CHP Didim ilçe başkanlığı önünde başlayan yürüyüşe Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay, CHP Didim İlçe Başkanı Aşkın Atlı, Belediye Başkan Yardımcısı Aydan Aşık Turgut, CHP’li bazı belediye meclis üyeleri, çeşitli derneklerin temsilcileri ile çok sayıda partili katıldı. Atatürk Bulvarı ve Cumhuriyet Caddesi üzerinde devam eden yürüyüş, Uğur Mumcu Parkı'nda sona erdi. Anma töreninde ilk konuşan Belediye Başkanı Hatice Gençay “32 . yıl önce katledilen “vurulduk ey halkım unutma bizi” diyen sevgili Uğur Mumcu’nun yaktığı ışıkta yine bizler faşizan baskıyla yaşıyoruz. Biz bunu hiçbir zaman unutmayacağız. Bunu her platformda dile getireceğiz. Bugün yaşadığımız baskı ve zulmün farkındayız ve direnmeye devam edeceğiz. Bugün Uğur Mumcu, Ali Gaffar Okkan ve İsmail Cem’i unutmadık; yıldızlar içinde uyusunlar. ”ifadelerine yer verdi.
“MUMCU AYDINLANMA SAVAŞÇISIYDI”
CHP Didim İlçe Başkanı Aşkın Atlı ise konuşmasında Uğur Mumcu’nun gazeteciliği bir meslek değil, bir sorumluluk olarak gördüğünü kaydederek “Hain bir saldırı sonucu hayatını kaybeden Cumhuriyet ve Atatürk devrimlerinin yılmaz savunucusu gazeteci-yazar Uğur Mumcu ve eski Emniyet Müdürümüz şehit Ali Gaffar Okan ile eski Dışişleri Bakanımız, örnek devlet adamı İsmail Cem'i saygı ve minnet ile anıyorum. Bugün burada, adaletin, özgürlüğün ve halkın sesi olan bir aydını, gazeteci ve araştırmacı kimliğiyle ülkemizin aydınlanma mücadelesine büyük katkılar sunan Uğur Mumcu'yu anmak için toplandık. Uğur Mumcu, gazeteciliği bir meslek değil, bir sorumluluk olarak gören bir isimdi. O, yalnızca sorular soran bir gazeteci değil, yanıtları bulmaktan korkmayan bir aydınlanma savaşçısıydı. Bu yüzden, 1993 yılının o soğuk ocak sabahında karanlık eller tarafından susturuldu. Ama aslında biliyoruz ki, Uğur Mumcu'yu susturmak isteyenler, onun hakikati savunan fikirlerinden korkuyordu. Uğur Mumcu, öldürülmeden kısa süre önce kaleme aldığı yazılarında, devlet içindeki çeteleri, silah kaçakçılığını ve terör örgütleriyle bağlantılı ilişkileri ortaya çıkarıyordu. Şöyle demişti: "Bir devlet adamı düşünün ki mafyadan para alsın. Bir milletvekili düşünün ki uyuşturucu kaçakçılarını korusun. Bir yönetim düşünün ki, bankalardan rüşvet alsın. Böyle bir düzende, kim gazeteci olarak gerçekleri yazabilir? Kim kalemini korkmadan oynatabilir?" Mumcu'nun bu cesur soruları ve hakikati ortaya çıkarma mücadelesi, onu hedef haline getirdi. Çünkü o, "Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz" diyerek, halkın bilgiyle aydınlanması gerektiğini savundu. Onu öldürenler, aslında halkın aydınlanmasını engellemeye çalıştı.” dedi.
“BUGÜN DE BENZER BİR KARANLIKLA KARŞI KARŞIYAYIZ”
CHP’li Atlı konuşmasında CHP’li Esenyurt ve Beşiktaş belediyelerine baskılar yapıldığını dile getirerek “Bugün de benzer bir karanlıkla karşı karşıyayız. Esenyurt Belediyesi'ne yönelik hukuksuz baskınlar, Beşiktaş Belediyesi'ne kayyum tehdidi ve Gençlik Kolları Genel Başkanımıza yönelik soruşturma, bu karanlık düzenin devam ettiğini gösteriyor. Ama şunu çok iyi biliyoruz: Cumhuriyet Halk Partisi olarak, Uğur Mumcu'nun gösterdiği cesareti ve mücadeleyi hiçbir zaman bırakmayacağız. Uğur Mumcu, sadece bir gazeteci değil, aynı zamanda geleceği gören bir bilgeydi. Yıllar önce şunları yazmıştı: "Tarikatlar, cemaatler bir gün devleti ele geçirmeye kalkarsa; Cumhuriyet'in tüm değerleri yok olur." Bugün yaşadıklarımız, onun bu öngörüsünü ve uyarılarının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Ama karamsarlığa yer yok. Çünkü o, "Korkaklar her gün ölür, cesurlar bir kez ölür" diyerek bize korkusuz bir mücadele mirası bıraktı. Biz de onun izinden giderek, adaletin ve demokrasinin yılmaz savunucuları olacağız. Uğur Mumcu'nun aziz hatırası önünde bir kez daha saygıyla eğiliyor, onun aydınlık Türkiye hayalini gerçekleştirmek için durmadan çalışacağımıza söz veriyoruz.” İfadelerini kullandı. Konuşmaların ardından Mumcu adına yapılan anıta kırmızı karanfil bırakıldı.
