Aydın Adliyesi binası önünde bir araya gelen Aydın Barosu avukatları, yeni adliye binasıyla ilgili yapılan açıklamaya destek verdi. Baro Başkanı Av. Utku Devrim Barış Arslan, Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Koordinatörü Av. Ada Övgü Akar, Komisyon Başkanı Av. Ahmet Sait Algül ve çok sayıda baro üyesinin katıldığı açıklamada Aydın Orman Fidanlığı arazisinin yapılaşmaya açılmasına yönelik endişeler dile getirildi.
AYDIN ORMAN FİDANLIĞI'NIN ÖNEMLİ
Aydın Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Başkanı Av. Ahmet Sait Algül 1962 yılından bu yana faaliyet gösteren Aydın Orman Fidanlığı’nın, yılda 1,5 milyon fidan üretim kapasitesine sahip olduğu ve çevresel sürdürülebilirlik açısından kritik bir rol oynadığını ifade etti. Kızılçam, fıstıkçamı, servi, keçiboynuzu ve erguvan gibi çeşitli türlerde fidan üretimi yapılan fidanlığın, Aydın’ın doğal ekosistemi ve yeşil dengesinin korunmasında önemli katkılar sağladığını belirten Algül, fidanlık alanının imar planında “ağaçlandırılacak alan” olarak tanımlandığını ve bu alanın yapılaşmaya açılmasının 3194 sayılı İmar Kanunu’na aykırılık teşkil ettiğini kaydetti. Algül ayrıca, Danıştay’ın orman fidanlıklarının kapatılmasına yönelik daha önce verdiği olumsuz kararların da hukuki bir dayanak olarak sunulduğunu vurguladı.
YER SEÇİMİ DEĞİŞSİN
Algül, açıklamasında, Aydın’ın şiddetli kuraklık ve orman yangınları gibi çevresel tehditlerle karşı karşıya olduğunun altını çizdi. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 2024 yılı kuraklık haritasına göre, Aydın’ın şiddetli kuraklık seviyesinde yer aldığına dikkat çeken Algül, “Bu nedenle, mevcut yeşil alanların korunmasının kent güvenliği ve çevresel sürdürülebilirlik açısından hayati bir öneme sahip. Aydın Barosu olarak yeni Adliye Binası için yer seçiminin çevresel ve hukuki boyutlar dikkate alınarak yapılması gerektiğini vurguluyoruz” ifadelerini kullandı.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİNİ SUNDU
Algül, Aydın Barosu olarak yeni adliyenin yer seçimi sürecinde şu önerileri sundu: “Uzman Kurul Tarafından Yer Seçimi: Yer seçiminin, şehir plancıları, çevre bilimciler, mühendisler, hukukçular ve ilgili kamu kurumları temsilcilerinden oluşan bir kurulun katkılarıyla belirlenmesi. Doğal Dengeye Saygı: Mevcut yeşil alanların korunması ve alternatif alanların değerlendirilmesi. Verimli Kaynak Kullanımı: Sürecin zaman ve kaynak israfı yaratmadan planlanması. Yasal Düzenlemelere Uygunluk: İmar planına ve ilgili mevzuata uygun hareket edilmesi”
HUKUKİ SÜREÇ BAŞLATILACAK
Yeni Adliye Binası’nın yapımının elzem bir ihtiyaç olduğunu kabul ettiklerini ancak yer seçiminde çevresel duyarlılığın ve hukuki boyutların göz ardı edilmemesi gerektiğinin altını çizen Algül, “Aydın Adliye Binası’nın yapısal yetersizlikleri ve depreme dayanıksız olması, uzun süredir çalışanlar ve vatandaşlar için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Mevcut Adliye Sarayı’nın hem fiziksel ihtiyaçları karşılamadığı hem de yapısal güvenlikten yoksun olduğu dikkate alındığında, yeni bir Adliye Sarayı’nın yapımı ertelenemez bir zorunluluk haline gelmiştir. Ancak, bu süreçte yer seçiminin çevreye ve kamu yararına en uygun şekilde yapılması, toplumun haklı beklentilerini karşılamak açısından büyük önem taşıyor” diye konuştu. Algül, konuyla ilgili hukuki süreç başlatılacağını ve bu konunun takipçisi olacaklarını belirterek çevresel ve toplumsal değerlerin korunması için kamuoyunu duyarlılığa davet