İkinci Dünya Savaşı'nın hemen öncesindeki yıllarda Almanya’nın Herzogenaurach şehrinde Adolf Dassler ve Rudolf Dassler adında iki kardeş yaşamaktaydı. Bu kardeşler ayakkabı yapıp satmak için kendilerine bir atölye açmışlardı ve ismini de Gebrüder Dassler Ohg koymuşlardı. Bu firma genelde atletizimcilere hitap eden modeller yapıyor ve yaptığı ayakkabılar da oldukça kaliteli oluyordu.
İlk başlarda annelerinin çamaşırhanesinde elektrik olmadığı için, bisikletten elde ettikleri enerjiyle, deri parçalarını ayakkabı yapan Dassler kardeşlerden Adi, ayakkabıları üretirken; daha dışa dönük bir karaktere sahip olan Rudi ise satışını gerçekleştirmeydi. İkili en sonunda büyük bir atak yaptı ve amerikalı atlet Jesse Owens ile 1936 yılında yapılacak olan Berlin olimpiyatlarında kendi ayakkabılarını giymesi için anlaştı.
Düzenlenen olimpiyatlarda ABD'li Jesse Owens, gösterdiği muhteşem performans ile Adi ve Rudi’nin ayakkabılarını giyerken toplam 4 altın madalya kazandı ve bunun sonucunda ikilli büyük üne kavuşmuş oldu. Fakat bu durum, iki kardeş arasındaki gerilimi ve kıskançlığı daha da arttırmaktaydı. İşin ilginç tarafı ise Adi ve Rudi’nin anlaşamaması, bu ikilinin eşlerine de yansımıştı ve aynı şekilde eşleri de birbirleri ile geçinememeye başlamıştı. O yıllarda Adolf Hitler’in yükselişi ile birlikte, iki kardeş Nazi partisine katılmış ve hatta Adi, Wehrmacht için savaş botu üretimine katkıda bulunmuştu. İkili arasında gerilim tırmanırken olayların koptuğu an ise: müttefikler İkinci Dünya Savaşı sırasında Herzogenaurach’ı bombalarken; Adi, eşi ile birlikte olaylardan kaçmak için sığınağa geldiğinde, oraya daha önceden gelen Rudi ve karısının yanında, müttefikleri kast ederek:
“Kahrolasılar, yine geldiler” demesi ve rudi’nin ise bu sözün kendisine söylenildiğini sanmasıdır.
İki kardeş arasındaki kavga o kadar ilerlemiştir ki; savaştan sonra Amerikalıların yayınladığı bir istihbarat raporunda, Amerikalılar tarafından yakalanan Rudi’nin, kardeşi Adi tarafından ihbar edildiği yazmaktadır. Takvimler 1948 yılını gösterdiğinde, bu uyumsuz ikili yollarını sonsuza kadar ayırdı ve Aurach Nehri'nin iki yakasında kendi fabrikalarını kurdu. Adi dassler, kendi isminin kelimelerini taşıyan Adidas firmasını, abisi Rudi Dassler ise Puma firmasını kurmuştu.
Bu fabrikalar, Herzogenaurach şehrinde savaş sonrası şehrin kalkınmasına çok yardımcı oluyordu ama bir yandan da bu iki kardeşin kavgası, kasaba halkına kadar sıçramıştı ve kasabayı Adidas’çılar ve Puma’cılar olarak ikiye ayırmıştı.
Zamanla bu ayrım o kadar büyümüştü ki: Adidas çalışanlarının adidas giyen çocukları, Puma çalışanlarının Puma giyen çocuklarıyla oynamamaya, yetişkinler birbirini görünce selam vermemeye başlamıştı. Hatta Adidas'dan birinin Puma’dan biri ile evlenmesi bile yasaklanmıştı.
Bu durum yıllarca büyüyerek devam etti ve artık sadece Adidas çalışanları ve Puma çalışanları ile sınırlı da değildi. Resmen tüm şehir birbirine hasım olmuştu ve Herzogenaurach şehri, yöredeki insanların, birisiyle konuşmadan önce ayakkabısının markasına bakmaya başlamasından dolayı, “eğik boyunların şehri” olarak anılmaya başlanmıştı. Bu kavga böyle devam ederken, Rudi 1974 yılında, Adi ise 1978 yılında öldü. Fakat kardeşler ölse bile hasımlık devam ediyordu. Şirketler birbirini devamlı şikayet ediyordu ve hatta bazı olaylara FIFA bile müdahil olmuştu. Ta ki 21 Eylül 2009 yılına kadar.
İki şirketin CIO'ları 21 Eylül Dünya Barış Günü'ne iki şirketin çalışanlarının katılacağı bir dostluk maçı ayarlanmasına karar verdi ve yapılan maç ile birlikte 61 yıllık hasımlık da son bulmuş oldu.
Trend Haberler
Nazilli’de okul yangını: Gece başlayıp sabaha kadar cayır cayır yandı
Genç mühendis kansere yenildi
Aydın'da acı ölüm: Hız tutkusu sonu oldu
Aydın'da feci kaza! 27 yaşında hayatını kaybetti
Aydın’da feci ölüm: Süt sağarken akıma kapılarak can verdi
Kuşadası'nda zamlara karşı çare sobalar oldu