10 yıl öncesine kadar yaptığı taşkınlarla, Aşağı Büyük Menderes Havzası’nda ki Söke ovasının büyük bir bölümünü 2500 yıl öncesinde olduğu gibi adeta denize çeviren Büyük Menderes Nehri, son yıllarda gerek iklim değişikliği ve gerekse endüstriyel tesislerin atıkları sonucunda içinde yürünebilen bir nehir haline geldi. Yetkililerden yapılan açıklamalarda gerekli önlemlerin alınmaması halinde kirli suya bile muhtaç kalınacağı bilgisi verildi.

Konu hakkında açıklama yapan EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, Büyük Menderes Nehri'nde yaşanan sorunların bölgeye büyük zararlar yaşatacağını belirterek acil önlemler alınması gerektiğini belirtti. Sürücü, açıklamasında, ''Taşkın suları altında kalan pamuk tarlalarında balık tutulan dönemlerin geçtiği ve günümüzde İklim değişikliğinin etkisiyle meydana gelen kuraklık ve genelde yağışsız geçen kış ayları nedeniyle, barajlardaki doluluk oranının her geçen yıl azaldığı görülmektedir'' dedi.

''AYDIN VALİLİĞİ'NDEN AÇIKLAMA GELDİ''

Aydın Valiliği’nin konu kapsamında açıklama yaptığına değinen Sürücü, '' “2025 Yılı sulama sezonunda uygulanacak olan havza bazlı su dağıtım planlaması kararına göre; barajlardaki bitki su ihtiyacına göre depolama durumunun kritik olduğu belirtilerek, kısıtlı sulama programının uygulanacağı, tüm ürünlere en fazla 2 defa su verileceği, kaçak olarak su alan ve planlama dışı ekim yapan kişilere idari ve mali cezai işlem uygulanacağı, kuru tarıma geçilmesi yönünde yönlendirme ve bilgilendirme çalışmalarının yapılacağı bildirilmiştir. Nisan ayında herkesin beklediği yeterli yağışlar gelmediği takdirde, bundan en büyük sıkıntıyı tarımla uğraşan çiftçiler çekecektir. Zaten endüstriyel tesislerin arıtmasız atıklarıyla kirletilen Büyük Menderes Nehri’nde, yaşanacak kuraklık nedeniyle kirli sulara bile muhtaç hale gelinecektir'' sözlerine yer verdi.

''KURAKLIK HER ALANDA BÜYÜK ZARAR GETİRECEK''

Büyük Menderes Nehri'nde yaşanacak kuraklığın birçok alanda yaşatacağı zararları da anlatan Sürücü, ''Yaşanacak kuraklık sonucunda, çiftçiler büyük sıkıntı çekerken aynı zamanda bölgedeki biyolojik çeşitlilikte büyük zarar görecektir. Sucul canlılar başta olmak üzere, kuşlar ve memelilerin içinde olduğu ekosistem büyük darbe alacaktır. İklim değişikliğini somut olarak yaşadığımız bir dönemde tüm bu sıkıntıların yaşanacağı öngörülürken ve kamu kurumları havza bazlı su dağıtım planlaması yaparken, Söke ovasındaki bazı sulak alanların da doldurulduğu görülmektedir. Bazıları tapulu alan içinde bulunan sulak alanlar ve kadim eski menderes yatakları olarak bilinen azmaklar büyük bir hızla dolduruldukları ve sulak alan vasfını yitirdikleri görülmektedir. Bu sulak alanlar, kurak geçen yaz aylarında tarım yapan çiftçilerin sigortası olduğu gibi, kuşların, sucul canlıların ve susamurları gibi memeli türlerin yaşam alanlarıdır'' dedi.

''İNŞAAT ATIKLARI SULAK ALANLARI DOLDURMAKTADIR''

Bugün, kuraklık dışında bölgeye insan eliyle büyük zarar ve tahribatlar verildiğini de anlatan Sürücü, ''Kamyonlarca getirilen molozlar, inşaat atıkları, OSB’deki fabrikalardan getirilen küller, seramik parçaları vb. atıklarla sulak alanlar doldurulmaktadır. Dolgu malzemesi olarak kullanılan atıkların toprağı, yeraltı sularını, tarımsal bitkileri ve halk sağlığını nasıl etkileyeceği, içinde ne kadar kimyasallar ve ağır metaller taşıdığı bilinmemekte, sulak alanlar adeta vahşi bir çöp alanı olarak kullanılmaktadır. Sulak Alanlar Yönetmeliği’ne göre; bu tip sulak alanlar diğer sulak alanlar kategorisinde olup, korunan alanlardaki gibi yönetmelik hükümleri uygulanması gerekir. Sulak alanların kirletilmemesi, doğal yapılarının ve ekolojik karakterlerinin korunması zorunludur. Sulak alanlarda biyolojik çeşitliliğin korunması ve geliştirilmesi için ilgili idaresince gerekli tedbirler alınır ve aldırılır. Sulak alanlarda su kuşları popülasyonlarının korunmasına ve artırılmasına itina gösterilir. Sulak alanların doldurulması ve kurutulması yasaktır. Bu yolla arazi kazanılamaz'' dedi.

Başkan Maraş, üye ziyaretlerine devam ediyor Başkan Maraş, üye ziyaretlerine devam ediyor

''CANLILARIN EN ÖNEMLİ İHTİYACI SUDUR''

Var olan sulak alanların korunmasının canlılar açısından büyük önem taşıdığını belirten Sürücü,' 'Bugünlerde kuşların cıvıldadığı, kurbağa seslerinin yükseldiği üreme dönemlerinin başladığı bahar aylarına giriyoruz. İnsanlar, hayvanlar, kuşlar ve sucul canlılar için en önemli ihtiyaç sudur. Geçmiş tarihlerde insanlar suları ve otlakları takip ederek yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Ancak şimdi yerleşik bir düzendeyiz ve var olan sulak alanlarımızı korumak zorundayız. Yaşamsal ihtiyaç olan temiz suya ve sulak alanlarımıza herkesin duyarlılıkla sahip çıkacağını umuyoruz' sözleri ile suyun canlılar açısından taşıdığı önemi bir kez daha gözler önüne serdi.

Muhabir: AYLİN ESER