Efes Antik Kenti'ne bağlı Değirmendere Su Yolu'nda yapılan kaçak kazı kapsamında açıklama yapan Kuşadası Ekosistemi Koruma Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, ''Değirmendere Su Yolu'nda,baca sistemlerinin içine, ağaç dallarından hazırladıkları düzeneklere bağladıkları iplerle inen defineciler tonlarca toprağı yüzeye çıkararak kaçak kazı yapmışlar. En derininin 26 m olduğu bilinen baca sistemlerinin içine ilkel usüllerle inerek hem kendi hayatlarını tehlikeye atmışlar hem de antik yapılara zarar vermişler'' dedi.
'DEĞİRMENDERE SU YOLU ROMA DEVRİNE AİT TEK YAPI KALINTISIDIR'
Efes kazı ekibinden Avusturya Arkeoloji Enstitüsü mimarlarından Gilbert Wiplinger'ın 2008 yılında yapılan, 'Geçmişten Geleceğe Kuşadası Sempozyumu'nda dile getirdiği sözleri hatırlatan Sürücü, Wiplinger'ın, “Efes’e su götüren en uzun ve en genç su yolu M.S. 2. Yüzyılın ortasında inşa edilmiş, 43 km. uzunluğundaki Değirmendere Su Yolu’dur. Değirmendere Su Yolu Kuşadası ilçesi sınırları içinde yer alır ve Kuşadası’ndaki Roma devrine ait tek yapı kalıntısıdır. Bu nedenle, Kuşadası Belediyesi ve Kuşadası halkının bu yapıyı, son yıllarda sıkça meydana geldiği gibi, bozulmaya, yıkılmaya terk etmek yerine değerli bir mimari mücevher olarak değerini bilmeleri gerekir.'' sözlerine dikkat çekti.
'TABİAT PARKI OLARAK KORUMA STATÜSÜ VERİLMELİDİR'
Bölgenin, Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’ne bağlı uzmanlar tarafından kontrolleri yapılarak, tescil işlemlerine başlanığını belirten Sürücü, ''Alanda güvenlik önlemlerinin alınması için ilgili kurumlar bilgilendirilmiş. Efes’e su taşıyan Değirmendere Su Yolu’nun en güzel ve en görkemli yapıları Kuşadası Bahçecik Boğazı içinde yer almaktadır. Bahçecik Boğazı’nın yemyeşil doğasını gümüş bir gerdanlık gibi saran su yolu, Kuşadası turizmi için önemli bir destinasyon olabilir. Efes’e antik dönemde suyun nasıl getirildiğini gösteren mühendislik harikası bu yapıların gelecek nesillere ulaştırılması çok önemlidir. Bu nedenle kaçak kazılara çok dikkat edilmeli, yapılan her kaçak kazı tarihe ışık tutacak birçok verinin kaybolmasına neden olacağı bilinmelidir. Özellikle doğal güzelliği, zengin yaban hayatı ve Değirmendere Su Yolu’nun buradan geçmesi nedeniyle bütüncül koruma sağlayacak Tabiat Parkı/Tabiatı Koruma Alanı olarak bir koruma statüsü verilmelidir.'' dedi.