulsun diye Pirlibey'i, gururlansın diye Demirciler'i, öksüz kalmasın diye Kızıldere'si, şaha kaldırdılar beyaz atlarını ve süvarilerini.
Yıldızlara dizgin vurup, şafak vakti, şölene gider gibi, elini uzatsan tutacakmışsın gibi, gözünü kapatsan gene de görecekmişsin gibi ey Nazilli. Aşka yelken açtılar, bembeyaz atlılar. Nazilli aşkına yelken açıp ölmeden ölecekmiş gibi, topladılar yine Nazilli’ye dair hayallerini, güneşe koşan beyaz melekler gibi. Fermanların üstünde fermanlarla geldiler beyaz atlılar.
Dar ağaçlarını kırmaya,
Yar ağaçlarını kurmaya,
Evvela hor görenden
Sonra susandan
Onları kullanan, kandıran ve susturanlardan
Hesap sormaya geldi beyaz atlılar.
Zifiri karanlıklarda, yılların sessizliğini haykırmak için, kırmızı güllerle geldiler. Beyaz atlarının üstünde
Terleyen avuçlarında
Söylenmeyi bekleyen
Son kelimeyle
Alınamayan
Satılamayan
Bezmeyen yıkılmayan, zorluklar karşısında geri dönmeyen faydasız işe boş söze iltifat etmeyen.
Vakti boşa geçirmeyen.
Tembelliği bilmeyen.
Öğrenmeyi her gün belleyen.
Ömre bedel karakterleriyle adalet ve hürriyet nizamını kurmaya geldiler ...
Uykular bölünecek, nutuklar tutulacak, nefesler kesilecek, Beyaz atlıların geçidi başlayacak. Selam olsun asi ruhlu beyaz atlılara, selam olsun Arpaz'a, Bayındır'a, Dualar'a, Ovacık'a keza Çobanlar'a, Durasıllı'ya, Toygar'a, Hisarcık'a oradan Yazırlı'ya, Dallıca'ya, Rahmanlar'a, Yalınkuyu’ya...
Zindanlar yıkılacak, fermanlar yazılacak, hesaplar kapanacak,
Beyaz atlılar geldiğinde, oyun kuralına göre oynanıp, taşlar yerine oturacak.
Ey sevgili, ey Nazilli...
Hey atlılar atlılar, Nazilli’nin mimarı kar kanatlılar!
Gönlümüzün sultanı, inadı muradlılar!
Tutkusuydunuz gençliğimizin, teminatısınız geleceğimizin...
Hava gibi, su gibi, sıcacık bir merhaba gibi!
Gözlerimizin ışıltısı, yüzümüzün tebessümü, yüreğimizin gümbürtüsü KIRATLILAR. Atları rüzgar kanatlılar!!!