“AİLENİN BİLDİĞİ MEZARIN YERİNİ ÖĞRENDİK”
1943 yılında vefat eden eşi Mustafa Hulusi Özer’in eşi ve babasının da bulunduğu kabrini aileden Muzaffer Ekiz ile birlikte ziyaret eden Kuruüzüm, “Burada Kurtuluş Savaşı sırasında Karacasu’da Kuvayi Milliye hareketini yöneten Nazilli’de milli mücadele kongrelerinin divan başkanlığını yapan Mustafa Hulusi Özer yatmaktadır. Ancak bugüne kadar Mustafa Hulusi Özer’in yaşadığı süre ile ilgili, hayatı ile ilgili yazılar yazılmış olsa da mezarının nerede olduğu bilmiyorduk. Akrabalarının bildiği mezarı son dönemde araştırdık ve Manisa’da yaşayan yeğeni Ali Rıza Özer ile temasa geçtik. Sağlık sebepleri sebebiyle kendisi gelemedi. Mezarı bulamayacağız diye üzülürken torunlarından aynı ada sahip Mustafa Hulusi Özer fotoğrafları bize ulaştırdı. Ardından da Karacasu’da yine torunlarından olan Muzaffer Ekiz beyin mezarın yerini bildiği öğrendik. Kendisiyle birlikte bu anıt mezarı tespit etmenin sevincini yaşıyoruz. Bugün fırsat oldu. Gazeteci kardeşimiz Özgür Bey’le buraya geldik. Bunu Karacasu halkına ve tarihe bir not düşülsün diye haberleştirdik. Sevinçliyiz” dedi.
“VATAN SEVGİSİNİ ANLATAN BİR ŞEREF BELGESİDİR”
Sözlerini sürdüren Kuruüzüm, “Geçmişte Kuvayi Milliye hareketi yöneten, ülkenin kurtuluşu için mücadele eden insanlardan birinin mezarını bulduk ve gelecek nesillerle tanıştırabileceğiz. Yine Kuvayi Milliye grubunda olan Tabak Hacı İbrahim var, Salih Alpbaz var aynı dönemde. Bunları bir bütün halinde düşünüp Kurtuluş Savaşında çektiğimiz telgraf için yapılacak anıtla birlikte bunların hepsini toptan bir proje ile anıtlaştırmak istiyoruz. Burada bulunmamızın sebebi budur. 103 yıl önce bizzat Mustafa Hulusi’nin de içinde olduğu grup Salih Alpbaz, Tabak Hacı İbrahim, Hacı İbrahim Tezcan gibi 28 Karacasu’lunun çektiği bir telgraf vardır. Bir miting yapılıyor Karacasu’da. İzmir’in işgalini reddettiklerini, vatan için ölmeye hazır olduklarını, bunun için sabırsızlandıklarını hemen hükümetten cevap beklediklerini o günün Sadrazamına bildiriyorlar. Bu bizim için şeref belgesidir. Karacasu halkı ben vatanın kurtulması söz konusu olduğu zaman ölmeye hazırım diyecek kadar kararlı ve vatan sevgisi içerisinde olduğunu güzel bir belgesidir” ifadelerini kullandı.
O dönemde yapılan miting hakkında da bilgi veren Kuruüzüm, “28 Mayıs 1919’da Karacasu Dua meydanında yapıldı. Dua meydanının etrafında hükümet konağı Kaymakamlık vardı. Karakol da yakınlardaydı. Basına ve şahsınıza destekleriniz için teşekkür ediyorum. Muzaffer Ekiz’e, Ali Galip Yolcu, Ali Rıza Özer, torunlardan Mustafa Hulusi Özer’e teşekkür ediyorum” dedi. Muzaffer Ekiz ise, “Hem hocam Hüseyin Kuruüzüm’e hem de sizin aracılığınızla basına teşekkür ediyorum. Geç kalınmış olsa da bir Kurtuluş Savaşı değerinin bu şekilde ele alınıp gündeme getirilmesi sebebiyle teşekkür ederim” şeklinde konuştu.
TELGRAFIN ÖNEMİNİ ANLATTI
103 yıl önce çekilen telgrafta yazanlar hakkında da bilgi veren Kuruüzüm şu ifadeleri kullandı: “Karacasu halkı, İzmir işgalini öğrendiği zaman çok anlamlı bir refleksle işgalden hemen 13 gün sonra 28 Mayıs 1919’da Karacasu’da bir miting yaparak işgale karşı çıktığını bir telgrafla o günün sadrazamına hem de olayı protesto ederek bildirmişti. Ve en önemlisi Karacasu halkı bu telgrafta gerektiğinde vatan için ölmeye hazırız demişti. Telgrafın altını Karacasu’yu temsilen Belediye başkanı ve 27 halk temsilcisi imzalamıştı. Bu telgraf yüz üç yıl önceki Karacasuluların Wilson Prensipleri, Birinci Dünya Savaşı, tarih bilinci hakkında neler düşündüklerini pek güzel anlatmakta ve Karacasuluların vatan tehlikeye düştüğü anda vatan için ölmeye hazır olma konusundaki kararlılıklarını haykırmaktadır.”
O TELGRAF
Sadaret Makamına, (Başbakanlık)
Temiz ırk ve soyumuz ile açık bir hakkımız olan memleketimize uzanan tecavüz elinin bugün korsanca İzmir’in işgalini bütün teessürlerimizle haber aldık. Bütün dünya milletleri ve tarihin tanıklığı önünde millî varlığımıza ansızın ve layık olmadığımız ani bir darbe ile hayati bir merkezimize vurulan düşman hançerinin hayatımıza verdiği vatansever azim ve Türklüğe has olan temizlik ve büyüklük ile hayatımızı fedâya bizi hazırladı.
Bugün ilçe merkezinde toplanan büyük halk yaptıkları mitingte arzusu İzmir’in Yunanlılara ilhakını devletlerin halkların hukukuna isyan ile bunda ısrar etmenin bizim için ölüme bir teşvik olmasından başka bir şey ile ifade edilemeyen ve elim akıbetlerine canını fedaya hazırlanan 20 bin kişilik mitingte millet fertleri ölmeye yemin ederek yapılan işgalin kaldırılmasını insan evlatlarının kanının haksız yere dökülmesinden çekinilmesi teşebbüslerine başlanması lüzumunu arza karar verdi.
Gerçi Genel Harb’e katılmamızı temin eden beş altı maceracı komitecinin yanlaş hareketlerinde hasıl olan Wilson’nun adaletli prensibine kanaatle İtilaf Devletlerinin adaletlerinden ümitli olarak silahlar terk edildi ise de ta Selçuklular devrinden miras kalan ve bütün Türk unsuru ie meskun vatanımızın en ufak bir parçasını bile ansızın ilhak ve kesin olarak kayıtsız kalmayarak bütün millet varlığı ile ölmeye hazır ve bizi bu azmimizden hiçbir kuvvetin döndüremeyeceğine son ve kesin karar üzere arz ve bilinen hukukdan vatanımızın muhafazasını isteyerek cevabını makine başında bekliyoruz.
Belediye Başkanı Fevzi
İlhakı red Cemiyeti reisi Müftü Mustafa .
Eşraftan Mustafa,Hafız Necip,Hacı Salih, İbrahim Ethem,Ahmet Tevfik,Ahmet Necip,Sabit,Ahmet Hilmi,Necip, Ahmet,Mehmet Nazmi,Ali,Yusuf,Mehmet Hilmi,Ali Ahmet, Mustafa,Mehmet Şevki,Ali Rıza,Mehmet, Süleyma,Fazılzâde Mehmet, Niyazı,Selanik Muhacirlerinden Şükrü,Salih, Şeyh Mehmet.