Aydın gündeminde dikkatimi çeken bir şey var. Hiç siyaset diye bir şey konuşulmuyor. Biraz bunun sebebi üzerinde durdum vatandaştan ilginç cümleler duydum. Mesela siyaset ve siyasetçiye duyulan güven sıfırında altında desem hiç kimse şaşırmaz herhalde. Aydın’da eskiden kahve siyaseti diye bir tabir vardı. İl başkanları, meclis üyeleri yada siyasetin herhangi bir noktasındaki kahvehane köşelerinde yapılan kendilerince dedikodu siyaseti diye adlandırdıkları siyasetten nefret ederlerdi. Şimdi siyaset dünyasındakiler sevinsinler çünkü artık kahvehanelerde siyaset konuşulmuyor. Benim çocukluğumda siyasetçinin bir ağırlığı vardı. Tamam şimdi siyasetçilere herkes ulaşabiliyor ama ulaşılabilir olurken, herkese de kandırmamak söz verip unutmamak lazım. Böyle olunca gözden düşersin, bir ağırlığında kalmaz. Kimse Aydın siyasetine dönüp bakmıyor. Aydın’da neler olmuş, mecliste ne konuşulmuş halkın hiç ilgisini çekmiyor. Birkaç kahve gezip vatandaşlarla da görüştüm. Kahvehanelerde meclis üyelerini tanıyan neredeyse yok denecek kadar az. Bir amcanın dediği ise irkiltici, ‘Biz mütahit değiliz ki meclis üyesiyle işimiz olsun’, ‘Meclis üyeleri seçim döneminde gelir başkanların yanında el sıkar gider. Her halde de bizim elleri sıkan mecliste de kalkıp iniyordur’ bu cümleler insanı düşündürüyor. Siyaset kahvehanelerden çıkmış. Niye konuşulmuyor dediğim de ise vatandaş siyaset konuşmaya havanda su dövmeye benzetiyor. Siyasetçilere de herkese gülücük dağıtanlarla kıyaslıyorlar. Açıkçası halkta siyasete ve siyasetçiye güven duygusu neredeyse yerle bir. AK Partili seçmene biraz ısrarla konuşturmaya çalışıyorum yerel siyasetten ümitsiz. Tayyip Erdoğan deyince yüzü gülüyor. MHP’li ise MHP’liyim demeye çekiniyor. ‘Eski MHP’lilerdenim’ diye anlatıyor. CHP’liler Özlem Çerçioğlu ile övünmekle yetiniyor fakat eleştirenleri de var. Bir CHP’li gibi davranmamakla suçlanıyor kendisi haberi olsun.