İYİ Parti Aydın İl Başkanı Ahmet Ertürk, Aydın’da İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun katıldığı programda ziraat odası başkanlarının iktidara laf söylemekten korktuğunu ifade etti. Tarım Bakanlığı’nca Aydın’daki ziraat odalarına verilen Çiftçi Kayıt Sistemi dosya veri giriş yetkisinin rüşvet olduğunu söyleyen İYİ Partili Ertürk’e, Aydın Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Mehmet Kendirlioğlu,cevap verdi. Yazılı bir açıklama yapan Kendirlioğlu, “Herkes haddini bilecek had bilmeyenin haddini sandık önümüze geldiğinde bildiririz.” ifadelerini kullandı.
“SİYASET ÜSTÜ BİR ÇALIŞMAYDI”
Kendirlioğlu’nun yazılı açıklamasına İYİ Partili Ertürk’ten cevap geldi. Yazılı bir açıklama yapan Ertürk, şu ifadeleri kullandı: “Bildiğiniz üzere 5 Ekim Cumartesi günü Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu ve geçmiş dönem Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Ahmet Eşref Fakıbaba’nın da katılımlarıyla ana konu başlığı pamuk üreticilerimiz ve çiftçilerimiz olan bir çalışma gerçekleştirdik. Amacımız özellikle coğrafi işaret almış olan Söke Pamuğunun iktidar hırsına kurban verilmesini engellemek, kendi arazisini işleyen çiftçinin yaklaşık 28,00 liraya dayanan maliyetle edeceği zarara dikkat çekmek ve yeni çıkan kararname ile üst üste ekilmeyen tarım arazilerinin devlet eliyle kiraya verilecek olmasının yaratacağı tehlikeleri işaret etmekti. Yaptığımız çalışma her ne kadar İYİ Parti davetiyle yapılmış bir çalışma olsa da, halisane bakabilenler ve gocunacak yarası olmayanlar için siyaset üstü bir çalışmaydı.”
“İKTİDARIN BAYRAĞINI SALLIYOR”
Ertürk, açıklamasına şöyle devam etti: “Siyasetçi olmam yanı sıra, üreten bir çiftçi olarak tarımın ve zirai üretimin önemini her platformda dile getirmişimdir. Mesleki kurumların kuruluşlarının amacı kişisel ikbal ve hırsları büyütmek değil, kendisinden hizmet almak üzere aynı çatı altında birleşen üyelere hizmet vermek ve ilgili makamlara karşı bu üyelerin hakkını savunmaktır. Bu sebeple, bölgenin üreten çiftçileri olarak Ziraat Odası Başkanı Sayın Kendirlioğlu’ndan iktidarın avukatlığını yapmak yerine temsil ettiği çiftçilerin alın terini ve hakkını savunmasını beklememiz abesle iştigal değildir. Hatırlatmak gerekirse, rüzgar nerden eserse o yana dönen, mevcut iktidarların bayrağını sallayarak kendi makamını sağlama almaya çalışan oda başkanlarının ‘sandık tehditlerine’ çok kulak asacak bir muhalefet partisi değiliz. Bilinmelidir ki, her devrin bir Bolu Beyi varsa, o Bolu Beyinin karşısında bir de Köroğlu vardır. Bu minvalde görmüş olduk ki, Aydın Ziraat Odası Başkanı Sayın Kendirlioğlu ve kendilerine bağlı olan ilçe Ziraat Odaları Başkanlarının çoğu, Aydının 4. Coğrafi işaretini almış olan ürünü Söke Pamuğu can çekişirken, çiftçinin sesi olmak yerine iktidarın kalemşörlüğünü yapmayı ya da üç maymunu oynamayı seçtiler. O sebeple onlar kendi ikballeri için iktidara karşı el pençe divan dururken, bizler, ekildikten 55 ile 60 gün sonra ilk suyun verilmesi gereken pamuğu 65-70 gün sonra suyla buluşturan DSİ’nin plansızlığı nedeniyle düşen rekolteyi, icarlı olmayan kendi tarlasını eken çiftçimiz pamuğun kilogram maliyetinin yaklaşık 28 TL, icarlı ekim yapan çiftçilerimiz içinse maliyetinin yaklaşık 35 TL olduğu bir matematik gerçeğinde TARİŞ’in açıkladığı 25 TL kg fiyatını konuşalım.”
“GELİN ÇİFTÇİYİ KONUŞALIM”
Ertürk, açıklamasını şöyle tamamladı: “Önümüzdeki 3 yıl için pamuk üreticisine verilecek desteğin şimdiden 1050 TL olarak sabitleniyor olmasını konuşalım. Siz sayın Kendirlioğlu, teşbihte hata olmazmış. Rüşvet kelimesinin teşbih olduğunu anlamayıp savunmaya geçişinize bakarak bir kere daha söylüyoruz; gelin siz gibi ağzına bir parmak bal çalınan yöneticileri değil, kan kusup kızılcık şerbeti içtim diyen çiftçiyi konuşalım. Ya da Sayın Kendirlioğlu, siz şahsınıza yakışır şekilde pilot bölge olarak seçilip Çiftçi Kayıt Sistemi giriş yetkinizle övüne durun, biz süt ineğini kesime gönderen, hasat yapmadan tarlasındaki karpuzu, soğanı, patatesi süren çiftçimizin halini ahvalini duyuralım. Siz, kendine itibar vatandaşa tasarruf reva gören iktidarla yan yana yürümeye devam edin. Biz çiftçimizle omuz omuza, Ülkemizin Kurucu İradesi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Köylü Milletin Efendisidir’ sözüne bahis köylümüzün, yıllar sonra paydaşı olduğunuz iktidar mensupları tarafından nasıl sefalete mahkum edildiğini, Türk tarımının, Türk çiftçisinin, içler acısı halini haykıralım.”