Dr. Metin Aydın köşe yazısı İKLİM DEĞİŞLİĞİ VE KADIN SAĞLIĞI
Dünya kontrolden çıkmış biçimde ısınıyor. Buzullar eriyor, deniz seviyesi yükseliyor. Yaşadığımız fiziksel ve biyolojik alanlar ısınıyor, değişen iklimle yaşam alanlarımızın yapısı değişiyor, canlı ve cansız varlıklar olarak bu durumdan etkileniyoruz. Fosil yakıt kullanımına dayalı sanayileşme ve endüstri kaynaklı sera gazı ve kirleticilerin miktarındaki hızlı ve yoğun yükseliş sonucu iklim değişiyor. İklim değişikliği, sıcaklıktaki artış ve azalışlar, yağışlardaki değişimler, şiddetli hava olaylarının artışı gibi iklim sisteminin özelliklerindeki değişiklikleri kapsar.
Kapitalist üretim yolları, sermayenin kâr hırsı ve kontrolsüz üretimi ve kışkırtılmış tüketim mantığı sonuçta sera gazlarını arttırıyor. Endüstriyel etkinlikler ve toprak kullanım biçimindeki değişiklikler nedeniyle sınırsız olduğu düşünülen ve sonsuz kullanım hakkı gördüğümüz canlı ve cansız varlıklar giderek geri dönüşsüz olacak şekilde yağmalanıyor.
İklim değişikliğinin insan sağlığı ve hayatı üzerine etkileri oldukça geniştir.
Bu etkiler, yaşanan değişikliğin kapsamı, hızı ve sonuçlarının ciddiyetine, bireyin genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Çevrenin biyolojik, fizikojeokimyasal ve sosyal bileşenlerine bağlı olaylar sağlığın yitirilmesinde önemli etkenlerdir.
İklim krizi, iklim değişikliğine bağlı olarak gerçekleşen küresel ısınmanın uzun erimdeki etkilerinin ekolojik, sosyolojik, ekonomik, siyasi vb. etkilerini de kapsayan geniş kapsamlı bir kavramdır. İklim değişikliği yaygın ve yıkıcı etkileri nedeniyle tek başına bir çevre sorunu olarak algılanmamalı temelde bir insanlık hakkı ihlali olarak değerlendirilmesi gerektiği için bir krizdir.
İklim krizinin sonuçları ile sağlıklı olmak temel hakkı, sağlıklı bir çevrede yaşam hakkı ve gelecek kuşakların yaşam hakkı tehlike altındadır. DSÖ’ye göre 2030 ve 2050 arası iklim değişikliği nedenli yılda 250 bin kadar ek ölüm bekleniyor.
Bu ölümlerin çoğunun nedeninin beslenme yetersizliği, sıtma ve diyare olacağı öngörülüyor. İklim değişikliğinin dünyanın her yerinde etkili olacağı, ancak daha çok baş edebilme kapasitesi düşük, kırılgan, dış yardıma ihtiyaç duyan gelişmekte olan ülkeleri etkileyeceği belirtiliyor. Buralarda yaşayanlar içinde de kadınlar, çocuklar, yaşlılar, yeterli tıbbi bakım almayan ve önceden bir sağlık sorunu olanlar için riskin artacağı belirtiliyor.
İklim değişikliği ve beraberinde getirdiği sorunlar hem doğrudan hem de dolaylı yollarla insan hayatını olumsuz yönde etkiler. İklim değişikliği, birçok sağlık sorununa neden olan uzun vadeli bir süreçtir.
Kadınlar, intrauterin dönemden yaşlılığa kadar tüm yaşam dönemlerinde farklı şekillerde iklim değişikliğinden etkilenmektedir. Kadınlar, menstruasyon, gebelik ve doğum sonrası dönemde artan beslenme ihtiyaçları nedeniyle iklim değişikliği kaynaklı gıda yetersizliğine karşı hassastır.
İklim değişikliği aynı zamanda göçler nedeni ile erken yaşta yapılan evliliklere ve kadınlar arasında cinsiyete dayalı şiddet sorunu yaşanma sıklığında artışa da neden olur. Doğal afetler sırasında sağlık tesislerinin hasar görmesi veya bazı hizmetlerin sürdürülememesi cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetlerine erişimi olumsuz yönde etkiler. Vektör kaynaklı hastalıklara gebelik sırasında maruz kalmak hem anne hem de fetüsün sağlığını bozabilir. İklim değişikliği, cinsiyete dayalı şiddetin ciddi bir ağırlaştırıcısı olarak kabul edilmektedir.
İklim değişikliği etkileri, mevcut cinsiyet eşitsizliklerini daha da kötüleştirir ve çoğu zaman kadınlar için daha olumsuz etkiler doğurur. Afetler sırasında ve sonrasında kadınlar tecavüz, cinsel sömürü ve saldırı da dahil olmak üzere daha fazla cinsel şiddet ve cinsiyete dayalı şiddet riski altındadır. Şiddet, fiziksel ve zihinsel sağlığı zayıflatan, kadınların liderlik ve karar alma rollerini engelleyen, üretkenliği azaltan ve ekonomiyi etkileyen bir durumdur.
İklim değişikliği ortaya çıkardığı aşırı sıcaklar, vektör kaynaklı hastalıklar ve hava kirliliği gibi sorunlarla kadın hayatının farklı dönemlerinde sağlık sorunlarına yol açabilir. Kadınlar, gebelik nedeni ile oluşan birçok fizyolojik ve sosyal değişiklik nedeniyle, iklim değişikliğinin sağlık üzerindeki etkilerine karşı daha hassastır. Gebelik öncesi dönemden başlayarak hava kirliliğine maruz kalmak hem anne hem de fetüsün sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir. Hava kirliliğinin bu dönemdeki olası sonuçları ile, gestasyonel diyabet, erken doğum ve düşük doğum ağırlıklı bebek görülme sıklığında artışa neden olmaktadır. Vektör kaynaklı hastalıklar, intrauterin dönemde anneden fetüse vertikal geçişe yol açabilen ve fetüsü de etkileyen önemli durumlardandır. Gebeliğin ilk altı ayında yüksek sıcaklığa maruz kalma, özellikle fetüs gelişimi ve büyümesine zarar vererek, düşük doğum ağırlığı, konjenital kalp hastalığı, erken doğuma, ölü doğum riskinde artışa neden olabilmektedir.
Kadınlarda menapoz sürecinde, vazomotor semptomlar, depresif ruh hali ve ürogenital şikayetler görülebilir. İlerleyen yıllarda ise kardiyovasküler hastalık insidansında artış, kemik kütlesi kaybı ve bilişsel bozukluklar meydana gelir.
Bu dönemde kadınlarda en sık görülen şikayet sıcak basması ve gece terlemeleridir. Yeşil alanlarda yaşamak menopoza girme yaşını ortalama 1.4 yıl daha geciktirmektedir. Hava kirliliği ile doğurganlığın düşüşü arasında anlamlı bir ilişki olduğu saptanmıştır. Hava kirliliği sadece kadın değil erkek fertilitesi üzerinde de olumsuz etkiye sahiptir. İklim değişikliği kadın menstrual siklus düzenine etki ederek de gebeliğin oluşumunu sekteye uğratabilir. İklim değişikliği maalesef değiştirilemeyen bir durumdur. Ancak bu değişime uyum sağlamak gereklidir. Uyum sağlamada ve hastalıklarla savaşmada ülkelerin sağlık altyapısının durumu oldukça önemlidir. Kadınların iklim değişikliği nedeni ile yaşayabilecekleri sağlık sorunlarının bilinmesi ve araştırılması sağlığın sürdürülmesine katkı sağlar. Yine hastalıkların bazıları için önleyici tedbirler alınması gebelerde ve fetüslerde oluşabilecek riskleri azaltabilir. Bu nedenle tüm sağlık çalışanlarının iklim değişikliğinin farkına varması, beraberinde getirdiği ve getireceği sağlık sorunlarını bilmesi gerekir.