Atça’da yaşayan genç müzisyen Bilgehan Serhat Çınar, 2016 yılında Nazilli’de yazdığı şarkısıyla uzun süren sessizliğini bozdu. “Bir özlem, bir bekleyiş ve bir umudun öyküsü” olarak tanımladığı bu parça, dinleyicilerini duygusal bir yolculuğa davet ediyor.
Henüz 22 yaşındayken, Nazilli’deki bir parkta yürüyüş yaparken ilhamın kendisini bulduğunu anlatan Çınar, kurumuş dalları ve terk edilmiş turunçlarıyla dikkat çeken bir ağaçtan etkilenerek şarkının sözlerini kaleme aldığını söylüyor. Aradan geçen dokuz yılın ardından, karamsarlığın içinden doğan bu umut dolu eser, bugün daha derin ve olgun bir ifadeyle müzikseverlerle buluşuyor.
“Şimdi ne tepedeki süzüleni ne de tellal poyrazı umursuyorum. Dallarım o zamanlar yaşmış, şimdi ise daha olgun ve kendinden emin” diyerek şarkının ruhunu özetleyen Çınar, parçayı “Nazilli’ye gidecekmiş gibi uyanmayanlara” ithaf ediyor. Şakayla karışık “En kötü bir çayımı kahvemi içersiniz, büfenizi kapıp bir pikaba atlayın gelin” diyerek de samimi davetini yinelemeyi ihmal etmedi.