CHP Aydın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu CHP Grup Sözcüsü Süleyman Bülbül, Noterlik Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin 1. Bölümü üzerine söz aldı. CHP’li Bülbül, AK Parti’nin 22 yıl önce iktidara geldiği zaman yolsuzluk, yoksulluk ve yasakları bitireceğine ilişkin kullandığı “3Y’yi bitireceğiz” sloganını hatırlatarak şunları söyledi: “O dönemde ben de Nazilli İlçe Başkanıydım. Aydın Nazilli'de siyaset yapıyordum, biz devamlı bu 3Y'yi eleştiriyorduk. Geldiğimiz noktaya bakıyorum, şimdi 3Y: Birinci ‘Y’ neydi? ‘Yolsuzluk’tu. Uluslararası Şeffaflık Örgütü 2023 yılı Yolsuzluk Algı Endeksi'ne baktık: 180 ülke arasında 115'inci sırada. Yahu, arkadaşlar, yolsuzlukla ilgili şu anda hakkında soruşturma yapılıp da kovuşturma yapılan, dava açılan kamu görevlileri var mı? Yok. Gören, duyan var mı? Yok. Demek ki bu konuda kovuşturma yapılmadığına göre, soruşturma yapılmadığına göre Türkiye'miz yolsuzluk konusunda her şekilde tertemiz.”
“2023’TE 5 MİLYON HANEYE SOSYAL YARDIM YAPILDI”
Sosyal yardımlarla geçinen milyonlar olduğunu hatırlatan CHP’li Bülbül, verileri paylaşarak şu ifadeleri kullandı: “Ailesinin yanında ihtiyaçları karşılanmayan, en alt düzeyde yaşamlarını idare eden çocukların sayısı 2023’te 163 bin oldu. 2024’te ise 190 bin. 2025’te ise, ailesi tarafından ihtiyaçları karşılanmayan 210 bin çocuğa Aile Bakanlığı destek verecek. Hadi, bunu da geçtim, buna da ‘hayır’ diyorsanız TÜİK rakamları bunlar, Aile Bakanlığı rakamları. 2018'de ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ denilen bu sistemle 3 milyon 494 bin haneye sosyal yardım yapıldı. 2022'de ise 4 milyon 420 bin haneye yardım yapıldı. Şu anda, 2023 rakamlarına göre 4 milyon 990 bin yani 5 milyon haneye, her 5 haneden 1'ine sosyal yardım yapılıyor. İşte, yoksulluk da bu.”
“9 PAKET GETİRDİNİZ, HİÇBİR ŞEYİ ÇÖZEMEDİNİZ”
Milletvekili Bülbül, açıklamasına şöyle devam etti: “Ne kaldı, yasaklar kaldı. Yasaklara da girdiğimiz zaman şöyle bir bakıyoruz: İlk başlarda, 2002'den sonra Avrupa Birliği, Venedik Kriterleri, ondan sonra Avrupa Konseyi kuralları, onlarla ilgili birtakım çıkışlar ve gündüz vakti de havai fişek atmalar... Geldiğimiz noktaya bakıyoruz: Geldiğimiz nokta şu: 27. Dönem ile 28. Dönem arasında 9 tane Yargı Paketi geldi 9 tane yargı paketiyle birlikte neler geldi başka? 18 Ekim 2022'de ‘Dezenformasyon Yasası’ denilen basına sansür yasası geldi. Dezenformasyon Yasası'yla birlikte basın kendi kendini sansür etmeye başladı. Bu da yetmedi, arkasından ne geldi? 2024 Mayıs ayında Seferberlik Yönetmeliği ilan edildi. Neydi bu Seferberlik Yönetmeliği? Güya parlamenter sistemden Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine göre düzenleme yapılıyormuş. Yok arkadaşlar, yok. KHK'dan kenara atılıp da işsiz, aşsız bırakılan, ‘Ekmek size haram olsun’ denilen ve Türkiye Cumhuriyeti için tehlikeli sayılan insanları bu yönetmelikle asker alma durumunda askere çağırma yetkisini Cumhurbaşkanına verdiniz.”
“GÜVENLİKÇİ POLİTİKALAR İÇİNDESİNİZ”
Bülbül, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bu da yetmedi, arkasından 8. Yargı Paketi’nde ne geldi? 8.Yargı Paketi’nde, herkesi terörist olarak adlandırabilecek, muhalif yapılara bir suçlama yapabilecek olan örgüt üyesi olmadan örgüt adına eylem yapma maddesi Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği, kaldırıldığı halde onu yeniden getirdiniz. Yetmedi, ‘Etki ajanı’ denilen casusluk suçunu icat ettiniz. Sızdırdınız, 8. Yargı Paketi’nde, ondan sonra 9. Yargı Paketi’nde geri çektiniz. Sonra bir baktık ki Noterlik Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Teklifi'nin içine ‘tık’ diye koydunuz. Arkadaşlar, siz güvenlikçi politikalar içerisindesiniz. Siz burada demokrasi, özgürlükler ve hukuk devletinin inşasına ilişkin bir çalışma yapmıyorsunuz.”
“İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNDE 149 ÜLKE ARASINDAN 129. SIRADAYIZ”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim vaatlerini hatırlatan CHP’li Bülbül, şunları söyledi: “Cumhurbaşkanının seçim vaatlerine geliyorum. 2023'te ‘Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının fiilen kullanımının güçlendirilmesine yönelik kolluk görevlilerin meslek içi insan hakları eğitimi geliştirilecek’ diyordu. Evet, geliştirdiniz, geliştirdiniz (!) Esenyurt'a kayyum atadınız, orada milletvekillerimiz, grup başkanvekillerimiz kendi ilçe binasına giremedi, belediyeye giremedi, Bir diğer vaadinizde, ‘Değişen toplumsal ihtiyaç, koşullar dikkate alınarak ifade özgürlüğünün kısıtlayıcı nitelikteki mevzuat gözden geçirilecek, uygulamadan kaynaklanan eksiklikler giderilecek’ dediniz. İfade özgürlüğünde 2023'te AİHM'de açılan davalarda birinci ülke Türkiye. İfade özgürlüğü endekslerinde 149 ülke arasında 129'uncu durumdayız. Yetmedi, ne dediniz, ne yaptınız?”
“GÖZALTI ÖLÇÜLÜ OLACAK’ DEDİNİZ, BAŞKANIMIZIN EVİNİ BASTINIZ”
Bülbül, açıklamasını şöyle devam etti: ‘Gözaltı ölçülü olacak’ dediniz. ‘Geceleyin, sabahleyin hiç kimsenin evine baskın yapılamayacak’ dediniz. Bir gün önce İstanbul Valisiyle törenlerde beraber olan Esenyurt Belediye Başkanımızın sabaha doğru evini bastınız. İşte Türkiye'yi getirdiğiniz nokta bu. Hak ve özgürlüklerde getirilen nokta bu.”
“YARGITAY 3. CEZA DAİRESİ’NİN ELİNDE TBMM’Yİ OYUNCAK HALE GETİRDİNİZ”
Bülbül, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Ne getirdiniz ama neleri getirdiniz? Şunları getirdiniz: Türkiye'nin ilkleri var arkadaşlar ilkleri. Açılan her 100 davanın 35'i İnsan Hakları Mahkemesinde Türkiye davası. Ve en önemlisi cezaevleri. Şimdi, cezaevleri istatistiklerine baktım. Ne oluyor Türkiye'de? Bakanlığın Hapishane İstatistikleri’nde, ‘404 tane ceza infaz kurumunun 285'ini biz açtık’ diye övündünüz, ‘Cezaevi açtık’ diye övündünüz. Yetmedi, çıktınız memlekette bir ‘tweet’ atıp ifade özgürlüğünü kullanan, Anayasal hak ve özgürlüğünü kullanmak isteyenlere cezaevi yolu gösterdiniz. Can Atalay nerede? Bu memlekette milletvekili olmuş Can Atalay şu anda cezaevinde. Can Atalay'ı bile cezaevinden çıkarıp da buraya getirmediniz. Yargıtay 3. Ceza Dairesinin elinde Türkiye Büyük Millet Meclisini oyuncak hale getirdiniz. Hukuk herkese lazım, hepimize lazım. Hukuk yarın size de lazım olacak. Hukuk devletini inşa edeceğiz, demokrasi ve özgürlükleri Türkiye'ye getireceğiz, hep birlikte.”