Didim Veli Der Başkanı Bülent Akın, yaptığı açıklamada “Bizler iktidarın uzunca yıllar eğitim alanını ideolojik ve ekonomik öncelikleriyle şekillendirdiğini biliyoruz ve inatla MEB’in eğitim sorumluluğunu diyanete, tarikatlara ve sermayeye devretmesinin karşısında mücadele ediyoruz. Laik, bilimsel, parasız, kamusal eğitim hakkı mücadelesi yürütüyoruz.” dedi.
Geçtiğimiz günlerde Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının 18.11.2024 tarihli, Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğünün, Belediyelere gönderdiği yazı ile Belediyelerin açtığı okul öncesi eğitim kurumlarının izinsiz olduğu ve yetkisizlik nedeniyle kapatılacağını ifade etmişti. Konuyla ilgili toplumsal tepki çığ gibi büyürken, açıklama yapan Didim Veli Der Başkanı Akın, “Bir diğer yandan gerekçe olarak; eğitimin MEB’in sorumluluğunda olduğu ve bu sorumluluğunu devredemeyeceğini belirten 2007 yılına ait Anayasa Mahkemesi kararına atıf yapılıyordu. Tam da bu gerekçe, İktidarın 23 yıllık karnesine uymuyordu.” dedi.
Okul öncesi eğitimin çocuklar üzerindeki olumlu etkilerini belirten Akın, “Dünya genelinde ve ülkemizde yapılan tüm araştırmalar okul öncesi eğitime katılımın, çocukların zihinsel, sözel ve sosyal-duygusal gelişimlerinde önemli rol oynadığını, eğitim süreçlerinde akademik performanslarını olumlu etkilediğini ve çocukları yetişkin yaşamlarına hazırlamaya yardımcı olduğunu göstermektedir. Okul öncesi bu denli önemli iken ülkemizde okul öncesi eğitim maalesef zorunlu değil ve paralı. Okullaşma oranlarına baktığımızda en düşük oran yine maalesef okul öncesi ve en fazla özelleştirmenin yanı sıra en pahalı eğitim kaleminin olduğu okul kademesi de okul öncesi. Özel öğretim genel müdürünün özel okul öncesi öğretim kurumu sahiplerine belediye kreşlerinin kapatılacağını müjdelediği görüntülere hep birlikte tanıklık ettik. Bu görüntüler çocuklarımızın eğitim hakkının nasıl pazarlama aracı haline getirildiğinin ve ülkemizdeki hukuksuzluğun açık kanıtı oldu.” dedi.
Akın sözlerini şöyle sürdürdü; “Eğitimin her alanında izlenilen iki hattı okul öncesinde de en çarpıcı şekliyle görüyoruz. Okul öncesi eğitim bir yandan sermayeye, özel okul sahiplerine diğer yandan da dernek, vakıf adıyla tarikat yapılarına ve Diyanet’e devredilmektedir. Toplum temelli kurum adıyla içinde Diyanet’e bağlı 4-6 yaş Kuran kurslarının ve dernek, vakıf adıyla tarikatların açtığı bu yerlerin oranı yüzde 6,3’e ulaşmıştır. Okul öncesi yaş dilimi soyut bilgiye çocukların hazır bulunuşluğu olduğu bir dönem değildir ve yapılan laik, bilimsel, karma eğitim hakkı, çocuk hakkı ihlalidir. Ayrıca okul öncesi eğitim, özel kurumlarda yüz binlerce liraya satılıyorken, kamu okullarında da binlerce lira iken 4-6 yaş Kuran kurslarında çocukların kaydı ücretsiz yapılmakta ve her öğrenci için maddi destek verilebilmektedir. Bu kaynaklar da hepimizin, biz velilerin vergileri üzerinden Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı protokolü üzerinden karşılanmaktadır. Bu aynı zamanda çocuklarımız ve biz veliler arasında yaratılan ayrımcılıktır. Okul öncesi eğitime erişim toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın istihdamının artışı noktasında da başat bir öneme sahiptir. Okul öncesi eğitim tüm çocuklar için parasız ve zorunlu olmalı okul öncesi eğitim için acilen yeterli bütçe ayrılmalıdır.”
'Okul öncesi eğitim tüm çocuklar için parasız ve zorunlu olmalı'
Didim Öğrenci Veli Derneği (Veli Der) Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın belediyelerin açtığı okul öncesi eğitim kurumlarının izinsiz olduğu ve yetkisizlik nedeniyle kapatılacağını ifade etmesine tepki gösterdi.
Muhabir: HÜSEYİN ÇALIŞKAN
Yorumlar