Latmos (Beşparmak) Dağları’nda; Didim’e içme suyu sağlaması için planlanan Beşparmak Barajı, Azap Gölü Ulusal Sulak Alanı ve Karacahayıt Göleti arasında bulunan, Söke’ye bağlı Yeşilköy ve Karacahayıt sınırları içindeki Gökbel mevkiinde açılması planlanan Kırma Eleme Tesisi için Aydın Valiliği'nce verilmiş olan "ÇED- Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir" kararının iptali için açılan davanın bilirkişi keşfi gerçekleşti.
''FAALİYETLERİN DURDURULMASI İÇİN MAHKEMEYE BAŞVURULMUŞTU''
Yüzlerce yıldır atalarının geleneksel yaşamını sürdürdüğü bölgede açılması planlanan madencilik faaliyetleri nedeniyle, her iki köyde yaşayan insanların sağlığının olumsuz etkilenmemesi, geçim kaynaklarının azalmaması, su havzalarının kirletilmemesi ve en önemli geçim kaynakları arasında olan zeytinciliğin zarar görmemesi için Latmos Platformu'nun gönüllü hukukçusu Mehmet Cilsal tarafından hazırlanan dava dilekçesi, Yeşilköy Muhtarı Bülent Dalkılıç ve Karacahayıt Muhtarı Nebil Kırca tarafından yürütmenin ve faaliyetin durdurulması istemiyle İdare Mahkemesine başvurulmuştu. Açılan davanın bilirkişi keşfi bugün projenin planlandığı Gökbel mevkiinde gerçekleştirildi.
''ŞİRKETİN TEMSİLCİLERİ VE AVUKATLARI KEŞFE KATILMADI''
Vatandaşların yoğun katılımı ile gerçekleşen bilirkişi keşfinde Yeşilköy Muhtarı Bülent Dalkılıç ve Karacahayıt Muhtarı Nebil Kırca’ya destek olmak için Aydın, Kuşadası, Didim, Akbük, Söke, Bodrum ve İzmir’den duyarlı sivil toplum örgütleri katıldı. Bilirkişi heyeti faaliyetin yapılacağı alanda incelemelerde bulundu. Davanın avukatı Mehmet Cilsal’dan ve muhtarlardan bilgi aldılar. Şirketin temsilcileri ve avukatları keşfe katılmadı. Planlarda önemli doğa alanı, mera ve organik zeytincilik yapılan bölge olarak geçen bir yerde bu tür faaliyetlerin yapılamayacağını söyleyen davanın avukatı Mehmet Cilsal yapılan hukuk mücadelesinin köylülerin lehine sonuçlanması gerektiğini söyledi.
''MADENLER DOĞADA GERİ DÖNÜLMEZ TAHRİBATLAR BIRAKMAKTADIR''
Bilirkişi keşfi kapsamında açıklama yapan Kuşadası Ekosistemi Koruma ve Doğaseverler Derneği Başkanı (EKODOSD) Bahattin Sürücü, ''Latmos’un eşsiz güzellikteki jeolojik oluşumları sadece maden gözüyle bakılarak muhteşem doğada geri dönülmez tahribatlar yaratılmaktadır'' diyerek, ''Farklı büyüklükte, yuvarlak biçimli bloklarıyla birbiri üstüne yığılan Latmos’un kayaları, milyonlarca yılda oluşarak kendine has aşınma biçimleriyle birçok figürün ortaya çıkmasına neden olmuştur. Doğanın bu muhteşem oluşumları geçmişten günümüze insanları çok etkilemiştir.
''BÖLGE 8 BİN YILLIK TARİHE EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR''
''8 bin yıl önce burada yaşayan insanlar dağın büyülü coğrafyasından etkilenmişler, gizemli görüntüler oluşturan kayaların yüzeyine üslup ve tema açısından benzersiz dünya kültür miras özelliği taşıyan insan şekilli kaya resimlerini yaratmışlardır. Bölge tarihindeki en eski resim sanatçılarının yaptığı kaya resimlerinden bazıları planlanan tesisin yakınlarındadır. Birbiri üzerine yığılı duran engebeli kayalarda, sayısız mağaralarda kaya resimlerini aramak oldukça uzun zaman, dikkat, sabır ve performans isteyen bir iştir. Daha tam olarak bu bölgelerde kapsamlı çalışmalar yapılmamıştır.''
''LATMOS BÖLGESİNE BÜTÜNCÜL KORUMA STATÜSÜ VERİLMELİDİR''
''Önemli doğa ve özel bir kültürel miras alanı olan Latmos’un kayaları madencilik faaliyetleriyle bir çırpıda yok edilmektedir. Yok edilen kayaların altında nelerin kaybedildiği bilinmemektedir. Maden faaliyetinin bulunduğu köylerdeki insanların sağlığı bozuluyor, ekonomilerine katkı yapan zeytin ağaçları zarar görüyor, meraları yok oluyor, suları kirletiliyor, hergün geçen maden kamyonları yüzünden toz toprak içinde kalıyor, gürültüden dolayı mutsuz ve sağlıksız bir hayat sürdürüyorlar. Bu bölge korunduğu takdirde gelecekte gelişecek turizm potansiyeli sayesinde öncelikle yöre insanlarının geleneksel yaşamlarının devam etmesini sağlayacak, sosyal ve ekonomik gelişmelerine büyük yararı olacak, Aydın’ın ve ülkemizin Kapadokya gibi önemli turizm destinasyonlarından biri haline gelecektir.''
