İlk izlerine M.Ö. 7. yüzyıl ortalarında rastlanan bu antik kent, olağanüstü konumuyla dikkat çekiyor. 370 metrelik yüksek bir kayanın üzerine kurulması, saldırılara karşı stratejik bir avantaj sunmuş. Aynı zamanda, yüksek bir noktada olması, kenti farklı yönlere yayılmış göz alıcı yapılarıyla birlikte görünür kılmış.
Priene, Ion Birliği'nin bir üyesi olarak tarihe geçmiş ve günümüze kadar önemini korumuş.
Tarihi Yapılarla Dolu Bir Yolculuk:
Priene Antik Kenti'nde ziyaretçileri bekleyen birçok etkileyici yapı var. Bunlardan en önemlileri şunlardır:
- Demeter Tapınağı: Bereket tanrıçası Demeter'e adanmış bu tapınak, kentin en önemli dini yapılarından biridir.
- Athena Tapınağı: Kentin en hakim noktasında yer alan bu tapınağın önünde Athena'nın altın ve fildişinden heykeli bulunmaktaydı.
- Tiyatro: M.Ö. 350 yılında inşa edilen bu tiyatro, 5000 kişilik kapasitesiyle oldukça büyüktür.
- Agora: Kentin ticari ve sosyal merkezi olan agora, günümüzde de oldukça etkileyici bir atmosfere sahiptir.
- Zeus Tapınağı: Gökyüzü tanrısı Zeus'a adanmış bu tapınak, kentin en görkemli yapılarından biridir.
- Bouleuterion: Kent meclisinin toplandığı bu yapı, Priene'nin siyasi yaşamının merkezidir.
- Yukarı ve Aşağı Gymnasion: Eğitim ve spor amaçlı kullanılan bu yapılar, antik Yunan yaşamının önemli bir parçasını yansıtmaktadır.
- Mısır Tapınağı: Mısır tanrılarına adanmış bu tapınak, Priene'deki çok tanrılı dinin bir göstergesidir.
- Büyük İskender'in Evi: Büyük İskender'in Priene'yi ziyaret ettiği dönemde kaldığına inanılan bu ev, tarihi bir öneme sahiptir.
- Bizans Kilisesi: Hristiyanlığın yayılmasıyla birlikte inşa edilen bu kilise, Priene'deki farklı inançların izlerini taşımaktadır.
- Nekropol: Kent sakinlerinin gömüldüğü bu alan, antik Yunan ölüm kültürü hakkında bilgi vermektedir.
- Konut Alanları: Priene'de farklı sosyal statüden insanların yaşadığı konut alanları da ziyaretçilere açıktır.
Eski Şehir Planlamasına Hayran Kalacaksınız
Priene Antik Kenti, zaman içinde çeşitli krallıkların egemenliği altına girmiş. M.Ö. 133 yılında o zamanın Pergamum Kralı olan II. Attalus'un ölümünden sonra Roma'ya devredilmiş ve uzun bir süre Roma egemenliği altında kalmış. Kentin planlaması ise dönemin en ünlü mimarlarından biri olan Miletli Hippodamus'un "grid sistemi" adını verdiği düzenle yapılmış.
Priene Antik Kenti'ne Nasıl Gidilir?
Priene Antik Kenti'ne Söke'den kalkan minibüslerle veya özel araçla ulaşabilirsiniz. Kentin girişi ücretlidir. Müze Kart sahipleri ücretsiz olarak giriş yapabilir.
Priene Antik Kenti'ni Ziyaret Etmek İçin En Uygun Zaman:
Priene'yi ziyaret etmek için en uygun zaman ilkbahar ve sonbahar aylarıdır. Yaz aylarında hava oldukça sıcak olabilir.
Priene'de Görülecek Yerler:
Priene Antik Kenti'nde yukarıda bahsedilen yapılara ek olarak, birçok hamam, stoa, anıt mezar ve çeşme de bulunmaktadır. Ayrıca, kentte bir arkeoloji müzesi de yer almaktadır.