Kuşadası Kaya Şavkay Meydanı'nda (Denizbank önü) düzenlenen basın açıklamasına Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, CHP Kuşadası İlçe Başkanı Mehmet Gürbilek, CHP Kadın Kolları Başkanı Nilgün Yeşilçimen, CHP Gençlik Kolları Başkanı Tuğçe Ölkü, CHP yönetim kurulu üyeleri, meclis üyeleri ve vatandaşlar yoğun katılım gösterdi. CHP Kuşadası İlçe Başkanı Mehmet Gürbilek'in, CHP Genel merkezinden gelen konu hakkındaki basın açıklamasını paylaştığı toplantıda, Gürbilek, 'Esenyurt Belediye Başkanımız Sayın Ahmet Özer'in tutuklanması, ülkemizde demokrasinin, halk iradesinin ve hukuk düzeninin iktidar eliyle bir kez daha çiğnenmesi anlamına gelmektedir' dedi.
'HALKIN İRADESİNİ YOK SAYAN BU KARARI REDDEDİYORUZ'
'Esenyurtluların oyuyla seçilen belediye başkanımızı hedef alarak, halkın iradesini yok sayan bu kararı ve siyasi iktidarın yargıyı istediği gibi kullanarak kendi çıkarlarına göre hukuk dışı süreçler işletmesini asla kabul etmiyoruz. Kapalı kapılar ardında, toplumsal birlik ve bütünlüğümüze siyasi operasyonlarla müdahale etmek isteyenlere karşı tepkimizi daha da büyüteceğimizi ve bu baskıya karşı sessiz kalmayacağımızı tüm kamuoyuna duyuruyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye'nin birinci partisidir. 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinde halkım büyük desteğini kazanarak iş başına gelen Cumhuriyet Halk Partisi belediyeleri, demokratik yollardan yönetime gelmiş ve yetkisini yalnızca milletten almıştır. Ancak bugün, halkın sandıktan çıkan iradesini yok sayan bu siyasi operasyonla halk iradesi gasp edilmekte, halkımızın seçme ve seçilme hakkı ayaklar altına alınmaktadır.'
'ÇAĞDIŞI UYGULAMALARA İMZA ATILMIŞTIR'
'Hiçbir hukuki gerekçe olmamasına rağmen, genel kabul görmüş evrensel hukuk kuralları hiçe sayılarak, daha önce acı deneyimlerini yaşadığımız şafak operasyonları yapılması ve sonrasında iktidar medyasında büyük bir dezenformasyon kampanyasına girişilmesi, kurulan bu kumpasın 'ne istediniz de vermedik' denilen zamanlardan kalma yöntemlerle iş yapma alışkanlığının devamı olduğunu gözler önüne sermektedir. Öyle ki, bir hafta önce Abdullah Öcalan'ın meclise getirilmesi yönünde çağrılar yapan iktidar bloğu, Türkiye'nin en büyük ilçesinin seçilmiş belediye başkanını siyasi bir kararla hapse atma cüreti göstermiştir. Bununla birlikte, soruşturma ve tutuklama süreci; adil yargılanmayı, savunma hakkını ve tutuklama gerekçelerini düzenleyen birçok mevzuat kurallarına uyulmaksızın gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, seçme ve seçilme hakkını yok sayılarak belediyeye kayyum atanması ise siyasi iktidarın amacını ortaya koymakta ve seçilmiş belediye başkanı yerine atanmış vekil uygulamasıyla, halkın iradesine darbe vurulmaktadır. Sonuç olarak, yerel yönetimler aracılığıyla, halkın yönetime katılma hakkı ortadan kaldırılarak, çağdışı uygulamalara imza atılmaktadır.'
'EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR'
'Cumhuriyet Halk Partisi olarak, her türlü baskıya ve hukuksuzluğa karşı halkımızın iradesini savunmaya, demokrasiyi korumaya kararlıyız. Halkın iradesini çiğneyen siyasi iktidara bir kez daha sesleniyoruz: Bu ülkenin seçilmişlerine karşı yürüttüğünüz hukuk dışı operasyonlar, vatandaşlarımızın Cumhuriyete ve demokrasiye olan bağlılığına gölge düşüremeyecektir. Bu hukuksuzluk sona erene kadar, halk iradesini korumak için meydanlarda, yargı önünde ve tüm demokratik platformlarda sesimizi büyüteceğiz. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir!'
'HAKSIZLIĞA KARŞI HERKESİN TEK YÜREK OLMASI LAZIM'
Basın açıklamasında söz alan Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel ise, CHP Genel merkezinin çağrısı ile dün İstanbul'a intikal ettiğini belirterek, 'Esenyurt ilçe başkanlığımıza gittim. Partimizin bütün üst yönetimi ve bir çok yerden gelmiş belediye başkanlarımız da oradaydı. Sürecin hukuksuzluğu üzerine istişarelerde bulunuldu ve kararlı bir şekilde sadece Cumhuriyet Halk Partisi'nin değil bu hukuksuzluğa karşı duran tüm sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler miting alanındaydı. Bizi en çok mutlu eden olay buydu çünkü haksızlığa karşı herkesin tek yürek olması lazım' dedi.
'BURADA ASIL MESELE İTİBAR SUİKASTİDİR'
Konunun asıl meselesinin itibar suikasti olduğunun altını çizen Başkan Günel, 'Bu noktada, sabah saat 4 buçuk sıralarında polis belediye başkanımızın evine geliyor. Kapıyı çalıyor. Başkanımızın eşi kapıyı açıyor. Polis durumu anlatıyor ve belediye başkanımızı alacaklarını söylüyor. Eşi uyuduğunu söylüyor ve ben gidip kaldırayım diyor ancak polis hayır biz kaldırırız diyor. Yatak odasına kadar giriyorlar ve belediye başkanımızı polis uyandırıyor. Bunun yanı sıra belediye başkanlığındaki odasına koçbaşı ile giriyorlar. Belediye başkanlığı kamu kurumudur. Kamu kurumunun anahtarını istersin ve açılır. Uykudaki bir belediye başkanı hangi delili yokedebilir ki polis tarafından uyandırılıyor. Mesele hukuki olarak yönetilmiyor ve ben bunu bir hukukçu olarak söylüyorum. İki kişiden birinin oyunu alarak seçilmiş bir belediye başkanı nereye kaçabilir? Bunların tek sebebi seçilmiş olan bir belediye başkanına itibar suikastidir' dedi.
'İNSANLARIN AKLIYLA OYNAMANIN MANASI YOK'
Sürecin işleyişinin onu kırıc bir biçimde yürütüldüğünü anlatan Başkan Günel,'Terörist başını mecliste konuşmaya davetten, kürt sorunu yoktura gelmemizin arasından tam 6 gün geçti. Bu ülkede insanların aklıyla oynamanın manası yok. Dün gerek genel başkanımızı ve gerekse belediyeler birliği başkanı İmamoğlu'nu dinledik.Çok kararlı bir şekilde ve çok net ifadeler ile bu hukuksuz sürecin karşısında olacağımızı ifade etti. Kesinleşmiş bir karar vardır o zaman yargının karşısında boynumuz kıldan ince ama bu sürecin bir seçilmiş belediye başkanına değil de bir teröriste muamele yapar gibi yürütülmüş olması onur kırıcıdır.Hukuk ve yardı hepimize lazım. Bir gün bunu maşa gibi kullananlara da lazım. Hukuksuzluk karşısında, hukuksuzluk kime uygulanırsa uygulansın bizim dimdik karşısında durmamız lazım. Kuşadalılar her zaman demokratik tavrını göstermişlerdir.' dedi.