Kırgınlıklar sevgiye dahildir

Abone Ol

Bana verilen bu köşede haftada iki kez dilim döndüğü, aklım yettiğince bir şeyler karalamaya çalışıyorum. Her zaman söylerim, karşıdan bakınca ukala bir tavrım var gibi görünebilir ancak inanın hiç öyle yüksek ukalalık seviyesine sahip bir adam değilim. Herkes kadar ukalayım diyebiliriz. Çok bilmiş tavırlarım vardır ama ben bunun getirisini çok gördüm. Çünkü bunu dozajında kullanmaya çalışıyorum. Dozajında bir çok bilmişlik, bir konu hakkında konuşup tartıştığınız kişiyi de konuşturur ve ondan alacaklarınız daha fazla olur. Her tartışmamda karşımdakinden bireyler almaya çalışırım. Bunda ne kadar başarılı olduğum tartışılabilir belki ama bence bu yöntemin başarısı tartışılamaz.
Bir konu hakkında fikir beyan etmek için önce o konu hakkında bilgiye sahip olmak, sonra bu bilgiyi kendi akıl süzgecinden geçirmek gerek. Bunu yapmadan bodoslama olaya dalarsanız ancak rezil olursunuz. Hele ki bu bodoslama tepkiyi kendiniz değil başkalarının menfaatini korumak veya yalakalığını yapmak için yaparsanız o zaman rezilliği geçer birde rüsva olursunuz.
Ben yazdıklarımdan kendim mesulüm. Doğrularımda benim, yanlışlarımda. Doğrularımı takdir etmek sizin işiniz, yanlışlarımı eleştirmek ise ancak aklı erenlerin ve fikri olanların işi. Aksi bir durumda kalırsak eğer, siz bilirsiniz hodri meydan. Zira unutmamak gerek ki bir hareket hiç ummadığınız kişileri kırıp gücendirebilir. Ama kırgınlıklar da sevgiye dahildir. Çünkü insan ancak sevdiğine darılır.