CHP’li Bülbül, “Toplumun beklediği düzenlemeleri hiçe sayarken, keyfi düzenlemelere, hukuksuzluğa imza atıp duruyorsunuz. 9. Yargı Paketi Meclis’e sunulduğundan geldiğinden beri telefonlarımız susmuyor, paketten toplumun pek çok kesiminin memnun olmadığı açık. Yurttaşı mağdur etmek, Saray’ı memnun etmek için mi buradasınız?” diye sordu.
CHP Aydın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu CHP Grup Sözcüsü Süleyman Bülbül, Meclis’e gelen 9. Yargı Paketi’ne tepki gösterdi. CHP’li Bülbül, şu yazılı açıklamayı yaptı: “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden bugüne kadar 8 Yargı Paketi geçti. 9. Yargı Paketi ise bu hafta başlayacak komisyon görüşmeleri ile gündeme gelecek. Yine bir torba yasa önümüze geliyor. Anayasa’ya aykırı olan bir torba yasa! 20 kanunda değişiklik yapan 38 maddeden oluşan torba yasa düzenlemesiyle amaçlanan, hangi yasanın Meclis’ten geçtiğini anlamamak, kamuoyu oluşmaması, muhalefet edilmemesinden başka bir şey değildir. Yargı paketi diye bir kavram AKP iktidarı döneminde girdi. Bu torba yargı paketler ne getirdi, ne yarar sağladı? Hukuk devleti ve yargı bağımsızlığı bakımından koca bir hiç!”
“UYARILARIMIZA RAĞMEN MADDELER GEÇİRİLMEYE ÇALIŞILDI”
“Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle gelinen süreçte AKP iktidarı, yargıyı tamamen vesayet altına almıştır. Yasama ve yargıyı yürütmeye yani Saray’a bağlamıştır. Saray’da hazırlanıp Meclis’te önümüze getirilen bu paketler ülkemizi, hukuk devleti olmaktan uzaklaştırdı. Komisyonda uyarılarımıza rağmen Anayasa’ya aykırı maddeler geçirilmeye çalışıldı.”
“ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARINI YOK SAYMAK OLAĞAN HALE GELDİ”
“AKP iktidarı döneminde Anayasa’yı çiğneyen maddeleri yasalaştırmak ve Anayasa Mahkemesi kararlarını yok saymak olağan hale geldi. Toplumun beklediği düzenlemeleri hiçe sayarken, keyfi düzenlemelere, hukuksuzluğa imza atıp duruyorsunuz. 9. Yargı Paketi Meclis’e sunulduğundan geldiğinden beri telefonlarımız susmuyor, paketten toplumun pek çok kesiminin memnun olmadığı açık. Yurttaşı mağdur etmek, Saray’ı memnun etmek için mi buradasınız?”
“UMUTLARI PAKET DIŞI BIRAKTINIZ”
“Adil yargılanma hakkı, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı, ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, hak arama hürriyeti, masumiyet karinesi, mülkiyet hakkı, çevre hakkı, hasta mahkumların durumu, kadına yönelik şiddetin engellenmesi… Paketlerde her şey var. Bunlar yok! Cezaevlerinde bulunan hükümlü ve tutuklulara, yakınlarına umut verdiniz ama umutlarını paket dışında bıraktınız. İkinci kez tekerrür hükümleri uygulanan hükümlülerle ilgili beklenen yeni düzenlemeleri, KHK mağdurlarını, kamuda mülakat uygulamasının kaldırılmasını, ehliyet affını, 31 Temmuz yasasına mağdur edilen kesimlerin beklentilerini paket dışında bıraktınız.”
“KAZANILAN HAK GERİ ALINMAK İSTENİYOR”
“Anayasa Mahkemesi, Türk Medeni Kanunu’nun kadının soyadını düzenleyen 187. maddesini iptal etti. Karar, Resmi Gazete’de yayımlandı. Şimdi ise yapılması planlanan düzenlemede, kadınların 30 yıldır mücadelesini verdiği ve Anayasa Mahkemesi kararıyla da kazandığı hükme bağlamış olan soyadını tek başına kullanmasına olanak sağlayan hakkını AKP iktidarı geriletmek istiyor. İlgili maddedeki “ancak” kelimesi “şu kadar ki” kelimesiyle değiştirilerek kelime oyunlarıyla aynı hüküm getiriliyor. Hem Anayasa Mahkemesi’nin kararı hem de uluslararası sözleşmeler hiçe sayılıyor.”
“BU MADDELER SORUNLU MADDELERDİR”
9. Yargı Paketi olan torba yasa Anayasa’ya aykırı hükümler taşımaktadır. Kadının soyadı, OHAL yetkilerinin 2029’a kadar kullanılmasına olanak tanıyan TMSF kayyum düzenlemesi, kamulaştırma ve ormanlarda cezaevi düzenlemesinin yeniden getirilmesi düzenlemelerinin içerik bakımından Anayasa’ya, AYM kararlarına, AİHM kararları ve imzacısı olduğumuz uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu açıktır. Bu maddeler sorunlu maddelerdir.”
“DÜZENLEMENİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”
Bülbül açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “AKP döneminde hazırlanan yasaların artık neredeyse temel özelliği Anayasa’ya aykırılık, objektif kriterler, hukuki belirlilik, öngörülebilirlik, ölçülülük ve kanunilikten uzaklık olmuştur. Maddelerin amaç ve gerekçelerine bakılacak olunursa, “yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı ve şeffaflığı geliştirilmek” isteniyor. Gerçekte ise sürekli kelime oyunları yapılarak, özgürlükten, hukuk devletinden, demokrasiden ve Anayasa’dan uzaklaşılıyor. Kazanılmış hakların geriletilmesine göz yummayacağız. Komisyonlarda, genel kurulda bu düzenlemelerin takipçisi olacağız.”
