Jeotermal santrali borularından çıkan gazları, video olarak kayıt altına alan Metin Aydın, söz konusu görüntüyü, sosyal medya üzerinden paylaştı. Aydın, yaptığı açıklamada, jeotermal santrallere ait boruların İncir Araştırma Enstitüsü'nün tam kenarından geçtiğini ve tüm ovayı kapladığını söyledi. Enstitüde incirin daha kaliteli ve sağlıklı şekilde yetişmesi, çiftçiye daha fazla kazanç getirmesi için araştırmalar yapıldığını ifade eden Aydın, incirin çevresel faktörlerden etkilenme oranlarına da bakıldığını dile getirdi.
2015 yılında yapılan bir araştırmaya atıfta bulunan Aydın, "Geçmişte yapılan bir çalışmada, jeotermal santrallere yakın bölgelerdeki incir ağaçlarının yapraklarında kuruma, dallarında incelme tespit edildi. İncirin içinde bor, krom, mangan ve diğer ağır metaller saptandı. Bu, incir ve zeytinlerin jeotermal santrallerinden çok yoğun bir şekilde etkilendiğini gösteren bir bulgu. Bu bilimsel çalışma, test çalışmasıydı" dedi.
Aydın, jeotermal santrallerden çıkan gazların, havadan ağır olduğu için zamanla toprağa çöktüğünü, ya da yağmurlarla asidik yağmur şeklinde geri döndüğünü ifade etti. Bu durumun, tarımsal ürünlere ciddi zararlar verdiğini ve insanların sağlık sorunları yaşamasına neden olduğunu savunan Aydın, açıklamasını şu şekilde sürdürdü: “İnsanlar kanser olmakta, kronik hastalıklara yakalanmakta ve Aydın ili Türkiye'de ölüm hızı bakımından birinci sırada yer almakta. Dünyada ve bilimde, hiçbir şey tesadüf olarak ortaya çıkmamıştır."
Kentteki hastalıkların ve tarımsal ürünlerin zarar görmesinin sebebinin jeotermal santraller olduğunu iddia eden Aydın, “Jeotermal santraller duman çıkarmaya, Aydın’ı çürük yumurta kokutmaya devam etmekte” diyerek sözlerini tamamladı.