Türkiye'de önüne çıkan bütün engelleri teker teker aşan o güçlü kadınlardan sadece bir tanesi Özge Çakmak. 19 yaşında başladığı hayat mücadelesi bugün imkansızı başarmanın verdiği tarifsiz gururla devam ediyor. Türkiye, Özge Çakmak'ı erkeklerin bile adım atmaya tereddüt ettiği 30 tonluk beton mikseri kamyonunu kullanan kadın olarak tanıdı. Aydın'da faaliyet gösteren ve başarılarının yanı sıra bünyesinde kadın personel istihdamı ile de adından sıkça bahsettiren Mendeş A.Ş. firmasında Türkiye'nin ilk kadın beton mikseri operatörü olarak görev alan Özge Çakmak ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Uzun soluklu bir hikayenin kahramanı O. Eziyetli hayatın meziyetli kadınlarından.
Özge Çakmak 1985 yılında Muğla'da dünyaya gelir. 12 yaşında dünyalar tatlısı Mehmet Serdar'ın annesidir. Özge'nin iş hayatı ile tanışma hikayesi 19 yaşında başlar. İş hayatında ilk adımlarını, Habaş Tıbbı Ve Sınai Gazların Muğla Dolum Ana bayiinde çalışarak atar. Gençliğinin verdiği enerji ve merak ile bu işletmede iş konusunda çok şey öğrenir. Muhasebe, kalite kontrol, sevkiyat, üretim, teknik mekanik, satınalma, pazarlama, ihale yönetimi konularında şirketin hemen her bölümlerindeaktif rol oynar. Akabinde aynı şirkette binek araç kullanmayı da öğrenerek hayallerine bir adım daha yaklaşır. Şirket araçlarında farkettiği araba kullanma sevgisi ve ilgisi zaman içerisinde daha büyük tonajlı araçlara bırakır kendisini.
Her şey bir hevesle başlamıştır ve akabinde hayallerine açılan kapılar birer birer aralanır. Şirkete ''kadın şoför'' olarak iş başvurunda bulundun değil mi?
Evet tam da öyle oldu. Çalıştığım şirkette dağıtımda görevli şoförler olmadığı zamanlarda onların yerine araçları kullanıyordum. Zamanla işi iyice ilerlettim. Ekip arkadaşlarım çıktığım bu yolda o kadar fazla destek oldular ki bana. Bir yıl önce Aydın'a taşındım. 2023 yılının Kasım ayında, şu anda aktif olarak çalıştığım Mendeş A.Ş. firmasına iş bulabilme umudu ile kadın şoför olarak başvuruda bulundum. Yapmak istediğim işin bunca zaman erkekler tarafından yapıldığını bilerek ancak bir kadın olarak bu işi yapamayacağımı asla düşünmeden yaptım başvurumu. Şirketi aradım ve karşıma çok nazik bir bayan çıktı. Kendimi tanıttıktan sonra şoför arayışınız var mı? diye sordum. Eşiniz için mi arıyorsunuz cevabı soruma eş zamanlı olarak geliverdi. Hayır kendim için arıyorum cevabımdan sonraki sessizlik ise bir ömre bedeldi. Tam olarak yelkenlerimi suya indirmedim elbette ancak yine de heyecanlı bir bekleyiş beni çoktan eline geçirmişti diyebilirim. Ertesi gün şirket tarafından arandım ve sizinle çalışmayı çok isteriz cevabı ile hayalime kocaman bir adım daha yaklaştım.
30 tonluk beton mikseri kamyonunun direksiyonunda kıpkırmızı ojeli ufak tefek bir kadın. Peki ne hissettin ilk iş gününde?
Firmada ilk gün telaşım sabahın erken saatlerinde başlamıştı. Şirkette hangi pozisyonlarda göreve getirilmem gerektiği, deneyimlerim, karşılıklı talep ve istekler eteklerimdeki taşlar misali döküldü. Tek isteğim, ofis penceresinden ara ara gözgöze geldiğim 30 tonluk beton mikseri kamyonuydu. Bu işe duyduğum inancı çok güzel anlatmış olmalıydım ki ertesi gün şirket müdürümden aldığım bir telefon ile şantiye alanına uçarak gittim. Bana, ''Seni transmikser operatörü yapacağız'' dedi. İşte tam da o gün başladı benim hikayem. Uzun soluklu eğitim maratonum bu şekilde başlamış oldu. Mikser kamyonunun üst ekipmanını en ince ayrıntısına kadar anlattılar. Başıma gelebilecek olumsuzlukları, hangi durumda neler yapmam gerektiğinin teorik olarak defalarca üzerinden geçtik.Teorik bilgileri pratik bilgiler izledi. Şirkette, transmikser operatörü arkadaşın yanında uzun bir zaman çalıştım. Defalarca beton yükleyip boşalttık. İşin teorik kısımları bittikten sonra o çok istediğim şoför koltuğuna oturup dümeni elime aldım. İçimden, ''İşte buradayım, başardım'' diye geçirdim. O ilk an'da çok heyecanlanmıştım. Dile kolay, 30 tonluk devasa bir kamyon. İstemsizce, virajlara gireceğim zaman devrileceğim duygusu aklıma gelip durdu. Sürekli dönen bir mikser ve içinde likit şekilde beton taşıyordum. Adapte olmam öyle çok uzun zamanımı almadı. Zaten işe başladıktan sonra her saniyem bu dev kamyonun içinde geçiyordu yani evim olmuştu burası benim. Mikser ile sağladığım uyum ve sergilediğim performans sonucunda müdürlerim 2024 model dev mikserin anahtarını bana verdi. Bu durum, şirket yöneticilerime karşı büyük bi sorumluluk ve vefa duygusu geliştirmeme neden oldu. Yöneticilerim kadın olmama hiç takılmadan ve tam bir güven içerisinde elini taşın altına koyup riski satın aldılar.
Zor bir işi tereyağından kıl çeker misali halletmişsin. Merak ediyorum, her kadın kullanabilir mi bu 30 tonluk dev mikseri?
Kadınların başarılı olamayacağı hiçbir iş kolu yok diye düşünüyorum. Bu iş gerçekten yoğun tempolu, yüksek bir enerji gerektiriyor. Konumuz sadece ağır vasıta kullanmak değil. Yoğun tempoya ayak uydurabilecek bütün kadınlarımız bu işi yapabilirler .Ben, yapılan işleri kadın ve erkek olarak kategorilendirmeyi bırakalı uzun zaman oldu. Erkekler biz kadınlara göre fiziksel olarak üstünler ve ben bunu beton mikserimdeki betonları kırma aşamasında çok iyi anladım. Onun dışında kadınların detaycı olmaları muhteşem biz özellik diye düşünüyorum. Kadınların yapamayacağı hiç bir iş kolunun olmadığına inanıyorum. Kadının dokunuşu mucizevidir; dokunduğu her şeyi güzelleştirir ve çoğaltır. Biz kadınlar, Kurtuluş Savaşı'nda ülkemiz için sırtımızda bebeğimizle cepheye cephane taşıyan çok güçlü varlıklarız. Bu yüzden yapamayacağımız hiçbir şey yok.
Bir kadın olarak kadınların çok az sayıda olduğu bir iş yapıyorsun. Aile, akraba ya da arkadaşlarının mikser operatörü olman konusundaki düşünceleri nasıldı?
Kısacık bir hayatta mutlu bir yaşam için mücadele ediyoruz. Önceliklerimiz var ve bunlar için çalışmak zorundayız. Benim mikser operatörü olmam kendi seçimimdi ve bu işte mutlu olabileceğimi düşündüğüm için seçtim. Ailem, çalışkan ve azimli bir insan olduğumu bildikleri için bana bu yolda her zaman büyük destek oldular. Bana öyledikleri tek cümle, ''Sen bu hayatta istediğin her şeyi başarırsın. Biz bunu artık çok iyi anladık'' oldu. Melektaşlarım ilk zamanlarda bu durumu garipsediler ama akabinde hepsi ellerinden geldiğince yardımcı oldular bana. İşimizi elimizden alacaksın diye espiriler de yapıyorlar hala. Yaptığım işi seviyorum ve beton pompası operatörü olmayı hedefliyorum.
Mendes firmasının adını iş dünyasındaki başarılarının yanı sıra kadın çalışanala yönelik açtığı istihdamlar ile de sık sık duyuyoruz. Firma sahibi Yusuf Mendeş'e mikser operatörü olarak işe kabul ettikleri Özge'yi sorduk.
Özge Çakmak şirketimize başvuru yaptığı zaman ilk anda şaşırmıştık. Hazır beton sektörü genellikle erkeklerin daha fazla yoğun olarak çalıştığı bir sektördür. Bu işe karşı duyduğu istek ve cesareti bizleri de en az kendisi kadar cesaretlendirmişti. Kendisini ekibimize dahil ettik ve uzun bir süre işin püf noktalarını öğreneceği eğitimlere tabi tuttuk. Özge'nin bizimle çalışmasından son derece mutluyuz. Bu yolda ilk adımı zaten biz attık. Bu alandaki istihdamı önümüzdeki süreçte daha fazla artırarak pompa ve mikserin yanı sıra diğer büyük araçlarımızda da kadın istihdamını ön plana çıkartmayı hedefliyoruz.'
Kadının hayatın içerisindeki varoluşunun en güçlü örneklerinden bir tanesisin. Konusu açılmışken sormak istiyorum, bu noktada kadınlara tavsiyelerin var mı?
Kadının iş gücüne katılımı, ekonomik ve sosyal yaşamın sürdürülebilirliği açısından bir gerekliliktir. Kadınlar mücadele etmekten asla vazgeçmesinler çünkü biz kadınlar gerçekten muhteşem varlıklarız. Her konuda bilgi sahibi olmaya çalışsınlar ve en önemlisi de geleceğe yatırım yapsınlar. İlkeleri 'er zaman daha iyiye ve ileriye ' şeklinde olsun. Her konuda tecrübe edinmeye çaba göstersinler çünkü tecrübe başarıyı yakalamanın anahtarıdır.En önemlisi de her konuda kendilerine gerçekten güvensinler ve inansınlar çünkü inanmak başarının yarısıdır. Bugünün Türkiye'sine baktığımızda ayrım gözetmeksizin kadınlarımızın ülkemize gayet güzel uyum sağladığını ve hatta bu gelişimin bir parçası olduğunu görüyoruz. Kendisi okuyamayan anne, evlatlarını okutabilmek için var gücüyle emek veriyor. Bu ülke kadınları, vefakâr, fedakâr, güçlü, çağdaş kadınlardır. Kadının, dünya genelinde hakettiği farkındalığı yarattığını düşünüyorum. Son olarak, Aydın Ses Gazetesi'ne kadınlara verdiği değerden ötürü teşekkür etmek istiyorum.
