Geçtiğimiz yıllarda tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınında, modern sağlık yöntemleri büyük bir önem taşırken, salgın sonrası bitkisel tedavi yöntemlerine olan ilgi dikkat çekici bir şekilde arttı. Aktarların sunduğu bitkisel sağlık yöntemleri, özellikle bağışıklık sistemini güçlendirmek isteyenler arasında popülerlik kazanırken, aktarlar da vatandaşların ilgi odağı haline geldi.
'KUŞADASI'NDA AKTARLARA İLGİ HAVANIN SOĞUMASIYLA BİRLİKTE ARTTI'
Kuşadası'nda da aynı şekilde ilgi gören aktarlar, havaların soğumaya başladığı bu günlerde yoğun mesai saatleri harcama başladı. Konu hakkında bilgi aldığımız, Askerlik şubesi karşısında yıllardır vatandaşlara hizmet sunan, Kuşadası Doğa Baharat ve Şifalı Bitkiler işletme sahibi ve Kuşadası Alacamescit Mahalle Muhtarı olan Osman Nuri Özsakallı, kış sezonunun gelmesi ile birlikte vatandaşların aktarlara olan ilgisinin arttığını belirterek, 'Soğuk havalara karşı vatandaşlar gerekli tedbirlerini almaya başladı. En fazla tercih edilen ürünlerimiz arasında ıhlamur, adaçayı, papatya ve kış çayları gelmekte. Doğadaki hemen her bitki aslında bir şifa kaynağıdır ve çok çeşitli rahatsızlıklara iyi gelmektedir. Burada önemli olan nokta bitkileri ve köklerini iyi tanımak, karışımları iyi bilmek ve dozajını da iyi ayarlamaktan geçmektedir' dedi.
'BİTKİSEL TEDAVİ YÖNTEMLERİ TARİH BOYUNCA HAYATIMIZDAYDI'
Bitkisel tedavi yöntemlerinin geçmişten bugüne hayatımızın bir parçası olduğunu anlatan Özsakallı, 'Salgın sonrasında bu yönteme ilgi daha fazla arttı. Bitkiler, doğa ananın bizlere sunduğu en değereli şifa kaynakları olarak hayatımızda her zaman yer aldılar. Bitkisel tedaviler sadece kullanılan geleneksel sağlık uygulamalarının değil tıbbın tamamlayıcısı olarak ta günümüzde kullanılmaya devam edilmektedir. Önemli olan nokta bize gelen kişilerinin kendilerini iyi tanımaları ve ürünleri kullanmanın dozajıdır. Eğer, kişinin mide ile ilgili problemleri varsa papatyadan vazgeçmemelidir. Uykususuzluk çeken kişi yine papatya, melisa ya da kantoron kullanabilir. Vücudumuzu 3'e bölerek örnekleyecek olursam; Orta saha karaciğer ve mide, defans oyuncuları akciğer, dişler kalecilerimizdir. Bitkiler de bu şemaya göre planlıdır aslında' dedi.
'KÖKLER DOKTOR VE YAPRAKLAR HEMŞİREDİR'
Bitkilerin kök ve yapraklarının mucizevi şekilde yararları olduğundan bahseden Özsakallı, ayrıca, 'Kökler doktor ve yapraklar da hemşiredir. Konu kış mevsimi olduğu zaman özellikle nefes problemleri, bitmeyen öksürük, grip, nezle gibi hastalıklar en fazla karşılaşılan rahatsızlıklar olarak karşımıza çıkıyor. Bu noktada papatya, adaçayı, ıhlamur ve kış çaylarımız listemizin ön sırasında geliyor. Hibisküs, nane, kekik yine olmazssa olmazımız. Bağışıklık sistemini güçlendiren zerdeçal, zencefil ve kestane balı, keçi boynuzu, tarçın ürünleri soğuk algınlığına karşı en etkili doğal ürünler arasında gelmekte. Kış aylarında C vitamini desteği almak ta son derece önem taşıyor. Hibisküs çayı ve kurutulmuş meyvelerden yapılan çaylar, kış çayları hem lezzetli hem de bağışıklık sistemini destekleyen özellikleriyle ön plana çıkıyor. Yine, gün içerisinde enerji seviyenizi korumak için keçi boynuzu pekmezi ve soğuk havalarda karşılaşılan boğaz problemleri için çam kozalağı macunu da büyük yarar sağlamaktadır' dedi.