Saadet Partisi İstanbul Milletvekili ve Parti Sözcüsü Birol Aydın, çeşitli temaslar gerçekleştirmek üzere Aydın'a geldi. Nazilli Gazeteciler Cemiyeti'nde (NGC) gazetecilerle buluşan Aydın'ı, NGC Başkanı Ümit Özmen ve yerel basın mensupları karşıladı. Ziyaret sırasında Nazilli ve Aydın’ın temel sorunlarını dinleyen Birol Aydın, bu sorunların çözümüne yönelik partisinin önerilerini ve yaklaşımlarını dile getirdi. Aydın, bölgedeki ekonomik ve sosyal meseleler hakkında görüş alışverişinde bulunarak, Saadet Partisi’nin çözüm politikalarını anlattı.
CHP’li Bülbül’den Mustafa Savaş’a yanıt: “Cesaretiniz varsa çarşıya çıkın, vatandaşın halini görün!”
“ÇİFTÇİ TOPRAKLA KÜSTÜRÜLDÜ”
Tarımla ilgili açıklamalarda bulunan Aydın, çiftçinin toprakla küs hale getirildiğini belirterek, “Nazilli’miz iyi bir planlamayla bölgenin tamamını ihya edecek potansiyele sahip. Nazilli katma değeri yüksek, üretimiyle belirgin bir fark yaratmış ilçelerimizden biri. Tüm bunlara rağmen üreticilerimizin içinde bulunduğu durumu da görüyoruz. Maliyetlerin aşırı artmış olması, tüketiciye yansıyan fiyatlar bir bütün olarak sorunu yaşamamıza neden oluyor. En belirgin şey, tarımı bir milli beka meselesi olarak görüyoruz. Tarım insansızlaştırıldı, insanımız topraksızlaştırıldı. Çiftçimiz toprakla küs hale getirildi. Bundan 3 yıl önce mazot 19 liraydı, bugün 44 lira. Biz ülke ve millet olarak iyi bir planlamayla 1’e 10 dönüşüm sağlayabilecek döngünün içine girebiliriz” dedi.
“AKLIMIZA BAŞIMIZA ALMAMIZ GEREKİYOR”
Son dönemde yaşanan olayların birçok yönü bulunduğunu belirten Birol Aydın, “Saadet Partisi olarak Türkiye’nin bugünkü halini ekonomiden yargıya, eğitime, sosyal politikaya baktığımızda iyi görmüyoruz. Öldük, bittik demiyoruz ama gidişat iyi değil ve aklımızı başımıza almamız gerekiyor. Biz önümüzdeki dönemde bu ters gidişatı değiştirmeye vesile oluruz inşallah. Çürümüşlük, yukarıdan aşağıya doğru gidiyor. Tek bir meseleye indirgemeyiz. Kadın cinayetleri, infialleri bir tek şeyle izah edilmez. İçinde eğitim, yargı, aile, devlet, devlet adamlarının temsil durumu, infaz yasasındaki değişiklik, kanunların caydırıcı olmayışı gibi bir sürü etken var. Her birine doğru dokunuşlar yapılmalı, yoksa önü alınamaz bir duruma girebiliriz” ifadelerini kullandı.
