Alerjik ve immünolojik hastalıkların tanı ve tedavisi konusundaki bilgilerini paylaşan ADÜ Çocuk İmmünolojisi ve Alerji Hastalıkları Bilim Dalından Prof. Dr. Pınar Uysal, alerjinin bağışıklık sisteminin normalde zararsız olan maddelere karşı aşırı tepki göstermesi olarak tanımlandığını belirtti. Genetik ile çevresel faktörlerden etkilenen bu tür hastalıkların genellikle çocukluk döneminde daha yaygın olarak görülse de her yaş grubunda ortaya çıktığını ifade eden Prof. Dr. Uysal, “Dünyada alerjik hastalıkların görülme sıklığı yüzde 20-30 arasında değişmekte olup, bu oran giderek artış göstermektedir” dedi.
ALERJİK REAKSİYONLAR
Prof. Dr. Uysal, alerjenlerin çeşitli türlerine ve etkilerine dikkat çekti. Solunum yolu alerjenleri, ev tozu akarları, polenler, hayvan tüyleri ve küfler gibi maddelerin saman nezlesi (alerjik rinit) ve astıma yol açabileceği uyarısında bulunan Uysal, “Besin alerjenleri, özellikle çocuklarda, inek sütü, yumurta ve yer fıstığı gibi gıdalardan kaynaklanabilirken, ilaç alerjileri antibiyotikler ve ağrı kesiciler gibi ilaçlarla ortaya çıkabilir. Ayrıca, deri teması (lateks) ve böcek sokmaları (arı sokmaları) gibi etkenler de çeşitli alerjik reaksiyonlara yol açabilir” diye konuştu.
ÇEŞİTLİ TESTLER UYGULANIYOR
Alerjinin tanı süreçlerinde, deri testleri, kan testleri, provokasyon testleri ve solunum testleri gibi yöntemler kullanıldığını kaydeden Uysal, şunları söyledi: “Bağışıklık sistemi bozukluklarının değerlendirilmesinde ise immünoglobulin düzeyleri ve bağışıklık hücrelerinin analizi gibi testler uygulanmaktadır. Bu yöntemler, hastalıkların doğru bir şekilde teşhis edilmesini ve etkili tedavi stratejilerinin belirlenmesini sağlar.”
UZMAN EKİP ÇIĞIR AÇIYOR
ADÜ Hastanesinde alerji ve immünoloji alanında çığır açan yaklaşımlar ortaya konulduğunun altını çizen Prof. Dr. Uysal, Çocuk İmmünolojisi ve Alerji Hastalıkları Bilim Dalı Kliniğinde çocukların alerji ve immünoloji konusundaki tüm ihtiyaçlarına, uzman ekiple en iyi şekilde yanıt verdiklerini sözlerine ekledi.
