Merhaba değerli okurlar. Bu ayki köşe yazımızda, Aydın’ımızın inovasyon ve yaratıcılıkta lokomotif gücü olan Ar-Ge ve tasarım merkezi firmalarımızın önemine değineceğiz. Bu firmalar, yalnızca teknolojik gelişmelerin öncüleri değil, aynı zamanda şehrimizin ekonomik büyümesinin de katalizörleridir. Kanun’a göre, bu merkezler, Ar-Ge, tasarım ve yenilik projelerini hayata geçiren, dar mükellef kurumlardır (Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun, 2008, c. 2). Bu kurumlar, Ar-Ge ve tasarım projeleri yürütmekle mükelleftir. 6550, 4691 ve 5746 sayılı yasalar, birbirini tamamlayan mevzuatlardır. Mikro, küçük ve orta büyüklükte işletmelerin teknoloji geliştirme bölgelerinde (4691), büyük işletmelerin ise Ar-Ge ve tasarım merkezi açmaları (5746) ve Ar-Ge ve tasarım yetkinliği olan kurumlarında Araştırma Merkezleri işletmeleri (6550) beklenmektedir. Şehrimizde, bu yasalar kapsamında faaliyet gösteren bir çok şirket bulunmakta ve bu şirketler, birbirlerini bütünleyen bir yapıya sahiptirler. Örneğin, 5746 sayılı yasa kapsamında faaliyet gösteren firmalar, Ar-Ge ve tasarım faaliyetlerinden kaynaklanan kurumlar vergisi istisnasından faydalanabilirken, 4691 sayılı yasa kapsamında faaliyet gösteren kuluçka firmalarına sermaye desteği sağlayabilmektedir. 31 Aralık 2028 tarihine kadar, Ar-Ge ve tasarım merkezi olan firmalar veya o kapasitedeki girişimciler, 1.000.000TL’na kadar vergiden istisna edilerek, bölgede faaliyet gösteren firmalara sermaye desteği yapabilmektedirler. Ayrıca, KOBİ seviyesindeki firmaların 5746 ve 4691 sayılı yasa kapsamında “Sipariş Ar-Ge” ile desteklenebileceği belirtilmektedir. İşin özü aşağıda listelenmektedir.
· 4691 sayılı yasanın geçici 4’üncü maddesi, bölgede faaliyette bulunan projelerin finansman desteği,
· 5746 sayılı yasanın 3-(14)’üncü maddesi, kuluçka merkezindeki girişimcilere sermaye desteği,
· TÜBİTAK 1707 – Siparişe Dayalı Ar-Ge Projeleri İçin, KOBİ’leri desteklenmesidir.
Sonuç olarak, eğer bu mevzuatları tam manasıyla çalıştırabilirsek, bu memleketin kaynakları, yine bu memleketin girişimcilerini destekleyebilir. Bu destekler, çok güçlü olursa eğer, şehrimize yoğun bir finansman desteği yaratabilir. Unutmamak gerekir ki, para parayı çeker. Bu konuda şahsi düşüncem, mikro milliyetçi olmak gerektiğidir. Şehrimizin kalkınmaya, istihdama ve gelişmeye ihtiyacı vardır. Tabi ki bu seçenekler, tek değildir. Büyük firmalar, şehrimizde yelken sporları gibi spor kulüpleri işletebilir veya büyük kongre merkezleri gibi güzel kamu yararı faaliyetler yapabilirler. Bizim büyük firmalarımız, bunları inanıyorum ki yapmak isterler. Bence şehrin ileri gelenleri, büyük firmalarımıza bu tür projelerle gitmelidirler. Karşılıklı kazan-kazan ilkesiyle, bu memlekete çok güzel hizmetler yapılabilir. Hayali bile güzel. Büyük firmalar, proje pazarı gibi faaliyetler düzenleyip, güzel projelere finansman desteği sağlayarak, vermiş oldukları destekleri de vergiden istisna yaparak, bu memleketin parasını, bu memleketin girişimcilerine vermiş olacaklardır. İşin içerisinde, vergisel avantaj bulunmakla beraber, memleketimin güzel girişimcilerine destekte bulunmaktadır. Bu arada, laf aramızda, geçen günlerde, kümelenme bazlı olarak, büyük firmalarımızı, teknoloji geliştirme bölgesi girişimcilerimizle buluşturduk. Herkesin yüzleri gülüyordu.
Evet, bu yazımızda, büyük firmalarımız ile mikro-küçük-orta büyüklükteki işletmelerimizi, nasıl bir araya getirebiliriz konusunu tartışmaya açtık. Bir sonraki yazımızda, bölgesel kümelenme konusuna devam ederek, konu hakkında incelemelere devam edeceğiz. Bol Ar-Ge ve inovasyonlu günler dileyerek, sevgiyle kalın.
Kaynakça:
Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun, Pub. L. No. 5746, Cumhurbaşkanlığı Mevzuat Bilgi Sistemi 1 (2008). https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=5746&MevzuatTur=1&MevzuatTertip=5