CHP’li Dinç, “Fatih Gürer, nereye önerge vereceğini bile bilmiyor” CHP’li Dinç, “Fatih Gürer, nereye önerge vereceğini bile bilmiyor”

1 Mayıs dolayısıyla yazılı bir açıklama yapan Vatan Partili Genişel, şu ifadeleri kullandı: “1 Mayıs 2024’te vatan mücadelesiyle emek mücadelesini birleştirme mecburiyetindeyiz!

Hükümet, ekonomik krizin yükünü emekçilerin sırtına yıkıyor.
Emperyalistlerden borç dilenmeye dayanan bugünkü sistem çözümsüzdür, bitmiştir. Bölgemizde savaş kızışıyor. Türkiye Amerika ve İsrail’in hedef tahtasındadır. Bölücü terör tehdidi olağan üstü artmıştır.
İşçi sınıfımız ve sendikalar siyasal iktidar sorununu da gündemlerine almak göreviyle karşı karşıyadır. İşçi önderlerimizi üreticilerin milli hükümeti için, Vatan Partisi’nde örgütlenmeye ve görev almaya davet ediyoruz. Emekçileri vuran ekonomik kriz ve Türkiye yönelik tehditler
işçi sınıfı ve emekçiler bu 1 Mayıs’a büyük sıkıntı ve zorluklarla giriyor. Türkiye tarihinin çok önemli bir dönemeç noktasındayız. Hükümet, ekonomik krizin yükünü emekçilerin sırtına yıkıyor. Emperyalistlerden borç dilenmeye dayanan bu sistem, başka bir çözüm üretemiyor. İflas etti. Öte yandan ülkemizde, bölgemizde, dünyada yaşanan gelişmeler ülke güvenliğimiz, bağımsızlığımız ve devlet bütünlüğümüz gibi can alıcı konuları da en yakıcı biçimiyle önümüze koymuştur.”

Geniş 1280

“EN BÜYÜK TEHDİTTİR”

Genişel, açıklamasına şöyle devam etti: “Tam da içinde bulunduğumuz bölgede, Filistin’de ve Ukrayna’da olduğu gibi, gittikçe kızışan çatışma ve savaşlarla burun burunayız. Amerikan emperyalizmi ve İsrail, Gazze’de Filistin halkına tarihte eşine ender rastlanan bir kıyım ve katliam uyguluyor. Hemen kuzeyimizde Ukrayna’da Amerikan yayılmacılığına karşı Rusya büyük çaplı bir direnme savaşı veriyor. Türkiye’miz de Amerika ve İsrail’in hedef tahtasındadır. Amerika Doğu Akdeniz’de eşi görülmedik bir askeri yığınak yaptı. Ülkemizi Doğu Akdeniz ve Güneyimizdeki üsleriyle kuşatmıştır. Namlular Türkiye üzerine çevrilmiştir. Amerika ve İsrail, Filistin’de olduğu gibi Türkiye için de en büyük tehdittir. Öte yandan Amerika güdümündeki bölücü terör tehdidi görülmedik boyutta artmıştır.”

“SORUNLARI GÖRMEZDEN GELEMEZLER”

Genişel, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Buna karşılık son yerel seçimlerde halktan darbe alan Hükümet ve devlet ise zaaf içindedir. Anayasa Mahkemesi PKK’nın partisi hakkında açılan kapatma davasını yıllardır sonuçlandırmamıştır. Hatta bölücü partiye devletin kasasından 1 milyar 200 milyon lira para ödenmesini sağlamıştır. Yüksek Seçim Kurulu kanuna aykırı bir şekilde PKK terör örgütünün adamına belediye başkanlığı mazbatası verebilmiştir. İşçi sınıfımız, emekçiler ve sendikalarımız bu sorunları görmezden gelemez. Gündemlerine almak mecburiyetindedir. Emek mücadelesi ile Vatan mücadelesi tarihimizde görülmedik ölçüde birleşmiştir. “Bu konular bizi ilgilendirmez, biz toplu sözleşmemize ve ekonomik taleplerimize bakarız” deme lüksü yoktur. Çünkü ülkemizin bağımsızlığı ve güvenliği olmazsa, hiçbir talebimizin hayata geçirilmesi söz konusu edilemez.”

ÜRETİM EKONOMİSİ VURGUSU

“Vergide adalet ve adil gelir dağılımı üretim ekonomisiyle olur.” diyen Genişel, şöyle devam etti: “İşçi sınıfımızın en büyük ve saygın örgütü olan Türk-İş, bu 1 Mayıs’ta enflasyonu durdurma, vergide adalet ve adil bir gelir dağılım talep etmektedir. Sonuna kadar haklıdır. Ancak bu nasıl olacaktır? Bugünkü dışa bağımlı sistemde bu taleplerin yerine getirilmesi mümkün müdür? Mümkün olmayacağı ispatlanmıştır. Sistemin efendilerinin ekonomik krize karşı sözüm ona tek çaresi, emperyalist tefecilerden borç dilenmek ve enflasyonu indirmek adına emekçi gelirlerini bastırmaktır. 1980’den bu yana 40 yıldır yaşadığımız gerçek budur. Dolayısıyla Türkiye’nin öncelikle bir üretim ekonomisine geçme mecburiyeti vardır. Üretim ekonomisi hayata geçirilmeden ne enflasyonu önlemek, ne kaynak bulmak ve ne de adil bir gelir dağılımı sağlamak söz konusu edilemez. Üretim ekonomisine geçmek de ancak ve ancak üreticilerin milli hükümeti ile olur. Tek çare Türkiye’nin kaynaklarına sahip çıkarak ve bunları üretime yönlendirerek üretim ekonomisini hayata geçirmektir. Bu da siyasal bir iktidar sorunudur. Dolayısıyla işçi sınıfımız ve sendikalar siyasal iktidar sorununu da gündemlerine almak göreviyle karşı karşıyadır. İşçi sınıfımız açısından siyasal alana müdahil olmak ve ağırlığını koymak günleri gelmiş çatmıştır. İşçi önderlerimizi üretim ekonomisini hayata geçirme programının mücadelesini veren öncü partide yani Vatan Partisinde örgütlenmeye ve görev almaya davet ediyoruz.”

“CEZA YAPTIRIMI GETİRİLMELİDİR”

Genişel, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Bugün işçi sınıfımız yüzde 90’a varan büyük bir çoğunlukla sendikal örgütlenmeden ve toplu sözleşme hakkından yoksundur. Bu acı tablo ne yazık ki kronikleşmiş sorun olarak yıllardır önümüzdedir. Başta Çalışma Bakanlığı ve Türk-İş olmak üzere konunun bütün tarafları durumdan şikayetçidir, bunu bir ayıp olarak gördüklerini ifade etmektedirler. Ne var ki bugüne kadar ne hükümetten ne de sendikalardan çözüm için ciddi bir girişim olmamıştır. Oysa çözüm basittir. Tek bir yasa maddesiyle her ne bahaneyle olursa olsun, sendikal örgütlenme çabasını önleyen ve toplu sözleşme sürecine engel çıkartan, bu amaçla işçi çıkarmayı bir silah olarak kullanan işveren hakkında ceza yaptırımı getirilmelidir. Bunu öngören bir yasa maddesi yürürlüğe koymak yetecektir. Vatan Partisi bu konuda yasa bir değişikliği önerisi hazırlamıştır. Önümüzdeki günlerde Meclisin ve kamuoyunun gündemine sunacaktır. Yaşasın Emekçilerin 1 Mayıs Bayramı! 1 Mayıs 2024, işçi sınıfımıza ve tüm emekçilere ve milletimize daha sıkı birleşmek, her alanda daha etkili ve sonuç alıcı mücadelelere atılmak üzere güçlü bir esin olsun!”

Kaynak: HABER MERKEZİ