Yıllardan beri ilk defa iki haftalığına sizlerden uzak kaldım. Bildiğiniz gibi iş için gittiğim seyahatlerde bile köşe yazılarıma devam ediyorum.
Ailem ve yakın arkadaşlarımla birlikte, arabayla Yunanistan, Arnavutluk ve Kuzey Makedonya tatilindeydik.
Yaklaşık iki saat önce İpsala sınır kapısından yurda giriş yaptık.
Hoş geldim.
Sayfa sayfa "Gezi İzlenimleri" biriktirdim. Siz okuyucularım için.
Önümüzdeki haftadan itibaren en ince ayrıntılarına kadar paylaşacağım köşemde.
Balkanlar bile olsa ülkemizle kıyaslandığında Avrupa'da ilk göze çarpan şey TEMİZLİK oluyor.
Önce iğneyi kendimize batırmamız gerek arkadaş!
*
Bugün, hayatınızın geri kalanının ilk günüdür. (1970'lerin Bir Duvar Yazısı)
İşte böyledir hayat,
Yıllar önce biri duvara bir söz yazar,
Bugün yine, yeni bir hayat başlar.
Bütün dünyanın imrenerek baktığı canım ülkemde doğamıza, çevremize ne kadar sahip çıkıyoruz sizce?
Soruyorum size
Bizler toplum olarak temiz bir toplum muyuz?
Yoksa temizlikçi bir toplum muyuz?
Hani Almanların çok güzel bir sözü vardır ya;
’’ Herkes kapısının önünü süpürse dünya tertemiz olur’’ diye.
Sizce süpürüyor mu herkes kapısının önünü, yoksa belediyeye telefon edip, ’’ Bizim mahalleye iki temizlikçi görevlisi yollayıverin bi zahmet, ben başkana dediydim’’ diyenlerimiz var mıdır sizce?
*
Medeni ülkelerin sokaklarında asla çöp göremezsiniz.
Bizim de özellikle şehir merkezlerinde sokaklarımız artık tertemiz. ( sadece merkezi yerler )
Ancak çok büyük bir fark var,
Onların sokakları çöp atmadıkları için temiz.
Bizim sokaklarımız ise temizlik görevlileri sayesinde.
O elleri öpülesi emek sahipleri,
Senin, benim eğitilememiş çocuklarımızın, sokaklara attığı gofret kabuklarını temizliyor gecenin bir vakti veya tan ağarmadan.
Bakın piknik alanlarına, bakın parklara izbe sokaklara,
Utanırsınız buraları kirletenlerle aynı coğrafyada yaşadığınıza,
İğrenirsiniz cebinizdeki paraların, onların da ellerine değmiş olabilme ihtimalinden…
*
Ya arkadaş! ’’Herkes temiz olursa bu temizlik görevlileri evine ekmek parası nasıl götürecek?’’ diye düşünmek cehalettir.
Belediyelerin temizlik işlerine ayırdığı bütçeyi üretimde harcadığını düşünsenize!
O temizlik görevlilerinin de üretimde istihdam edildiklerini,
Hem toplum kazanır hem ülke.
Bu,
Sadece senin, benim, onun sorunu değil bir toplumun sorunudur.
Bu sorunun tek çözümü eğitimdir.
Eğitim, anne karnından başlayıp, ölünceye kadar sürer.
Eğitim, prensipli ve bilinçli yapılmalıdır.
Ayrıca, temizlik bütün dinlerin temelini oluşturur.
Ülkemizde bu konuda toplum bilinci oluşturmak adına, ciddi reformlar yapılmalıdır.
Bu süreç ciddi bir eğitim sürecidir.
Gelecek nesillere bırakacağımız daha temiz bir dünya için
Bu süreç acilen başlatılmalıdır.
Temiz bir çevre;
Bizlere atalardan değen bir miras gibi değil,
Gelecek nesillere devredilecek bir emanet gibi algılanmalıdır.
Yaşasın tertemiz bir dünya !
Sağlıcakla…