Kurtuluş Savaşı’nı kazanmamızda, milletimizin “milli egemenlik” düşüncesi etrafında toplanmasında Türk basınının, özellikle de Anadolu Ajansının önemi büyüktür.
Kurtuluş Savaşı’nı desteklemek amacıyla gazete çıkarılması yeterli değildi. Bu gazetelerin ihtiyaç duyduğu haber ve malzemelerin de sağlanması gerekiyordu. Halka doğru düzenli bilgiler verilmeli ayrıca milletçe verdiğimiz mücadele dünya kamuoyuna tanıtılmalıydı. Bu amaçla Ankara’da bir kurum oluşturulması yolunda çalışmalar yapıldı ve 6 Nisan 1920’de “ Anadolu Ajansı” kuruldu.
Anadolu Ajansı kurulduktan sonra hemen faaliyete geçti. İç ve Dış dünya 13 Nisan 1920’den itibaren haberleri “Anadolu Ajansı Tebligatı” başlığı altında almaya başladı. Mustafa Kemal Paşa’nın arzusu, bütün ülkenin Anadolu Ajansı haberlerinden yararlanmasıydı. Kurtuluş Savaşı’nın amacının kavranmasını ve milletçe desteklenmesini istiyordu. Ajans haberlerin gerekli yerlere zamanında bildirilmesini hep önemli bir mesele olarak gördü ve bu yolda büyük gayretleri oldu Anadolu Ajansı, Türk Kamuoyunu yanlış yollara sürükleyecek, milli birliği tehlikeye düşürecek yayınlara karşı milleti uyardı. Milletin kurtuluşunu sağlayacak kararları, hareketleri günü gününe halka ulaştırdı. Böylece hükümetle halk arasındaki bağlantıyı sağladı. Haberler, bazı sıkıntılar yaşanmasına rağmen, Yurt içinde, Yurt dışında belli merkezlere zamanında ulaştırıldı. Böylelikle milletin ve Dünyanın, Kurtuluş Savaşı’nın anlamını ve amacını anlaması sağlandı.
Ayrıca Meclis’in açılmasından bir ay sonra, 23 Mayıs 1920’tarihinde basın ve haber alma işlerini yeni kurulan yönetim ile düzenlemek maksadıyla Matbuat ve İstihbarat Genel Müdürlüğü isimli bir kamu kurumu kurulmuştur. Meclis’in 1920 yılının haziran ayında onayladığı bir yasa ile Anadolu Ajansı da bu genel müdürlük vasıtasıyla yürütme erkine yani hükümete bağlanmıştır.