Aydın ili, Karacasu ilçesi, Karacaören ve Ataköy Mahalleleri ile Denizli ili, Sarayköy ilçesi, Yeşilyurt ve Hisar Mahalleleri ve Babadağ ilçesi, Karadağ ve Kıranyer Mahalleleri Mevkii’nde kurulması planlanan “Hacıhıdırlar Rüzgar Enerji Santrali (RES) ve Mobil Kırma Eleme Tesisi (15 Türbin-82,5 MWm/45 MWe (Patlatmalı)) Projesi halkta tedirginlik yaratmaya devam ediyor. İlk olarak tapulu arazilere şerh konulmasıyla gündeme gelen ve büyük tepki çeken projede nihai ÇED raporu internet sayfalarında paylaşıldı. Raporda halkın katılmadığı toplantıların halkın katılımıyla yapıldığı şeklinde ibarenin düşülmesi dikkat çekti. Öte yandan ilk olarak Karacasu’da Karacaören ve Ataköy Mahallelerinde yapılacağı duyurulan projenin son duyurularında Karacasu’ya ait Hacıhıdırlar, Dedeler, Palamutçuk ve Işıklar Mahallelerinin de yer alması proje başlamadan büyüdü mü sorusunu akıllara getirdi. Son gelişmelerin ardından AYÇEP Başkanı Mehmet Vergili, Ataköy Mahallesinden çiftçiler Mehmet Ali Dedeoluk, Birol Ekşi ve Karacasu Çevre Derneği kurucu başkanı Cavit Paksoy, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına giderek itirazlarını iletti.

BAKANLIĞIN DUYURUSU

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ilgili mahalle muhtarlıklarına gönderilen duyuruda, “Aydın İli Karacasu ilçesi Hacıhıdırlar, Ataköy, Karacaören, Dedeler, Palamutçuk ve Işıklar Mahallelerinde Enerjisa Enerji Üretim A.Ş tarafından yapılmak istenen Hacıhıdırlar Rüzgar Elektrik Santrali (RES) ve 15 Türbin-82,5 MWm45MWe projesi ile olarak son şekli verilen ÇED raporu çevrimiçi ÇED süreci yönetim sistemi üzerinden bakanlığa sunulmuş ve inceleme ve değerlendirme komisyonunca yeterli bulunmuş olup nihai kabul edilmiştir. Son şekli verilen ÇED raporu https://eced –duyuru.csb.gov.tr adresinde duyurulmuş olup ÇED yönetmeliğine 14. Maddesi1. Fıkrasında “Komisyon tarafından incelenerek son şekli verilen ÇED raporu halkın görüş ve önerilerini almak üzere Bakanlık ve Valilik tarafından askıda ilan ve internet aracılığı ile 10 takvim günü görüşe açılır. Bakanlıkça proje ile ilgili karar alma sürecinde bu görüşler de değerlendirilir. Bakanlık halktan gelen görüşler doğrultusunda rapor içeriğinde gerekli eksikliklerin tamamlanmasını, ek çalışmalar yapılmasını ya da komisyonun yeniden toplanmasını isteyebilir” denilmektedir” ifadeleri yer aldı.

GÖRÜŞ VE ÖNERİLER BİLDİRİLECEK

Duyuru, “Bu nedenlerle Hacıhıdırlar Rüzgar Enerji Santrali (RES) 15 Türbin-82,5 MWm45MWe projesi hakkında ÇED yönetmeliğinin 14. Maddesi gereğince halka duyurulması gerekmektedir. Nihai olarak kabul edilen Çevresel Etki Değerlendirmesi raporu 10 gün halkın görüşüne açılmış olup, görüş ve öneriler için bu süreç içerisinde Valiliğimize, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü veya Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımıza müracaat edilebilir. Proje için Bakanlığımıza ÇED raporuna son şeklinin verilmesi kararına dair iş bu yazımızın ÇED yönetmeliği gereği 10 takvim günü ilan edilmesi ve ilan edildiğine dair tutanağın Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne gönderilmesi gerekmektedir” şeklinde sona erdi.

VATANDAŞLAR KORKU İÇERİSİNDE

Bunun üzerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne giderek itiraz eden Karacasu halkı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına sunulmak üzere dilekçeyi teslim etti. Dilekçede, “Aydın İli Karacasu ilçesi Hacıhıdırlar, Ataköy, Karacaören, Dedeler, Palamutçuk ve Işıklar Mahallelerinde Enerjisa Enerji Üretim A.Ş tarafından yapılmak istenen Hacıhıdırlar Rüzgar Elektrik Santrali (RES) ve 15 Türbin-82,5 MWm45MWe projesi ile ilgili olarak yöre halkına ait yaklaşık 2000 parsel araziye bu şirket tarafından şerh-ipotek konulmuştur. Bu bölgede arazisi olan vatandaşlar, izinsiz olarak arazilerinin kendilerinin rızası olmadan ellerinden alınacağı konusunda kaygılıdır. Yöre halkı yapılması planlanan RES’lerin tepelerdeki ormanlık alanlarda binlerce ağacın kesilerek oradaki habibatın bozulup yok edileceğini düşünmektedir. Kesilen ormanlar küresel ısınmayı destekler ve artırır. Bu nedenle yöre halkı RES’lerin ormanlık alana kurulmasını istememektedir. Her RES türbini yaklaşık 8 dönümlük bir alana kurulur ve yüksekliği 100 metre, kanat uzunlukları yaklaşık 50 metredir. Bu bölgeye ulaşmak için ormanda açılan yollar yaklaşık 30 metre genişliğindedir. Bitki örtüsü temizlenen bu yollar erozyona ve toprak kaymasına sebep olur. Bu yatırımlarda kuşların göç yolları hiç düşünülmemiştir. RES’ler, bütün canlıları tehdit eder. Av ve otlar sahaları daralır. Sayısı çoğalan RES türbinleri, bölgedeki rüzgarın yönünü değiştirerek bulundukları çevrenin mikro iklim yapısını etkileyip iklimsel özelliklerinin kaybolmasına, Babadağ bölgesindeki kar yağışının azalmasına sebep olacaktır. RES kurulacak bölgede elektro manyetik radyosunun yayılımı ve diğer sebeplerden doğacak zararları tamamen önlemeye yarayacak tedbirlerin alınması gerekir” ifadelerine yer verildi.

“BU PATLAMALAR DEPREM ETKİSİ YARATIR”

Dilekçe, “RES’lerin kurulması faaliyetler sırasında patlamalar, çatlak, yarık, mağara ve yer altı boşlukları bozar. Çökmeler ve kırılmalara sebep olur. Yer altı su yollarının değişmesine, suyun daha derinlere inmesine sebep olur. Su kaynaklarını kullanan yerleşim yerleri ve çiftçiler zarar görür, susuz kalırlar. Patlamalar küçük çaplı deprem etkisi yaratır. Taş ocaklarından çıkan ve kalkan tozlar bitkileri yapraklarını kaplayarak solunumu ve fotosentezi engeller. Çevredeki bitkilerin çiçeklenme döneminde döllenmesini önler ve meyve üretimin rekoltesini düşürür. Geçtiğimiz yıllarda bu bölgeden yaklaşık 25 ton kekik ürün hasadı yapan köylülerimiz bu yıl yaklaşık 4 ton hasat yapmıştır. Bu miktar bile yaşananları göz önüne sermeye yeterlidir. Santrali meydana getiren onlarca türbinin bölgeye, canlılara ve insanlara olan etkisi değerlendirmeden ÇED gerekli değildir denilmektedir. Bu uygulama yasalara aykırıdır. Yukarıda saydığımız gerekçelerden dolayı yöreye ve yöre halkına zarar verecek olan bu tesislerin kurulmasının engellenmesini ve vatandaşlarımızın mağduriyetinin önlenmesini arz ederim” şeklinde sona erdi.