Adalet nedir? En küçük bireyden en büyük devlete kadar herkese uygulanan kurallar zinciridir.
Adaleti sadece biz değil, tüm insanlık ve dünya devletleri de istiyor, arıyor. Ama nerede?
Son zamanlarda devletler ve insanlar, hak, hukuk ve adaleti sadece kendileri için kullanmaya, yalnızca kendileri için aramaya başladı.
Ne yazık ki, adalet artık sizlere ömür; dünyada çoktan öldü. Siz, "adalet" diye bağıran liderlere değil, onların uygulamalarına bakın.
Sadece Gazze’de son iki yılda 50 bin çocuk ve sivil Müslüman öldürüldü. Temenniler dışında dünya ne yapabildi?
Daha bir hafta önce Gazze’de tam kapasiteyle çalışan bir Müslüman hastanesi, İsrail tarafından bombalandı.
Yüzlerce çocuk ve hasta hayatını kaybetti.
Bu vahşeti kim durdurabildi? Hangi devlet, “Bu insanların yaşama hakkı var, neden öldürülüyor, durun!” diyebildi?
Maalesef, adaletsizlik özellikle Müslümanlara karşı acımasızca uygulanmaya başladı. Neden acaba?
Çünkü sadece doğurmayı bilen, ilim ve bilimi tanımak istemeyen, sadece çoğalmayı düşünen bir toplum haline geldik.
Açlık, yoksulluk ve sefalet neden hep Müslüman ülkelerde?
Önce bilime sarılacağız! Müslümanlık bu mudur? Elbette değildir.
Kutsal kitabımızın ilk emri “Oku!” değil mi?
Peki, Müslümanlar neden okumaktan, ilimden kaçıyor?
Neden insan sürüsü halinde yaşıyor?
Sonra da hak, hukuk, adalet arıyor. Bu kafa yapısıyla adaleti nasıl sağlayacaklar?
Amerika’da Trump yönetiminin, bir milyon göçmeni sınır dışı etmek için agresif bir tutum sergileyeceği konuşuluyor.
İlk yıl içinde bu hedefe ulaşmak için en az 30 ülkeyle görüşmelerin sürdüğü belirtiliyor.
Amerika gibi bir dünya devi bir milyon mülteciden rahatsız oluyorsa ve bu huzursuzluk nedeni sayılıyorsa;
Biz, Türkiye olarak 13 milyona yaklaşan mülteciden rahatsız olmamıza neden karşı çıkılıyor?
Müslümanlar öncelikle ilim ve bilimden nasibini almalı.
Unutmayalım; doğurmak ve çoğalmakla adalet kazanılmaz.
Göçmenlerin, Türkiye’nin en büyük beka meselesi olacağını da aklımızdan çıkarmayalım.
**
KÖYLÜNÜN TRAKTÖRÜ, KEÇİSİ DE HACİZ LİSTESİNDE!
“Köylünün traktörüne icra muamelesi yapıldı” haberiyle şok oldum.
Ne kadar zor durumda olduğumuzu, ne denli ekonomik sıkıntı içinde bulunduğumuzu bir kez daha gördüm.
Yargıtay, yerel mahkemenin bu kararını bozdu ve “Çiftçinin traktörü, hayvanı, keçisi haczedilemez” dedi.
Bu karar yüreklere su serpti.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nde görülen davada, herhangi bir araştırma yapmadan çiftçinin traktörüne haciz koyan mahkeme kararı iptal edildi.
Traktörün, tarlada-bahçede kullanıldığından dolayı haczedilemeyeceğine hükmedildi.
Yargıyı kendi haline bırakın.
Yargının herkes tarafından kullanıldığı algısı son bulmalı.
Yargının saygınlığı bu tartışmalarla zarar görüyor.
Toplumda bu kadar bilgi kirliliği yaşanırken, kimse kimsenin söylediğine inanmıyor.
Herkes, kendi bildiğinin doğru olduğunu savunuyor.
Sen, ben, biz, siz... Ayrımcılık tavan yaptı.
Tutuklu öğrencilerin polise bıçak, balta, sopa, taş attığı iddiaları dolaşıyor.
Millet bu kargaşada neyin doğru olduğunu öğrenemiyor.
Beklemeyi bilmeliyiz. Eğer bu iddialar doğruysa, belgeleriyle ortaya konmalı.
Ama ne yazık ki, bunu da yapamıyoruz. Bilgi kirliliği her yerde.
Sokakta hak aramak ve saldırmak bize daha ne acılar getirecek, göreceğiz.
İnşallah bu acıları yaşamayız.
Orta Doğu’da sorunsuz tek ülkeyiz.
Ancak huzurumuz bozulmak isteniyor.
Bunun farkına varmazsak sonumuz ne olur, bilmiyorum…
**
DÜŞÜN, ÖĞRETMENİN YAKASINDAN!
Resmi adıyla Özel Proje ve Program Uygulayan Okullar, yani proje okulları, 2014 yılında yürürlüğe girdi.
Bu okullar, ulusal veya uluslararası projeler yürüten eğitim kurumlarıdır.
Proje okullarında tekstilden spora, bilişimden sanata kadar birçok alanda uzmanlaşma mümkündür.
Bu okullarda görev yapan öğretmenlerimiz çok değerlidir.
Onların elinde yetişen öğrenciler, hedefledikleri mesleklere rahatlıkla ulaşabiliyor.
Eğitim ve disiplin en üst düzeydedir.
Bu okullara köylerden, kasabalardan gelen öğrencilerimiz de sınavla yerleşir.
Maalesef, bazı uygulamalarda 50 yıl öncenin zihniyeti hâlâ sürüyor.
Öğretmeni rahatsız eden, onu çocuklarından, ailesinden ayıran uygulamalar, hizmet değil zulümdür.
Sayın Milli Eğitim Bakanı, bu öğretmenler için,
“20 yıldır aynı okulda çalışıyorlar, biraz da başka okullarda çalışsınlar” diyerek çağ dışı bir yaklaşıma imza atıyor.
Bu zihniyet, 50 yıl öncenin anlayışıdır.
Maalesef, bu süreçte bir arpa boyu yol alamamışız.
Böyle bir durum, bırakın Türkiye’yi, Suudi Arabistan’da bile yaşanmaz.
Hani Türkiye çağdaş ve medeni bir ülkeydi?
Bu çağdışı uygulama nasıl yaşanır?
Bu nasıl köhne bir zihniyettir?
AK Parti 23 yıldır iktidarda.
“Artık yeter, biraz da muhalefet olsun” demek kimsenin haddine değildir.
Buna sadece millet karar verir. Sandıkla gelir, sandıkla gider.
Sayın bakanlara sesleniyorum:
Milleti üzecek çalışmalardan elinizi çekin.
Milli birliğimize zarar veriyorsunuz.
50 yıl önceki zihniyetle bu ülke yönetilemez.
İktidarınızı zora sokan da bu çağdışı uygulamalardır.
Bırakın artık bu kısır düşünceleri!
**
ONLAR, AYDIN’IN GURURLARI!
Merhum Aziz Kılınç, Aydın’ı boksta temsil eden önemli bir isimdi.
Milli boksördü. Aynı zamanda Dünya Amatör Boks Birliği (IBA) kokartlı uluslararası hakemdi.
Nazilli’de yaşarken hayata veda etti. Ardında güzel izler bırakan bir liderdi. Mekânı cennet olsun.
Oğlu Yavuz Kılınç da babasının izinden gidiyor ve başarıdan başarıya koşuyor.
Aydın İl Spor Müdürlüğü ve Nazilli İlçe Spor Müdürlüğü kadrosunda boks antrenörü olarak görev yapıyor.
Aynı zamanda Türk Boks Milli Takımı’nın baş antrenörlerinden biri.
07-12 Nisan 2025 tarihleri arasında Karabük’te düzenlenen
Okul Sporları Gençler-A Erkekler ve Kadınlar Türkiye Ferdi Boks Şampiyonası’na ilimizi temsilen katıldılar.
Şampiyonayı 3 altın madalya ile tamamlayarak büyük başarı elde ettiler:
· 48 Kg Simge Bekler: Genç Kadınlar Türkiye 1.si (Üçüncü kez Türkiye Şampiyonu)
· 51 Kg Tevfik Akkaş: Genç Erkekler Türkiye 1.si (Dördüncü kez Türkiye Şampiyonu)
· 63,5 Kg İbrahim Alp Bakır: Genç Erkekler Türkiye 1.si (Beşinci kez Türkiye Şampiyonu)
Aydınlı genç sporcuların bu başarısı ilde büyük sevinç yarattı. Antrenör Yavuz Kılınç, “Aydın’dan en az 3-4 milli sporcu çıkarmak istiyoruz. Bunun için çok çalışıyoruz. Boksta Aydın’ın yüzünü güldürmekte kararlıyız” dedi.