Norm fazlası öğretmenlerin resen atanma sürecinin adaletsiz ve kaotik bir hale geldiğini savunan Ilgar, şu sorunlara vurgu yaptı: “Öğretmenlerin tercihleri gereği gibi açılmadan yapılan resen atamalar, açıkça hukuka aykırıdır. Resen atamadan muafiyetlere ilişkin kriterler keyfi ve tutarsızdır. Gerçek muafiyetin yalnızca mazeret durumlarıyla sınırlı olması gerekirken, hukuki temeli olmayan düzenlemelerle öğretmenler mağdur edilmektedir. Sözleşmeli öğretmenlerin tercihlerine getirilen il sınırı kısıtlaması hiçbir hukuki dayanağa sahip değildir ve öğretmenlerin özgür iradelerini kısıtlamaktadır. Bakanlığın genel bir ilke belirleyememesi nedeniyle iller arasında ciddi uygulama farklılıkları doğmuş, bu durum süreci daha da karmaşık hale getirmiştir.”
Ilgar, bu durumun öğretmenleri mağdur ettiğini ve sürecin tam anlamıyla bir kaosa dönüştüğünü ifade ederek, “Bu hukuksuz kararlar Bakanlık için binlerce dava olarak geri dönecektir” dedi.
“RESEN ATAMALAR DERHAL DURDURULMALI”
Eğitim-İş’in bu genelge ve kılavuzlara karşı dava açtığını duyuran Ilgar, sürecin bir an önce durdurulması ve mevzuat birliğinin sağlanması gerektiğini belirtti. “Biz yalnızca öğretmenlerimiz için adalet istiyoruz. Adalet, hakkaniyet ve hukukun üstünlüğü olmadan eğitim sisteminin ayakta kalması mümkün değildir” diyen Ilgar, mücadelelerinin devam edeceğini söyledi.
Son olarak, Eğitim-İş olarak öğretmenlerin mağdur edilmesine izin vermeyeceklerini ve her zaman eğitim emekçilerinin yanında olacaklarını vurgulayan Ilgar, MEB’i hukuka, adalete ve öğretmen haklarına saygı göstermeye davet etti.
