Toplantıya AK Parti İlçe Yönetim Kurulu, Kadın ve Gençlik Kolları üyeleri de eşlik etti. Türkiye gündemine değinen Yavuz, Söke ile ilgili soruları da yanıtladı.  

"CUMHUR İTTİFAKI OLARAK KAZANMIŞ BULUNMAKTAYIZ"

Toplantıda konuşan Yavuz, "Öncelikle hükümetin ve meclisin çalışmaları için yeni çıkacak olan yasalar ile 23 Haziran İstanbul seçimleri öncelikli gündem maddelerimiz.  Geçtiğimiz hafta Ramazan Bayramı'nı kutladık. Aydın valimizin bayram programı dahilinde gezdiğimiz ve gördüğümüz yerlerde özelikle Aydın bölgemizde vatandaşlarımız ile bir araya geldik ve vatandaşlarımız ile bayramlaştık. Aydın ilimizde Cumhur İttifakı olarak 7 ilçemizde belediye başkanlığını kazandık. Aydın bölgemizde partimiz olarak başarılı olamasak da, ülke geneline baktığımızda başarılıyız. Vatandaşlarımızın partimize olan güveni ve tercihleri sayesinde başarılıyız. Bazı büyük şehirlerimizde kayıplarımız oldu fakat ülke genelinde kan kaybetmeden seçimden birinci parti olarak çıktık. Bin 398 belediyeden 988 tanesini Cumhur İttifakı olarak kazanmış bulunmaktayız. Bu başarımızı, AK parti ve Milliyetçi Hareket Partisi ile birlikte kazandık" dedi.

"BÖYLE BİR DURUMUN OLMASINI İSTEMEZDİK"

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerine de değinen Yavuz, "Seçimlerine baktığımızda, 31 Mart Yerel Seçimlerinde sıkıntılı bir süreç yaşandı. Bu olayın sonucunda YSK da bunun tespitini yaparak seçimin yeniden yapılmasına karar vermiştir. Cumhur İttifakı olarak biz böyle bir durumun olmasını istemedik. Diğer ittifakın adayı zat, ısrarla biz bu seçimi yaptırmayalım, sadece torbaların içindeki oyları sayarak yapalım dememize rağmen son durum bu noktaya kadar gelmiştir. 400 bine yakın oy farkının ardından yeniden sayımdan sonra 30 binlere kadar düşmüştür. Yapılan itirazlar neticesinde ise 13 binlere kadar düşmüş durumda. Bizim ülkemizdeki bu seçimden her ne hikmetse tüm dünyanın gözleri bizim ülkemize çevrilmiş durumda. Bu kaygılarını hem anlıyoruz, hem de anlamıyoruz. Bu bir yerel seçim ve beka sorunu dememize rağmen Avrupa ve diğer devletler bizim seçimimize farklı gözlerle bakıyorlar. Sonuçta bu bir yerel seçimdir. Biz geleneği olan bir devletiz. Bizim devletimiz 100 veya 200 yıllık bir devlet değildir. Örf ve adetlerimiz bizlerin devlet olma bakışımızı farklı kılmaktadır" diye konuştu.  

"ÇALIŞMALARIMIZA ENGEL OLUNMAYA ÇALIŞILIYOR"

Ordu'da yaşanan olaya da işaret eden Yavuz, "Geçtiğimiz günlerde Ordu ilimizde yaşanan olayı hepiniz gördünüz. Protokol tartışmasında gördünüz. Geleneği olan devlet olduğumuz için bunlara müsamaha edemeyiz. Boşa atılacak bir devlet yapımız olmadığını belirtmeye çalışıyorum. Bakın buraya gelmeden önce askerlik yasasını çıkarıp gelmek isterdik. Fakat muhalefetin yapmış olduğu engellemeler ile çalışmalarımıza engel olunmaya çalışılıyor. Her ne olursa olsun meclisimiz çalışmalarına devam ediyor. Mecliste bildiğiniz gibi CHP-İYİ Parti ve HDP var. Bu üç partinin düşünceleri bir partiymiş gibi oluyor. Bunların söylemleri de bizlerin içimizi acıtıyor. Atatürk’ün kurduğu bir partinin söylemleri ile icraatları bir olmuyor. Keşke CHP, PKK'nın terör örgütü olduğunu söylemelerini mecliste bekleriz.
Ekonomiye baktığımızda, sayın bakanımız önümüzdeki günlerde tek haneli rakamlara düşeceğini söyledi, inşallah en kısa sürede bu gerçekleşir" ifadelerini kullandı.

"SİSTEM DIŞI BİR UYGULAMA GERÇEKLEŞTİRDİK"

Yavuz, çiftçilere pamuk primlerinin yüzde 70'inin ödendiğini belirterek, şunları kaydetti: "Bildiğiniz gibi pamuk primlerinin yüzde 70'lik kısmı ödenmeye başladı. Yüzde 30 da Temmuz ayında ödenecek. Geçtiğimiz günlerde tarım bakanımızla bir araya gelerek pamuk primlerinin ödenmesini sağladık. Bayram öncesi üreticilerimizin primlerini almaları için sistem dışı bir uygulama gerçekleştirdik. Bu yıl yapmış olduğumuz prim uygulaması ile destekleme tutarımız 16,1 milyar TL'dir. Bu rakam geçen yıl 14,5 milyar TL'ydi."

SARIÇAY BARAJI TARTIŞMALARI

Sarıçay Barajı'nın yapım işinin tamamının Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından yapılacağını söyleyen Yavuz, sözlerini şöyle tamamladı: "Sarıçay Barajı içinse, bu barajın yapılması tamamen DSİ tarafından gerçekleşecektir. Çeşitli kademelerden geçtikten sonra bu konu hakkında ne yapılması gerekiyorsa yapmış bulunmaktayız. Sondaj çalışmaları hükümetimiz tarafından yapılmıştır. Her ne hikmetse Büyükşehir Belediyesi konuyu biz yapıyormuş gibi lanse etmeye başladılar. Bunun mümkün olmadığını kendileri de biliyorlar. Söke Çayı içinse Söke Çayı'nın yapılması tamamen şu anda DSİ'nin himayesi doğrultusundadır. İhaleye çıkılması için izin alınması gerekiyor ve biz de bu izin kısmını devletimizden almış bulunmaktayız. Çok yakın zamanda Söke Çayı'nın yapılmasını çok kısa zaman içerisinde devlet olarak bitireceğiz. Organize Sanayi Bölgesi için çalışmalar olanca hızıyla devam ediyor. OSB de iş istihdamı açısından önemli bir yer tutacağı hepimizin malumu, inşallah en kısa sürede buradaki çalışmalar sonuçlanır. Eğitim ile ilgili olarak, imam hatip lisesinde az öğrenci olmasına rağmen orada ödenek çıkarttık. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün taşınması söz konusu. Söke çiftçisinin pamuk kotasının 400 veya 500 kilograma çıkarılmasının Söke'mize hiçbir eksisi yoktur. Bu uygulama öncesinde uygulama çok yanlıştı. Su anda her çiftçi ne kadar üretim yaptıysa o kadar prim alacak. Bu uygulama ile devletimiz herhangi bir zarara uğramamış olacak. Söke Garı'nda yapılan uygulamada ise bizim önceliğimiz sivil toplum kuruluşları tarafından işletilmesi. Ya da Sökeli üreticilerimizin el emeği ürünlerini burada satışa çıkarılması.’’