Mutsuzlukla Nasıl Başa Çıkılabilir?

Abone Ol

Kendimize bu soruyu sormadan yaşadığımız her yeni günde içimizdeki boşluk hissi çoğalmaya devam eder.
Yetinmemek: Bu duyguyu aşabilmek için insan kendisini iyi tanımalıdır. Gücünü, azmini, yapabileceklerini ve yapamayacaklarını bilen bir insan için yetinmek ve elinde olanlarla hayatını güzelleştirmek çok daha kolaydır. Örneğin 50 yaşına gelmiş bir insan herhangi bir üne sahip değilken "Ben dünya starı olacağım" derse. Kendisi için koyduğu hedef bu olursa bu hedefin ulaşılabilirliği ne derece mümkün olur.
Yeteri kadar çabalarsa ve bunun için bir yeteneğide varsa elbette mümkün. Ancak yetenek ve azim olmazsa bu bir hedef değil yalnızca güzel bir hayal olarak hayatının bir yerinde durur. Bu hayale kavuşamadığı için mutsuz olması mı daha yerinde olur yoksa, ulaşılabilir bir hedef için çabalaması mı daha kolaydır. Kıskançlık: Bu duyguda diğer başa çıkmakta zornaldığımız duygular gibi eğer dizginlenmezse bazıları için hayat keyif içinde akıp giderken bazıları başkalarının sahip olduğu mutluluğa özlemle bakmakla yetinir. Başkalarının yaşamlarını, sırlarını merak edip kendi hayatını yaşamak yerinde onların hayatına özenen, tatlit eden bir insan haline gelir. Sizce yaşam bir başkasının yaşamıyla yarışacak kadar uzun mu? Başkasıyla yarışmak yerine insan kendini geliştirmeyi seçmediği ve kendi potansiyelini keşfedip bunu arttırmak için çabalamadığı sürece başkalarını kıskanmaktan kurtulamaz. Her şeyden önce bir hedefiniz olsun ki yaşam potanaiyeliniz azalmasın. Birbirinin aynı olan günlerin içinde kaybolup gitmemeniz için hedef bir yol haritasıdır. Bir düşünür der ki; şükretmek nimeti, şikayet etmekse dertleri çoğaltır. Mine Mulcar
Eğitim ve İlişki Danışmanı