40 yıldır gerek üretici gerek işçi olarak tarımın içinde olan Fatma Çevik, güneşte çalışmaktan çok her gün gelen zamlardan muzdarip olduklarını söyledi. 13 yıldır prim ödediğini ifade eden 49 yaşındaki Çevik, emeklilik yaşındaki belirsizlikler ve emekli maaşının düşüklüğü sebebiyle gelecekten umutsuz olduğunu dile getirdi.
Düşüncelerini anlatan Çevik, "Bıktık yaşamaktan bıktık, her gün panikle kalkıyoruz. Panik zam mı zam mı, zam mı, zam mı. Her şeye geliyor zam. Bizim işe gelmiyor zam. Ne oldu? Rençber bitti. Ben gerçekten yeter diyorum. Güneş öldürücü. Belli olmuyor mu halimizden. Sıcak çok fena. Öldük, öldük sıcaktan. Biz alışkınız ama yeni yetmeler zorlanıyor. Bizim artık etimiz kemiğimiz pişti mi diyelim. Piştik biz zaten. Gece 2.30'ta girip sabah 11.00'da çıkıyoruz. Akşam 16.00'da girip akşam 8.00'de çıkıyoruz. 40 yıldır yapıyorum. 9 yaşında başladım. 49 yaşındayım. El atsınlar bizden tarafa. Emeklilik yaşını 55'e çeksinler. Biz yorulduk artık" dedi.
EMEKLİ MAAŞI MEMNUN ETMEDİ
Sözlerini sürdüren Çevik, "Bir memur az da alsa 9 gün tatili var. Hani bizim tatil. Biz bayramın 2. günü tarlaya girdik. Bayram seyran yok. Etleri soktuk dolaba, koştuk tarlaya. Çocuklarımızın maaşı ağır. Bağkur öyle. Memur alıyor maaşını gidiyor denize. Sosyal hayat, marka, giyim her şey az da olsa var. Biz gezemiyoruz. Yok, yok, yok. Bir gün atılıp gideceğiz. Maaşımız da kalacak. Emekli yaşını 55'e çeksinler. 52 yaşındayım daha 5-6 sene da daha ödemem gerekiyor. 13 sene ödemişliğimiz var. Verdiği maaş ne kadar bana. Bizden küçük çocukla emekli oldu. Biz takıldık kaldık. Verdikleri ayda 10 bin lira para. Prim yatırdığım parayı bankaya yatırsam ayda 50 bin lira alırım. Eşim emekli olmak için 800 bin lira yatırdı. Bunu bankaya yatırsaydı ayda 50 bin lira alırdı" şeklinde konuştu.
MİLLET DENİZDE YÜZÜYOR, BİZ TARLADA YÜZÜYORUZ
Çevik sözlerini, "Herkes rezil durumda şu durumda. Gecemizi gündüzümüze katıyoruz. Seviyoruz diyoruz ama sevmiyoruz. Yaşımız 50'yi geçti hala tarladayız. Bir yaşamamız yok bir gezmemiz yok. Sosyal hayatımız yok. Sosyal hayatı burada tütünün içinde bulduk. Sesimizi duyan olursa çok memnun olacağız. Memurun tatili var. Rençberin hiçbir şeyi yok. Rençberin 40 senesi var derler ya ben 40 yılı da aştım. Hiçbir şeyimiz yok. Kirli çamaşırın içindeyiz işte. Terin içinde kirin içinde, sırtımız yağdanlık gibi oldu. Memnun musunuz? Memnunuz diyoruz artık. Ne diyebiliriz. Memnun mu oluruz. Millet denizde yüzüyor biz burada yüzüyoruz. Emekli olacağım diye burada gece gündüz çalışıyorum ama verdikleri 10 lira maaş. Karın doymaz bu parayla. Çoluğumuz çocuğumuz okuyor. Sesimizi duyan yok" şeklinde konuştu.
