Şirketin borçlanmasındaki bu artış, çeşitli ödemelerin zamanlamasıyla ilişkilendiriliyor. Özellikle çalışanlara yapılan ikramiye ödemeleri ile düşük karbonlu projelerin satışından kaynaklanan yükümlülükler, bilanço üzerinde baskı oluşturdu. Buna ek olarak, envanter seviyelerindeki mevsimsel dalgalanmalar da mali görünümde zayıflamaya yol açtı.
BP’nin açıkladığı güncel verilere göre, 2025 yılı itibarıyla gaz üretiminde belirgin bir düşüş bekleniyor. Mısır ve Trinidad & Tobago gibi önemli üretim noktalarındaki yatırımların geri çekilmesi, bu düşüşte belirleyici rol oynadı. Şirket, Aralık ayında Trinidad & Tobago açıklarındaki dört önemli doğalgaz sahasını Perenco T&T’ye devretti.
Yönetim Değişimi Yolda
Şirketin yeniden yapılanma süreci, yönetim kademesinde de değişimleri beraberinde getiriyor. BP Yönetim Kurulu Başkanı Helge Lund’un 2026 yılında görevden ayrılacağı duyuruldu. Lund’un ayrılığı, yatırımcılar arasında uzun süredir dile getirilen memnuniyetsizliklerin gölgesinde gündeme geldi. Bernard Looney döneminde başlatılan yeşil enerji hamlesinin piyasalarda beklenen etkiyi yaratamaması, BP hisselerinin yaklaşık %30 oranında değer kaybetmesine yol açmıştı.
Yeşil Enerji Yerini Fosile Bırakıyor
2025 itibarıyla BP, düşük karbonlu enerji projelerine yönelik stratejisini büyük ölçüde değiştiriyor. Şirket, yenilenebilir enerjiye ayırdığı bütçeyi %75 oranında azaltma kararı alırken, petrol ve doğalgaz projelerine yönelik yıllık harcamalarını %20 artışla 10 milyar dolara çıkaracak.
Bu karar, şirketin %5’lik hissesine sahip olan aktivist yatırımcı Elliott Management’ın baskılarına rağmen alındı. Ancak fosil yakıtlara dönüş stratejisinin, BP’nin uzun vadeli sürdürülebilirlik hedefleriyle nasıl örtüşeceği belirsizliğini koruyor.
Küresel Piyasalarda Trump Rüzgarı
BP’nin iç sorunlarına küresel gelişmeler de eklendi. ABD Başkanı Donald Trump’ın yeniden göreve gelmesi ile birlikte ithalat vergilerini artıracağı yönündeki çıkışı, küresel ekonomik belirsizlikleri tetikledi. Bu açıklamaların ardından piyasalarda resesyon endişeleri derinleşti. Brent petrolün varil fiyatı kısa sürede 75 dolardan 63,29 dolara kadar gerileyerek enerji şirketleri üzerinde ek baskı oluşturdu.