Kuşadası El Heykeli önünde gerçekleşen basın açıklamasına Saadet Partisi Samsun Milletvekili Mehmet Karaman, Saadet Partisi Aydın İl Başkanı Fatih Karahan, Saadet Partisi Kuşadası İlçe Başkanı Süleyman Ateş’in yanı sıra partililer katılım gösterdi. Ellerinde çevreyi korumaya yönelik mesajlar yazan pankartlar ile alana gelen parti yönetimi ve partililer, basın açıklamasında küresel ısınma, orman yangınları, jes’ler ve çevre kirliliği karşısında kentsel ve kırsal alanların yaşadığı sorunları gündeme getirdi.
Gelecek nesillere daha güzel bir dünya bırakmanın önemini vurgulayan, Saadet Partisi Aydın İl Başkanı Fatih Karahan, ’Saadet Partisi Aydın İl başkanlığı olarak, il divan toplantımız öncesi partililerimizle bu konuya dikkat çekmek için ve yeni sezona hazırlanmak amaçlı temizlik yaptık. Bizler, doğaya, çevreye ne kadar saygılı olur ve temiz tutarsak gelecek nesillerimize o kadar yaşanabilir bir dünya bırakırız’ dedi.
2030 YILINA KADAR SERA GAZI EMİSYONLARINI YARIYA İNDİRMELİYİZ
Kuşadası El Heykeli önünde düzenlenen ve Saadet Partisi Aydın İl Başkanı Fatih Karahan’ın paylaştığı bildiride, Dünyanın acil sorunlarla karşı karşıya olduğu belirtilerek, ‘İklim, insanların ve doğanın uyum sağlayamayacağı kadar hızlı ısınıyor; habitat kaybı ve diğer baskılar, tahminen 1 milyon türün yok olma tehdidi altında olduğu anlamına geliyor; kirlilik havamızı, toprağımızı ve suyumuzu zehirlemeye devam ediyor. Tüm bu tırmanan sorunlar, bizi insanlığın şimdiye kadar yüzleştiği en zorlu süreçle karşı karşıya bırakmaya başladı bile. Paris İklim Anlaşması'nın belirlediği düzenlemeler, küresel ısınmanın 2 °C'nin altında tutulmasını, sınır hedefin de 1,5 °C olmasını öngörüyordu. Zaman azalıyor ve doğa acil durum modunda. Küresel ısınmayı bu yüzyılda 1,5 °C'nin altında tutmak için, 2030 yılına kadar yıllık sera gazı emisyonlarını yarıya indirmeliyiz’ denildi.
AYDIN PEK ÇOK ÇEVRE SORUNLARIYLA KARŞI KARŞIYADIR
Önlem alınmadan, hava kirliliğine maruz kalma on yıl içinde yüzde 50 artacak ve su ekosistemlerine akan plastik atıklar 2040'a kadar neredeyse üç katına çıkacak. İklim değişikliğini hızlandıran nedenler arasında ormanların azalması da kayda değer yer tutuyor. Dünyada son 30 yılda Türkiye'nin yaklaşık 5 katı büyüklüğünde orman yok oldu. Türkiye'de 1970'li yıllardan 2020 sonuna kadar 748 bin hektar kadar orman alanı ormancılık dışı faaliyetlerle niteliğini kaybetti. Geçen yıl da Türkiye'nin pek çok yerinde günler boyu süren yangınlarla bu miktar daha da arttı. Aydın halkının itirazlarına rağmen gerçekleştirilen Jes'lere, dağı taşı delen, toprağı kirleten plansız maden işletmeciliğiyle, nükleer santrallerle, "dönüşüm" adı altında kentlerde rant amaçlı uygulamalarla çevre sorunları tırmandırıldı. Kentsel ve kırsal alanlar, ormanlar, meralar, kıyılar, doğal sit alanları, tabiat varlıkları kar hırsıyla tahrip edilmeye devam edilmektedir. Aydın’da pek çok çevre sorunuyla karşı karşıyadır.
SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ İÇİN HEPİMİZE GÖREV DÜŞÜYOR
Bu sorunlardan kurtulmanın yolu, ekonomilerimizi ve toplumlarımızı doğayla daha bağlantılı, doğayı, çevreyi önceliğine alan konuma getirmektir. Gezegene zarar vermekten onu iyileştirmeye geçmeliyiz. Gelecek nesillere yaşayabilecekleri bir dünya bırakabilmek için, çevre sorunlarının çözümünde, bütüncül politikaların, hukuksal ve kurumsal düzenlemelerin geliştirilmesi ve uygulanması gereği açıktır. Sorunların çözümü için hepimize düşen sorumluluklar var. Çevre sorunlarına ilişkin bireysel ve kurumsal sorumluluklarımızı yerine getirirken, aynı zamanda kalıcı çözümlere ulaşmak, yaşanabilir bir Türkiye, yeniden büyük Türkiye, yeni bir dünya ve adil düzen için; doğaya, çevreye, tüm doğal yaşama, insan haklarına değer veren adil, demokratik bir toplumsal yaşam mücadelesini kesintisiz sürdürmeliyiz.
