İYİ Parti Aydın İl Başkanı Ahmet Ertürk, Türkiye’nin mülteci kampına çevrildiğini belirterek, “Hepimizin bildiği üzere ülkemiz 22 yıldır akarsu üstünde kontrolsüz giden yaprak misali seyretmekte ve bu durum özellikle son yıllarda bu ülkenin her bir vatandaşı için büyük tehlike arz etmektedir. Mevzu yönetim basiretsizliği mevzusunu çoktan geçmiştir. Dünyanın en büyük mülteci kampına çevrilen ülkemizde, yadsınamaz bir ulusal güvenlik açığı ortaya çıkmış ve bu açık gün be gün daha da ayyuka çıkmaktadır. Değiştirilen demografik yapı, büyüyen derin yoksulluk ve iktidar eliyle sefalete mahkum edilen halk bir de ortaya çıkan güvenlik zafiyetiyle mücadele etmektedir” dedi.
“2016 yılında sokakta dört kişilik bir mülteci grubunu köpek tekmelediği için uyardığı iddia edilen 18 yaşındaki Mehmet Bayraktar adlı genç aynı uyardığı grupla çıkan kavga sonucunda bıçaklanarak öldürüldü. Ayşegül Aydın'a tecavüz girişimi ve öldürülmesi (2021). 2021 yılının Haziran ayında Ayşegül Aydın adlı 17 yaşındaki lise öğrencisi dershane bitişi evine doğru yürürken A.M isimli Afgan bir sığınmacı tarafından cinsel saldırıya uğradı. Bu saldırıdan 4,5 ay sonra Aydın hayatını kaybetti. Emirhan Yalçın'ın öldürülmesi (2021) Emirhan Yalçın,10 Ağustos 2021 tarihinde iddialara göre bir çocuk parkında arkadaşı Ali Yasin Güler'le oturduğu sırada bilinmeyen sebeplerden Suriyeli grubun ölüm tehditleri ve sözlü saldırılarına maruz kaldı ve bunu takip eden bıçaklama olayı sonucunda öldü” diyen Ertürk, bu kayıpların ülkeye hangi yollardan girdiği belli olmayan sığınmacıların vahşetlerinden sadece birkaçı olduğunu söyledi.
İçişleri Bakanı Ali Yerkiya’ya “729 bin Suriyeli sığınmacı nerededir? Ve bu kayıt altına almayı bile beceremediğiniz hepimiz için tehlike arz eden şahısların yerini tespit etmek için bir eylem planınız var mıdır? Ya da sizin gerekli müdahalede bulunmanız için, bu ülkenin öz vatandaşlarının kaçı daha ölmelidir?” diye soran Başkan Ertürk, tüm iktidar mensuplarına da çağrıda bulundu.
Ertürk, “Gelin Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu’nun ‘Gerekli bürokratik hazırlıkları yapın ve en kısa zamanda mümkünse 3 Kasım 2024’te, yani son kapalı nüfus sayımından yirmi dört yıl sonra yeniden bir kapalı nüfus sayımı yapalım. Bu kadar kaçak ve suçlunun dışarıda elini kolunu sallaya sallaya gezdiği bir memlekette, kapalı, yani sokağa çıkma yasaklı nüfus sayımı artık bir seçenek değil, bir mecburiyettir’ sözlerimize kulak verin ve adresinde bulunamayan yedi yüz yirmi dokuz bin Suriyeli sığınmacının akıbetini öğrenelim” ifadelerini kullandı.