Siz Kimsiniz?

Abone Ol

Çünkü onlar yukarıda da anlattığım gibi, bir şeyin önemli bir şeyin, parçası olmak isterler; bunu sağlayan şey kendi salt akılları değil de kendisinden daha üstün olanın aklıysa eğer bulunduğu yere sahip olabilmek için ne etik dinler nede insan duygusunu. Halbuki amaç sahip olmak değil de layık olmak olursa. Kendini büyütüp her şeyi kendine almak yerine kendinden vermeyi seçer. Bu davranışın en büyük geri dönüşü o insana olur. Gelişip genişler kök salar. Hem de bulunduğu yer köklenir dalları birbirine bağlı, uyum ve huzur içinde olabilir. Bunu yapabilmek için cesur olmak gerekir. Korkaklar yalnız korku salar. Cesur insanlar güçlüdür. Ve bu güç kendi içindeki salt karakterlerinde doğup dışarı çıkar. Siz kimsiniz?
Siz hangisisiniz?
Hepimiz birilerini yönetiyoruz. Kimimiz küçük bir işletmeyi, kimimiz koca bir devleti, kimimiz, küçücük bir ailesi ya da çocuklarını... siz zulümden yana mısınız yoksa insandan yana mı?
Üstte olabilmenin tek yolu alttakinin üzerine basmak değildir. Eğer içinizde kontrolsüzce büyüyen ben duygusuna yenik düşüyorsanız başınızı kaldırıp içinde yaşadığınız evrene bakın, kendinizi ne kadar önemserseniz önemseyin. Bu sonsuz denilen galaksi içerisinde nokta kadar bile olmayan dünya üzerinde aslında bir toz zerresinden daha büyük değilsiniz. Her insan aynı yeri kaplar, ancak bedenleri yok olup gittiğinde bile kimilerinin fikirleri çağlar boyu yaşar. Victor Hugo şöyle der: "Sadece bedenleri, şekilleri, görüntüleri sevenlere ne yazık! Ölüm her şeyi yok edecek. Ruhları sevmeyi deneyin."