Sosyal medya hesabından konuyla ilgili açıklamada bulunan Aydıner, üniversiteye akademisyen alımına ilişkin yapılan usülsüzlüğe ortak olmayı reddettiği için ADÜ Rektör Yrd. Cemal İyem’in başını çekiği karalama kampanyasıyla karşı karşıya bırakıldığını belirtti.

Aydıner, açıklamasında şunları söyledi: “31.12.2025 tarihinde ADÜ tarafından Üniversitenin değişik bölümlerine Öğretim Üyesi alınması için ilana çıkılmıştır. Bu ilanda herkes tarafından da konuşulduğu gibi karı koca bir çiften Kadın aday (E.G.Y.D) Siyasal Bilgiler Fakültesi Ekonomi Finans Bölümü Finans ABD'da bir kadro açılmıştır. Kocaya ise Nazilli İİBF'de bir kadro açılmıştır. Ekonomi Finans Bölümündeki söz konusu kadro için E.G.Y.D. isimli bir aday ile birlikte M.G. ve C.G. isimli adaylar başvurmuştur. E.G.Y.D isimli adayın yayınları iktisat alanında olduğu için İktisat hocalarına gönderilmiştir. Gelen Raporlarda diğer adayları başvuruları “İlan Şartına Uymadığı” gerekçesiyle reddedilirken E.G.Y.D isimli aday için olumlu rapor verilmiştir. Ancak herkesin bildiği mevzuat hükümleri gereğince ve çok sayıda idari yargı kararında ve Danıştay Kararında örneğin (EN:2021/4144) açıkça belirtildiği üzere “jüri üyelerinin bilim alanlarının ilan edilen kadronun bilim alanıyla ilgili olması” gerekmektedir. Söz konusu adayın yayınları iktisat alanında olup Finans ABD ve alanı ilgisi olmadığı gibi yukarıda bahsi geçen kanun, yönetmelik hükümlerine göre Finans ABD atanacak adayın jüri üyelerinin Finans alanında olması gerekirken Finans ABD ve alanına atacak adayın başvurusunu iktisat hocaları değerlendirmiştir. Kanun ve mevzuat ihlal edilmiştir. Bu durumda atamanın yapılmasına imza vermek görevini kötüye kullanmak başta olmak üzere çok sayıda suç içerirken, atamaya imza vermek devletin milletin parasını birisinin haksız hukuksuz şekilde almasına hatta çalmasına yardım etmek olduğu açıktır. Atama baştan sona usulsüz ve suçtur.”

“20 YILDIR AK PARTİ’YE OY VERDİĞİMİ SÖYLEDİM”

Dekan Cemal İyem’in atamanın usulsüz olduğunu bildiğini ve jüride yer alan diğer üyelere de bunu imzalatıp suça ortak olmalarını istediğini kaydeden Aydıner, “27.03.2025 tarihinde yapılan SBF Yönetim Kurulu Toplantısında Cemal İYEM bu atamayı imzalamamızı istemiştir. Yapılan oylamada şahsım dahil üç kişi red oyu kullanırken Dekan Cemal İYEM dahil diğer üç kişi evet oyu kullanmıştır. Cemal İyem atamanın usulsüz olduğunu bildiğinden hepimize imzalatıp suça ortak olup bizim de susmamız hareketsiz kalmamız için atamayı yukarından birilerinin istediğini söyleyerek AK Parti imasında bulunmuştur. Yani Dekan Ak Partinin Devletim Milletin parasının çalınmasına yardım etmemizi istediğini ima etmiş, üstü örtülü tehdit etmiştir. Bunun üzerine ben de "AK Partiye 20 yıldır oy verdiğimi böyle usulsüzlük yapılmasını istemek gibi bir şeyin mümkün olamayacağını" "Eğer Ak Parti devletin Milletin parasının çalınmasını usulsüzlük yapılmasını gerçekten istemişse bundan böyle oy vermeyeceğimi karşısına kim gelirse gelsin oy vereceğimi" söyledim. Dekanın atamaya imza atmamız yönündeki söylemleri artınca ortam gerilmiştir.”

Aydın itfaiyesi araç filosunu güçlendiriyor: 40 yeni araç alınacak Aydın itfaiyesi araç filosunu güçlendiriyor: 40 yeni araç alınacak

“SUÇA ORTAK OLMADIM”

Aydıner, “Dekanın kendisine “bu kişi ve kocasının atamasının her yerde konuşulduğunu, bu karı koca kadro açılmasının sebebinin Rektörün bağlantısının olduğu bir gruptan olmaları, dindar ve başörtülü olduğu için açıldığının” konuşulduğunu hem bu söylentiler ayyukaya çıkmış iken üstüne usulsüz atamanın yapılmasının uygun olmadığını atama yapmak istiyorlarsa kendilerinin yapmasını gerektiğini benim bu suça ortak olamayacağımı, üstelik bunun devletin milletin parasını çalmak anlamına geldiği bunun büyük bir şerefsizlik olduğunu söyledim. Dekan bunun üzerine “bizim buraya bir kişi çakma hakkımız yok mu” ne olmuş cemaatten ise yada başörtülü ise mealinde ifadeler kullanınca ben de “Konun kişiler olmadığını devletin parasını haksız alan, çalan kişi ister açık ister başörtülü olsun hem hırsızlık hem suç hem şerefsizlik olduğunu söyledim. Suça ortak olmadığımız için Rektör Yrd Cemal İyem toplantıdan 12 sonra 7.04.2024 tarihinde başta kendisi olmak üzere atamaya evet oyu verenlerin imzası ile hakkımda iftiralar içeren ifadelerin olduğu bir tutanak düzenlemiş ve hakkımda savcılığa şikayette bulunmuştur. Ben de gidip ifademi ve bilgi, belgeleri verdim geldim.” diyerek yaşananlarla ilgili kendini savundu.

“KARAKTER SUİKASTİ YAPILIYOR”

Bahsedilen kadro açılması olayını tüm üniversite bildiğini kaydeden Aydıner, “Karşı çıktığım atamaya ilişkin belgelerde mevcuttur. Atamanın usulsüz olduğu da açıktır. Öncelikle devletin milletin hakkının yenmesine izin veremeyiz, usulsüzlük yaparak hiç kimse için suç işleyemeyiz. Devletin milletin parasının çalınmasına izin vermedim. Usulsüzlüğe ve suça ortak olmadım. Cemal İyem isimli kişinin kanunsuz isteklerini yerine getirmedim. Adı geçen şahıs bu atamada büyük usulsüzlük yapıldığını bildiğinden konuyu başka yere çekerek algı operasyonu ve karakter suikasti yapmaktadır. AK Partiye küfrettiğimi ve başörtüsüne laf ettiğimi söyleyerek güya kutsal değerlere sahip çıkan Cemal İYEM usulsüz atama yapmaya çalışarak devletin milletin hakkının yenmesini, çalınmasını sağlamaya çalışırken hiç kutsal bir değer tanımamasını halkımızın takdirine bırakıyorum. Hakkımda yalan haber yaptırmak yerine benim karşı çıktığım ama kendisinin evet oyu kullandığı atamanın hukuka uygun olduğunu ispatlayarak devlet, milletin hakkı gibi kutsal değerlere sahip çıktığı gibi diğer dini değerlere de sahip çıktığını göstermesi gerekmektedir. İslam dini üzerinden şahsımı karalamaya çalışan Cemal İyem isimli kişinin devletin parasının haksız şekilde birine verilmesinin yani kul hakkına girilmesinin İslam Dininin neresine uygun olduğunu göstermesi gerekmektedir. Olay açıktır: usulsüz atama yapmaya çalışmış ben karşı çıkınca karalama yapmaya, dikkatleri başka yere çekmeye çalışmaktadır. Benim kime oy verdiğimi ne kadar dindar olup olmadığı herkes bilir. Bizim Cemal İyem gibi bir takım değerleri kullanarak bir şeyler ispatlamaya ihtiyacımız olmadığı gibi yaptığımız herhangi bir usulsüzlüğü kutsal değerleri kullanarak saklamak gibi bir tavrımız yoktu” ifadelerini kullandı.

Kaynak: HABER MERKEZİ