İlişki, romantik aşk ve olgun aşk olarak evre evre açılan süreci, bu konularla ilgili yapılan araştırmaları temel alarak sizlere bir yazı dizisi şeklinde aktarmak istiyorum. Umarım farkındalığınızın arttığı noktalarla karşılaşır ve keyif alırsınız. İnsan canlısı muhtaçlık ile doğuyor o yüzden biz de bağlanmak çok önemli. İlişkiye ihtiyaç hissetmek. İlişkiye programlı dünyaya geliyoruz. Beyin üzerinde yapılan son araştırmalar bize göstermiştir ki beynin gelişmesinde, fiziksel ihtiyaçlarımızın karşılanması kadar bir öteki ile ilişki kurmakta çok önemlidir. Fakat çoğumuz yaşamımızın ilk yıllarında beslenme, temizlenme gibi temel bakım ihtiyaçlarının karşılanmasının bebeğin gelişimi için yeterli olduğunu düşünme eğilimindeyizdir.

“BEYNİN GIDASI İLİŞKİDİR”

Bu konuyla ilgili yapılan bazı araştırmalardan bahsetmek istiyorum. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra ayrıca Romanya’da Çavuşesku dönemlerinde yetimhanelerdeki çocuklarla ilgili Harvard Üniversitesi nörobilim uzmanları tarafından araştırmalar yapılıyor. Sadece beslenip temizlenmek gibi en temel bakım hizmetleri karşılanan ama sevgi gösterilmeyen, hiçbir fiziksel temasta bulunulmayan bu çocukların zamanla gelişimlerinin yavaşladığı ve bazılarının da öldüğü ortaya çıkıyor. Bu da beynin gıdasının ilişki ve bir öteki ile bağ kurma olduğunu gösteriyor. Size bebeğinize sevgi gösterip şımartma diyenler olursa kaçının zira beynin gıdası ilişkidir ve onu aç bırakmayın.

“GİZLENEN SEVGİNİN GÖZÜMDE ZERRE DEĞERİ YOK”

İlişki, ilgi kelimesinin isteş halidir. Karşılıklılık olduğunda araya isteş eki gelir. Birisiyle ilgilenmek, onun da benimle ilgilenmesi karşılıklı olduğu için ilişki yapıyor.
İlişki bizim çocuğumuzdur, her türlü ilişkide bu böyledir. Adını bilmez, kendi kendini doyuramaz, beslenmesi gerek. Bizim dışımızda bir canlı o. Sadece seviyorum demek, fiziksel veya maddi ihtiyaçlarını karşılamak iyi yapmıyor. Gizlenen, gösterilmeyen, hissettirilmeyen sevginin zerre değeri, kıymeti yok gözümde. Bu duvar da beni seviyor olabilir, bilemem demiş şair.