Eşimin memleketi Balıkesir'in Gönen'de bir sabahçı kahvesinden yazıyorum bugünkü dizelerimi.
Her fırsatta canlı canlı dinlemekten büyük keyif aldığım kendine özgü tasarlanmış zurna çalış tekniği ve harikulade orkestrasıyla bir virtiözdür Mesut Külahlı.
Geçtiğimiz hafta bir konserinde Ferdi Tayfur'un yıllar önce söylediği bir şarkıydı "Sabahçı Kahvesi". Kahve Gönen'de tarım ve hayvancılıkla geçinen bir köyde. Sohbete koyulduk köyün erken uyananlarıyla. Kahvedeki çiftçiler mutsuz, karşı köydeki süt toplama merkezinden köye süt almaya gelen Kadir kardeşim mutsuz. Çatık kaşlarını gördükçe adını bile sormaya cesaret edemediğim kahveci de mutsuz. (Çayı şekersiz içtiğimi görünce bıyık altında beliren minik mutluluğunu saymazsak)
Pahalılıktan hem geçinemiyoruz hem de masraflarımız çok ağır diyorlar. Yazık...
Daha dün sosyal medyada gazeteci büyüğüm Suat Deniz bir fotoğraf paylaşmış. Arıza yapmış olduğu besbelli trafik ışıkları hem kırmızı hem de yeşil yanıyordu. Altına " Sadece insanlar kafayı yiyecek değil ya Suat Abi" diye yorum yazdım. O trafik lambaları bile yakıt fiyatlarına isyan ediyordu belki de. Ancak toplum o kadar kabullenmiş ki artık zam gelmeden önce birkaç kuruş ucuz yakıt alabilmek için uzun araç konvoyları oluşturur olduk. Yazık...
Marmaris'te devam eden orman yangınları yüreklerimizi de kora dönüştürmüş durumda. Orman yangınları sadece yıllardır kök salmış ağaçları değil, ormanlar içindeki tüm canlı yaşamı da vahşice yok ediyor. Yazık...
Yola gidiyorum diye araç bakımı yaptırmak için girdiğim sanayi sitesinde daha öncekinden neredeyse üç katı ücret ödememe rağmen sanayi esnafı motoryağı, filtresi vs vs fiyatlarının yüksek olmasından dolayı mutsuz. "Müşteriye her gün farklı bir fiyat söylemekten utanır olduk" diyorlar. Yazık...
Geçtiğimiz ay MDF malzemeden orta boy bir dolap yaptırmak istediğimde fiyat aldığım marangoz arkadaşların verdiği fiyatları duyunca şok olmuştum. Ardından yaptığım geniş çaplı bir araştırmada mutfak malzemeleri içinde MDF malzemesinin son yılların ikinci zam şampiyonu olduğunu öğrendim. Üçüncüsü ise mutfak tüpü. Zam şampiyonunu merak ettiniz değil mi? Geçtiğimiz yıla göre neredeyse yedi kat zamlanan limon tuzu açık ara farkla mutfakların zam şampiyonu. Neyse en uygun fiyatı veren bir dostuma neredeyse son sistem bir bulaşık makinesi fiyatına yaptırdım dolabı. En uygun fiyatı iyi bir işçilikle yaptığı için de teşekkür ede ede bir hal oldum. Yazık...
Değeri okuyucularım bilirler. Her yazımı, kaybedilince anlaşılan sağlık olgusuna dikkat çekmek için "Sağlıcakla" diye nihayetlendiririm. Şimdi yine "Sağlıcakla "yazacaktım ama sadece özlük haklarını alamadıkları için değil toplum tarafından ve yöneticiler tarafından takdir edilmedikleri, gerekli saygıyı göremedikleri için ve buna sadece ve sadece dikkat çekmek için tıp doktorlarımız grev yapıyorlar. (Yatan hastalar ve acil hastalar mağdur edilmeden.
İnsanların sağlığı için, bu ülkeye hizmet etmek için, insanlığa hizmet etmek için ömürlerinin en cıvıl cıvıl çağında dirseklerini çürütmüş o elleri öpülesi doktorlarımız, size kalkan ellere size uzatılan dillere de Yazık...
Bizler vatandaş olarak yarın sağlığımızı kaybettiğimizde kapılarında olacağımız doktorlarımıza sahip çıkmalıyız. Çünkü her geçen gün tecrübeli doktorlar ya yurtdışına gidiyor ya da özel hastanelere geçiyorlar.
Bir gün sağlığımızı kaybedip devlet hastanelerinde o kişileri bulamazsak, bugün ücretsiz olan muayene ve ameliyatlarımız için yarın özel hastanelere büyük paralar ödemek zorunda kalabiliriz.
Millet birbiri ardına gelen sorunlar, geçim derdi ve felaketlerle mücadele ederken, magazin dünyası Seda Sayan'ın estetiğiyle, Bülent Ersoy'un geniş ve asansörlü mezar talebiyle meşgul.
Yazık ki ne yazık...
Yine de
Sağlıcakla...