Tek Parti döneminde yapılamayan camilerin  yapısının değiştirilmesi, hissettirilmeden  hayata geçiriliyor gibi.. Hemen karşı çıkmayınız… Bu adam da “ne diyor” demeyiniz… Doğrudan bir Müesseseyi hedef alıyor değiliz. Sadece “durum” tespiti yapıyoruz. Tehlikeli gidişatı tekraren efkâr-ı umumiye ye (kamu) arz ediyoruz. *** Esas itibariyle bahse konu mesele, Diyanet İşleri Eski Başkanı tarafından gündeme getirilmişti. Kimse dinlemeyince… Ya da bazı cami vazifelileri ikaz mekanizmasını işlet(e)meyince… Devamı gelmedi… *** Konu: Camilerde arka safta… Duvar dibinde… Ya da ayrı bir odada… Koltuk sandalye ve benzeri eşyalar üzerinde namaz kılma… Ve de cami avlularındaki dinlenme gayesiyle konulan oturakların (bank) keyfe keder namaz için kullanılması meselesi… *** 2017 Ramazan Bayramı’nda Adana/Pozantı/Küçük Tekir Yayla kasabasındaydık. Akşam namazı için camiye girdik. Daha evvel de aynı yerde namaz kılmıştık.. Dikkatimden kaçmış olacak ya da yeni yapılmış ki ancak farkına varabildim. Fotoğraflarını da göstereceğim. Bir oda… Gördüğümüz manzara çerçeve ve cam bölme ile ayrılmış bir müstakil oda… İlk bakışta sıbyan odası görüntüsü… Ya da Kur’an öğrenmeye/okumaya gelenlerin rahle olarak kullandıkları mekan diye düşünmüştük… Meğerse o oda yaşlıların… Belirli nispette özürlülerin oturarak namaz kıldığı odaymış. Ilımlı İslamcılık politikasının sonuçları bu olsa gerek… *** Sadece burada mı? Değil tabiî ki… Pıtrak gibi bütün camilerimizde artan böylesi namaz kılmalar; sıradanlaşmıştır… Sanki camiye namaz kılmaya değil de dinlenmeye geliyorlar… *** Hakikaten oturulamayacak derecek özrü olanları mevzumuzun dışında tuttuğumuzu ifade etmek; abesle iştigaldir… Ancak onların da namaz safından ayrı değil, cemaat ruhunu oluşturan, birlikteliği sağlayan safta durması gerekmez mi? *** Soru şu: Cemaatle namaz kılmanın şartları nedir? Camide ayrı ayrı yerlerde saf tutarak nazam kılmak, cemaat ruhuna ne kadar tekabül ediyor? Ya da cemaatin ‘fetö’leştirilmesi midir? *** Bu sefer de Aydın’dan bir misal… Yer: Kuşadası… Hanım Camii… Arka tarafta dinlemek için konulmuş intıbaını veren koltuk/kanepeler tam bir fitne sebebi… Etraf tursit dolu… Zaman zaman camiinin içerisini inceleyen yabancılar da var… Onlar da koltukları görünce “bizden farkı” ne diye kendi kendilerine sormuşlardır muhakkak. *** Bakınız: Bu büyük bir fitnedir.. Yüz yıl sonrasına atılmış fitne tohumudur… Camilerimizdeki imam-hatiplerimiz… Vaizlerimiz… Müftülerimiz, camii cemaatini mutlaka bu hususta uyarmalı… Diyanet İşleri Başkanımız bu meseleye neşter vurmalıdır. Hem de en acı şekilde… Camiye gelmeyecekler korkusuna düşmeden… Gelmezse gelmesin… Mühim olan fitneye set çekmektir… İstikbalde ortaya çokacak bir hurafenin önüne geçmek daha önemlidir. Yani namaz kılmaya teşvik; mühim… Fitnenin önüne geçmek; ehemdir. Fitneye mani olmak; öncelikli olmalıdır. Bizden söylemesi… En azından biz görevimizi yerine getirdik… Gerisini, mes’ul mevkidekiler düşünsün. Vesselâm. Ek alanı