Ne zor şeydir bir insana güvenmek bazen çok uzun zaman alır bazen bir bakmışınız ki nasıl olduğunu anlamadan bir an da güvenmişiniz.  İnsanlar arasında ki en temel ilişki güvendir. Güvendiğimiz insanları severiz, saygı duyarız. Gün gelir en gizli sırlarımızı bile açarız buradan yola çıkarak güvene dayalı her türlü iş birliği içerisine gireriz. Biz insanlar için yemek, içmek kadar önemli birilerine güvenmek inanmak birlikte gülüp birlikte ağlamak. Peki bu kadar güven duyulacak insan var mı hayatta. Çoğu zaman güvendiğimiz insanlar ağlatmıyor mu bizi güvenip sırlarımızı anlattığımız insanlar, onları döküp dağıttığı zaman yine o dökülenleri toplamak bize kalmıyor mu? Ağlayarak, kırılarak, incinerek o kadar çok canımız yanar ki böylesine önemli bir ihtiyaç olan bu duyguyla ilgili hep sorun yaşarız. Ya çok güven duyarız ya da çok güvensizlik yaşarız. Her iki halde de etkenler farklıdır. Kimimiz çocukluğumuz da yaşadığımız olaylardan, kimimiz iş hayatın da yaşadığımız, kimimiz sevgiliyle yaşadığımız ve kimimiz de evlilikte yaşadığımız sorunlardan dolayı güven duygumuzu kaybediyoruz. En acısı da en sevdiğimiz ve güvendiğimiz insanlardan öğreniyoruz kimseye güvenmemeyi ve belki de canımız hiç bu kadar yanmamışken en acı haliyle yanıyor. Akıllanıyor muyuz hayır iki tatlı söze kanıyor yüreğimiz, kalbimiz de milyonlarca kelebekler uçuyor sanki bir an da yaşanan hayal kırıklıkları, acılar ve dökülen gözyaşları unutuluyor. Başka limana yelken açıyoruz hesapsızca, sorgulamadan ama içimizde ta derinlerde bir ses acaba mı diyor, ya yine aynı şeyleri yaşarsam yine canım yanarsa diyor diyor da dinleyen olmuyor. Belki de bu kez olmaz diye kendimize bir şans verip tekrar arkadaşa, dosta, sevgiliye, eşimize, çocuğumuza ve hatta dünyaya gelmemize sebep olan anne ve babamıza karşı olan o güven eksikliğini bir kez daha deniyoruz sonramı işte o sonrasına siz karar verin. GÜVEN Mİ..?