Davacı Coşkun ailesi adına , madencilik faaliyetlerinin yasal süreçleri ve hukuka uygunluğu konusunda Latmos Platformu hukukçusu Mehmet Cilsal tarafından hazırlanan dava kapsamında uzman heyet incelemede bulundu. Bilirkişi heyeti, maden faaliyetlerinin sürdüğü alanı ve davacı Coşkun ailesinin evini inceleyerek faaliyetlerin doğa ve insan üzerindeki etkilerini yerinde değerlendirdi. İncelemeye destek veren kurumlar arasında Latmos Platformu, AYÇED, Kuşadası Çevre Platformu, Kuşadası Beşparmak Dağcılık ve Spor Kulübü, Tema Aydın İl Temsilciliği, Akbük Doğa Gönüllüleri Grubu ve EKODOSD yer aldı.
SARSINTISI DEPREMDEN BİLE BÜYÜK
Coşkun ailesi, maden ocağının hemen yanı başındaki evlerinde yaşadıkları zorlukları anlatarak, dinamit patlamalarının yarattığı sarsıntının deprem etkisinden bile daha büyük olduğunu ifade etti. Evlerinin üzerine taş ve toz yağdığını, hayvanlarının zarar gördüğünü, fıstık çamlarının tahrip edildiğini belirttiler. Ayrıca köy imamının, bebeğinin dinamit patlatmalarından rahatsız olması nedeniyle köyü terk ettiğini dile getirdiler.
AÇIK HAVA MÜZESİ GİBİ
Topcam’da madencilik faaliyetlerinin çevreye etkileri araştırıldığı bilirkişi keşfinin ardından açıklamada bulunan EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, Madran Dağları’nın doğal ve kültürel zenginlikleri açısından adeta bir açık hava müzesi niteliği taşıdığını ve burada tarih öncesi kaya resimlerinden antik dönem kalelerine kadar birçok kültürel varlığın bulunduğunu ifade etti.
YÖRE İNSANLARI KÜLTÜRLERİNİ KORUYOR
Latmos coğrafyasındaki tarih öncesi kaya resimlerinin Madran Dağları’nda da görülmesinin bu kültürün daha geniş bir alana yayıldığını gösterdiğini ifade eden Sürücü, “Ne yazık ki Latmos (Beşparmak) Dağları’nda olduğu gibi, Madran Dağları’nda da insanların ve hayvanların yaşam alanlarının yanı başında madencilik faaliyetleri sürdürülmektedir. Geçmiş dönem uygarlıklarından kalan kaleler, kiliseler, kaya mezarları gibi birçok kültür varlığını bu coğrafyanın hemen her yerinde görmek ve her an yeni bir keşfin çıkması mümkün görünmektedir. Tarih Öncesi Dönem’den günümüze kadar yaşantının kesintisiz devam ettiği Madran Dağları’nda, günümüzde yaşayan yöre insanları da aynı kültürü devam ettirmektedirler” dedi.
ÖLÜ BİR COĞRAFYAYA OLACAK
Topcam’ın ölü bir coğrafyaya doğru gittiğini belirten Sürücü, “Doğal ve kültürel değerleri, geleneksel yaşam kültürü, yöre halkının en önemli geçim kaynakları olan fıstık çamları madencilik faaliyeti nedeniyle delik deşik edilerek, bölge ölü bir coğrafyaya doğru gitmektedir. Aydın bölgesinin böylesine önemli bir coğrafyası maden ocaklarıyla geri dönülmez tahribatlarla yok edilmemeli, yöre insanlarının temiz bir çevrede huzur içinde geleneksel yaşamları bozulmadan, sosyal ve ekonomik gelişimlerine destek olacak projeler geliştirilmelidir” ifadelerini kullandı.