TEMA Güzelçamlı Mahalle sorumlusu ve Mahalle Meclisi Tabi Afetler ve Çevreden sorumlu yetkilisi Kemal Arı rehberliğinde gerçekleşen çevre kirliliği eylemine Güzelçamlı Mahalle Meclisi Başkanı Tacettin Binici, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve çiftliğe yakın sitelerde oturan site sakinleri çocukları ile birlikte katılım gösterdi.
BUGÜN SİTE SAKİNLERİ İLE TOPLANARAK HAYVAN ÇİFTLİĞİ SAHİBİ İLE KONUŞMAYA GİTTİK
Yaşananların artık dayanılmaz bir noktaya geldiğini anlatan TEMA Güzelçamlı Mahalle sorumlusu ve Mahalle Meclisi Tabi Afetler ve Çevreden sorumlu yetkilisi Kemal Arı, ‘Uzun bir zamandan bu yana, yaşadıklarımız bizleri gerçekten artık çileden çıkartır dereceye geldi. Sabah akşam aynı pis kokuyla yaşıyoruz. Ağaç dipleri çiftlikten boşaltılan hayvan pislikleri ile dolup taşıyor. Bu pisliklerin üzerinde sayısız sinek koğuşlanıyor ve bu sinekler evlerimize dadanıyor.Yemek yerken, bahçelerimizde otururken, gece yatarken devamlı sinek kovalıyoruz. Kimse bu durumları yaşamak zorunda değil. Bizler yaz ve kış sezonları boyunca bu sitelerde yaşıyoruz, buralar bizim evimiz. Hal böyle olunca, bugün site sakinleri ile toplanarak hayvan çiftliği sahipleriyle görüşmeye ve konuşmaya geldik. Biz durumumuzu ve yaşadıklarımı anlattık ve onlardan da cevaplar almaya çalıştık. Önümüzdeki süre zarfı içerisinde yeniden toplanma kararı aldık ve umarım o zamana kadar bir çözüm üretilerek problemlerimiz çözüme ulaşır’ dedi.
ÇİFTLİK 2014 YILINA KADAR ORGANİK TARIM ÇİFTLİĞİYDİ
Kuşadası’na bağlı Güzelçamlı’da bulunan Tan isimli hayvan çiftliğinin, 2014 yılına kadar organik tarım çiftliği olarak çalıştığını anlatan Kemal Arı, ‘Organik tarım çiftliği demek yani hayvan çiftliği değil ve alt yapısı hayvan çiftliğine uygun değil demektir. 2014 yılında birden bire buraya 6 tane Almanya, Hollanda plakalı tır geldi. Yoldan dönemedikleri için yardım etmeye gittim ve o gün orada öğrendim çiftliğe inek getirildiğini. Burası hayvan çiftliği değil, hayvanları neden buraya getirdiniz diye sormaya çalışsam da o gün tırlar çiftliğe giriş yapmıştı. Getirilen o inekler ile de hayvan çiftliği olarak çalışmaya başladılar ve o günden bu yana da bizim sorunlarımız başladı’ dedi.
HAYVAN ÇİFTLİĞİNE DÖNDÜRÜLDÜKTEN SONRA PROBLEMLERİMİZ BAŞLADI
Bir çiftliğin hayvan çiftliği olabilmesi için belirli kriterlerinin olması gerektiğini anlatan Arı, ‘Hayvan çiftliğinin altyapısı olması lazım. Arıtması olması lazım. Gübreleri bertaraf edebilecek tesislerinin olması lazım.Bu saydıklarımın hiçbir tanesi yok. Hayvanların çiftliğe gelmesi ile birlikte pis koku başladı ve akabinde sineklerle tanıştı mahalleli. Ormanın içerisine pislikleri atmaya başladıkları için çevre kirliliği de başlamış oldu. Evlerimizin olduğu alanın hemen yanı başında bir deremiz var.Bu derenin birkaç sene önce, Mayıs ayının sonuna kadar suyu akardı.Derenin çevresinde yaptığımız incelemeler sonucunda çiftliğin, alanı çevreleyen duvarda delikler açılarak, pis ve atık sularını dereye verdiklerini gördük.Konu hakkında şikayetlerimiz oldu ve firma cezalar da ödedi konu ile alakalı olarak. Sonra vidanjör aldılar ve sıvı atıklarını çekmeye başladılar ancak iki gün önce çevredeki varolan kokunun daha fazla arttığını gördük. Gece alana gelip kokunun kaynağını aradım ve yine çiftliğin delinen duvarından bu pis hayvansal atıkları doğaya bırakıldığını gördüm. Delinen duvardan akıtılan pis atıklar, orman içerisinde yol bularak dere ile birleşiyor. Yağmur yağdığı zaman dere suyu denize akıyor ve böylelikle de denizlerimiz için çok büyük tehdit oluşturmuş oluyor.Kuşadası Belediyesi’nin konu hakkında bilgisi var ancak bizlere yardım edemedi. Gerekli yerlere durumu bildirdim ve şu anda konu hakkında geri dönüş bekliyorum. Neticeyi site sakinleri ile paylaşacağım’ dedi.
ÇEVRE KİRLİLİĞİNİN YANINDA HALK SAĞLIĞIMIZ İLE DE OYNANIYOR
Çiftliğe yakın oturan, yaşadıklarımızı duyan ve buradaki çevre kirliliğini bilen herkesin omuz omuza vererek mücadele etmesi gerekmektedir. Buralar bizim yaşam alanlarımız ve evimiz. Aksi halde bu pis koku ile yaşamaya devam ederiz. Dört yanımızı sinekler sardı ve hayvan atıklarından gelen pis kokuyu gün boyu içimize çekerken özellikle de gece yarısı huzurumuz kaçıyor. Site sakinleri olarak son birkaç aydır sadece bu konuya çözüm arar olduk. Evlere bu kadar yakın mesafede hayvan çiftliği olamaz ve bunun yasal bir kriteri var. Çiftlik sahiplerinden konu hakkında açıklama bekliyor ve çözüm istiyoruz. Sağlığımız büyük tehdit altında. Çocuklarımız ve torunlarımız var ve bizler bu konuya eğilmezsek onlara nasıl daha sağlıklı ve güzel bir gelecek bırakabiliriz ki.