Aydın SES Gazetesi'nden Mehmet Kavas'ın haberine göre, Türkiye’nin önemli tarım merkezlerinden biri olan Aydın’da Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu ve Efeler Ziraat Odası Başkanı Mehmet Kendirlioğlu, 2024 yılını değerlendirdi. Bu yıl yaşanan tarımsal kuraklık ve yüksek sıcaklıkların Aydın tarımını olumsuz etkilediğini vurgulayan Başkan Kendirlioğlu, bu doğrultuda verim, kalite ve fiyatların beklentilerin altında kaldığını ifade etti.
“FİYATLAR GERİYE DÜŞTÜ”
Tüm çiftçilerin büyük bir özveriyle çalıştığını kaydeden Başkan Kendirlioğlu, “Ancak tarımsal kuraklık ve yüksek sıcaklıklar çiftçimizi zor durumda bıraktı. Üreticilerimiz kabul gibi bir yıl geçirdi. Hem verim kayıpları var, hem kalite kayıpları var hem de fiyat olarak kayıplar var. Geçen seneye göre fiyatlar geriye düştü ya da aynı seviyede kaldı. Enflasyonun yüzde 50 civarında olduğu ülkemizde fiyatların aynı kalması demek alım gücünün neredeyse yarıya düşmesi demektir. Şu anda pamuk fiyatları 23-24 lira civarında. Bu rakam geçen sene 20-21 lira civarında idi. Bir önceki sene ise 17-18 liraydı. Böyle baktığımızda üç senedir fiyatların bazı kalemlerde yüzde 500 arttığını farz edersek fiyatların ne kadar geride kaldığını hesap etmek lazım. Bugün ortalama bir pamuk fiyatının en kötü ihtimalle 1 doların karşılığı olması gerekir. Yani 35 lira civarında olması gerekiyor. Beklentimiz olduğu yıllarda 1 doların üzerine çıkmıştır. Bugün 24-25 lira, herhalde 70-75 sent civarına geliyor. Bu gerçekten kabul edilebilir bir rakam değil. Bu yıl pamuk üreticimiz zarar etti.” dedi.
“İNCİR KORUMA ALTINA ALINMALI”
2024 yılında Aydın incirinin üreticiyi memnun ettiğini dile getiren Kendirlioğlu, “2024 yılında incirde yüzde 15-20 civarında bir verim kaybı oldu ama hem pazarlamada hem de fiyat konusunda incir üreticilerimizin yüzünü güldürdü. İncirin koruma altına alınması lazım. Dünyada başka bir her yerde yetişmiyor ve yetişse bile bu kadar değerli değil. Zeytinde fiyatlar, istenilen bir seviyede değil. Bu durum da üreticimizi üzdü. Zeytin ve zeytinyağını markalı bir şekilde ihraç etmemiz gerekiyor. Böylelikle kazancın en az iki kat artacağını düşünüyoruz. Kentimizde yetişen ürünlerin çoğunda verim kayıpları oluştu. Özellikle domates tarlada kaldı. Bir ürünün tarlada kalması kolay kolay görebileceğimiz bir şey değildi.” diye konuştu.
“DALAMAN ÇAYI PROJESİ ÇOK ÖNEMLİ”
Tarımsal kuraklığın büyük bir sorun olduğunu dile getiren Kendirlioğlu, “Tarımsal kuraklıkla birlikte yaz mevsiminde hava sıcaklığı sürekli yüksek seyretti. Tarımsal kuraklık, bizim en çok canımızı yakan bir konu. Daha önce periyotlar halinde 10-15 yılda bir gelen kuraklıklar, artık daha sık periyotlar halinde gelmeye başladı. Bu durum beş, üç yıla düştü. Bundan sonraki zaman dilimlerinde belki her yıl yaşayacağımız problemlerden bir tanesi. Bu noktada Dalaman Çayı’nın Kemer’e bağlanması projesi çok önemli. Bu gerçekten hayati önem taşıyan bir proje. Aydın tarımının en az 50-100 yıllık geleceğini kurtaracak olan bir proje. Çünkü Aydın tarımı kuru tarıma alışkın değil. Kuru tarım demek Aydın ekonomisinin sulu tarıma göre 10’da 1’e düşmesi demek. Bu kadar büyük bir fark var. Bu yatırımın karşılığı net olarak söylüyorum, 2-3 sene geçmeden amorti eder. Bu projenin bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor. 1 milyon 200 bin metreküp su Dalaman Çayı’ndan Akdeniz’e akıyor. Bizim isteğimiz, suyun Kemer Barajı’na gelip oradan Menderes Nehri’ne akmasıdır. Biz bunu çok önemsiyoruz ve hızlı bir şekilde hayata geçmesini istiyoruz.” şeklinde konuştu.
“ZOR KOŞULLARDA PRİM İSTİYORUZ”
Su sıkıntısından dolayı üreticiler olarak vahşi sulamadan vazgeçmeleri gerektiğini belirten Kendirlioğlu, yağmurlama ve damlama gibi modern sulama teknikleri kullanmaları gerektiğini söyledi. 2025 yılından itibaren Tarım ve Orman Bakanlığı’nın uygulayacağı ‘Planlı Tarım’ modelini desteklediklerini kaydeden Kendirlioğlu, desteklemelerin de çok önemli olduğunu kaydederek “Ürünümüz, piyasa koşullarına göre yeterli kazanç elde ettiğinde biz prim istemiyoruz. Biz sıkıntıda olduğumuz zaman prim istiyoruz.” dedi.