Efeler ilçesindeki Tapu Kadastro İl Müdürlüğü karşısında 1973 yılından bu yana dükkan işleten 79 yaşındaki Semih Kayalar kartpostal, mektup zarfı, ikinci el kitap satışı ile fotokopi işiyle uğraşıyor. Askerliğin ardından Tarım Müdürlüğü Zirai Mücadele Şube Müdürlüğünde memur olan Kayalar’ın hayatı, Edirne’de iken bir yakınına yılbaşında göndermek istediği kutlama kartı ile değişti. Yıllarca bayram ve önemli günlerin kutlanmasına aracılık eden, asker ocağının özlemlerini yansıtan bir dönemin renkli iletişim araçlarından kartpostallara ilgiden dolayı bu işe yapmaya karar veren Kayalar, ilk yıllarda İstanbul’dan getirttiği kartpostalları tatil yörelerinde satarak kendisine fotoğraf makineleri satın aldı. Kayalar, daha sonra Ege’nin illerini karış karış gezip tarihi yerleri, antik kentleri, kültürel ve doğal güzellikleri fotoğraflayıp kartpostalları kendi fotoğraflarıyla renklendirdi. 2000’li yıllardan itibaren cep telefonlarının yaygınlaşmasıyla kartpostallar teknolojiye yenilirken Kayalar ilerleyen yaşına rağmen Türkiye’nin ayakta kalan birkaç kartpostalcısından biri olarak geleneği yaşatmayı sürdürüyor. KARTPOSTALLARI FOTOGRAFLARIYLA SÜSLEDİ Kartpostalcılık işi için devlet memurluğunu bıraktığını anlatan Kayalar, “Eskiden bayram, özel günler ve yılbaşlarında insanlar sevdiklerinde kartpostal gönderirdi. Ben de bir yakınıma kartpostal göndermek istedim. Hem kartpostala olan ilgi hem de kazancı beni cezbetti. Memurluğu bırakıp bu işe başladım. İstanbul’dan getirttiğim kartpostalları turistik yörelerde sattım. Fotoğraf makineleri satın alarak kartpostallardaki fotoğrafları kendim çekmeye başladım. Efes, Didim, Kuşadası, Çeşme, Şirince, Pamukkale, Kuşadası’ndaki tarihi ve doğal güzellikleri fotoğraflayıp, İstanbul’da bunları kartpostal olarak bastırıp sattım. Bu iş sayesinde 3 çocuk okuttum. Hem eşimi hem kendim emekli oldum. Halen de dükkanımın bir köşesinde kartpostalları sergileyip tanesini 5-10 liradan satıyorum” dedi. İNSANLAR, KARTPOSTAL ALMAK İÇİN YARIŞIRDI Kayalar, günümüzde kartpostalın ne olduğunu bilmeyenlerin olduğunu belirterek, “Kendimin çektiği fotoğrafların yer aldığı binden fazla kartpostal var. 2000’den önce günde 35 bin kartpostal satardım, şimdilerde senede bin taneyi bulmuyor. O günler çok güzeldi. Kartpostal almak için insanlar yarışa girerdi. O zamanlar telefon olmadığından insanların birbiriyle hızlı iletişim kurmak için kartpostal kullanırdı ancak artık telefonla her işin yapılabiliyor. Bu yüzden kartpostallar önemini yitirdi. Kaybolmaya yüz tuttu. Ben de artık kartpostal getirmiyorum. Elimde olan stokları satıyorum” diye konuştu.