Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kuşadası ilçe teşkilatının düzenlediği yürüyüşe Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, CHP Kuşadası İlçe Başkanı Mehmet Gürbilek ve ilçe yönetimi, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve vatandaşlar yoğun katılım gösterdi. CHP ilçe teşkilat binası önünde toplanan kalabalık daha sonra sloganlar eşliğinde Atatürk Anıtı Meydanı'na yürüdü. Ellerinde Atatürk posterleri ve Türk bayrakları ile yürüyen grubun attığı sloganlar hiç susmadı.
''EKREM İMAMOĞLU MİLLETİMİZE EMANETTİR''
Atatürk Meydanı'nda toplanan kalabalık grup bu noktada bir basın açıklaması gerçekleştirdi. CHP Kuşadası İlçe Başkanı Mehmet Gürbilek'in okuduğu bildiride, ''Çok karanlık bir süreçten geçiyoruz'' ifadelerine yer vererek, ''Bu mücadele sadece Ekrem İmamoğlu'nun, sadece Cumhuriyet Halk Partisi'nin mücadelesi değildir. Bu mücadele 86 milyonun geleceğine sahip çıkma mücadelesidir. Bugün de bu darbe karşısında sağlam bir şekilde durmaktayız. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, iktidarın kumpaslarına dün nasıl boyun eğmediysek bugün de aynı şeklide boyun eğmiyoruz. Ekrem İmamoğlu milletimize emanettir''dedi.
''HALKIN İRADESİYLE GÖREVE GELMİŞ BELEDİYE BAŞKANINI EVİNDEN ALMAK HUKUKİ DEĞİLDİR''
Protesto yürüyüşü kapsamında açıklama yapan Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, açıklamasında, ''Bunun siyasi bir operasyon olduğunu anlamak için birkaç cümle yeter. Belediyeleri silkeleyelim. Turpun büyüğü torbada. Bunları gördükçe gelinen sürecin hukuki olmadığını çok net anlayabiliyoruz. Bakın bizler hukuki koltuklarda, sorumlu koltuklarda görev yapıyoruz. Tabii ki eksik varsa, hata varsa, kasıt varsa yargılanacağız. Yargılanmalıyız. Ama yargı bir aparat haline getirilip, tedbir olan tutuklama bir peşin ceza haline getirilip, sabahın köründe milyonlarca İstanbul'unun, 16 milyon İstanbul'unun niyetini, iradesini, oyuyla göreve gelmiş belediye başkanlarını sabahın köründe evlerinden almak, çocuklarının yanından, eşlerinin yanından almak hukuki bir iş değil. Davet edildiğinde gidecek olan insanlar, çağrıldığında koşa koşa gidip ifadesini verecek olan insanları sabahın köründe evlerinden almak hukukla açıklanamaz, yargıyla açıklanamaz. Bugün eğer 31 yıl sonra bir belediye başkanının diploması Cumhurbaşkanlığına adayı oldu diye iptal edilebiliyorsa, hem de iptal kararını alan kurullar yetkili kurullar değilse ve bunu göstere göstere yapıyorlarsa, hiçbir yurttaş güvenli değildir' sözlerine yer verdi.
