Tanrı'yla Konuşun...

Abone Ol

Huzur; çoğumuzun ne anlama geldiğini unutmaya başladığı bir duygu değil mi? Artık çoğu insan kendisini neyin daha huzurlu hissettireceğini bilmeyen bir halde, bir insana ona nelerin kötü etkilediğini sorarsanız. Peş peşe cevaplar alırsınız. Ancak sana ne huzur verir dediğimizde biraz durup düşünmeleri gerekir. Çünkü çok uzun süre huzurdan yoksun kaldığı için ona neyin huzur verdiğini anımsayamaz.
Aslında insanlar dua etmediklerinden değil. Ancak dua ettikleri an farkındalık içerisinde olmadıkları için bahsettiğim huzuru bünyelerinde hissedemezler. Dua ederken Tanrı'ya klişeleşmiş sözcükler, cümleler kullandıkları için her insanın yapmakta olduğu bir duayı tekrar ediyor olmasından dolayı, hissizleşir. Bunun yerine orada kendine has sözlerle Tanrı'ya sesini duyurmaya kalkarsa içine dolan huzuru deneyimleyebilir. Fark edebilir.
Güç, inanın bana bazı şeyleri Tanrı'ya anlatabiliyor olmak kadar insanı güçlü kılan bir diğer şey daha yoktur. Cesaret duygusunu en iyi şekilde geliştirir. Zaten birçok insan vakit namazı kılar ve namaz sırasında bazen de namazdan sonra selam verdikten sonra seccadeden kalkmaz ve ellerini açıp dua eder. İşte o an kişinin Allah'la bir olup ona içini yansıttığı andır. Benim bir yaşam koçu olarak danışanlarıma en çok önerdiğim eylemlerden biridir. Spor yap, diyetine dikkat et, seni üzen insanlardan uzak dur. Çaktırmadan mesafeni koru. Ama her şeyden önce Tanrı ile konuş derim. Bunu söyleyince nasıl konuşacağım sorusunu alırım.
Arkanıza yaslanın ve dinleyin; boş bir oda bulun kendinize, yarım saat kadar rahatsız edilmemeyi isteyin. Odada biraz kendi halinizde vakit geçirin 3,5 dakika kadar, sonra kendiNİze rahat bir yer seçin oturur pozisyonda kalın. Yatmayı önermiyorum. Gözlerinizi ister kapatın ister açın. Mum ve tütsü isterseniz kullanabilirsiniz ama kesinlikle şart değil. Bunları anlatırken ayin mi yapacağız diye soruyorlar. Nedir ayin bazı ritüellerin takip etmesi durumudur. Sonrasında oturduğunuz yere çok yakın bir konumda sizi yaratan o yüce varlık varmış gibi gözünüzün önünde bir ışık hayal edin. O ışığa içinizden geçen her şeyi anlatın. İnanın o odadan çıktığınızda üzerinizden sanki tonlarca yük kaldırılmış kadar huzurlu ve kendinizi rahat hissedeceksiniz. Anlattığınız bazı şeylerden rahatsızlık duyacaksınız. İşte o rahatsızlık hissi sizi her defasında doğru olanı yapmaya yöneltecek.
Eğer bu eylemi son derece samimi saf ve temiz duygular ile yaparsanız. Her geçen gün içinizdeki; öfke, kin, nefret ve kıskançlık duygusu azalmaya başlar. Ve Tanrı sizdeki bu değişimi gördüğünde, kendisinden cevap alır hale gelirsiniz. İçinizdeki duyguyu isterseniz sadece bir duygu olarak tanımlayabilir ya da bunu Tanrı'nın cevabı olarak da adlandırabilirsiniz! Ben ikinci cevabı tercih ediyorum. Ve bu ikinci cevabı tercih ettiğim günden beri mutluyum. Ve hayatım hiç olmadığı kadar yolunda gitmeye başladı. Sahip olmak istediğim tüm başarılara Tanrı'nın sesini içimde hissetmeye başladığımda kavuştum.