Didim’de aralarında siyasi partiler, sendikalar ile sivil toplum kuruluşlarının oluşturduğu Emek ve Demokrasi Platformu üyeler, MEB’in yeni eğitim müfredatında yaptığı değişikliklere tepki gösterdi. Eski Adliye binası önünde toplanan platform üyeleri, Atatürk bulvarı üzerinden Kent meydanına yürüdü. Pankart ve döviz taşıyan kalabalığın yürüyüşü, meydanda sona erdi. Kent meydanında düzenlenen basın açıklamasını platform adına Türkan Şener okudu. Şener yaptığı açıklamada MEB’nin müfredat değişikliği ve içeriğine ilişkin şunları kaydetti; “Milli Eğitim Bakanlığı 26 Nisan 2024 tarihinde önümüzdeki yıl 1, 5 ve 9 sınıflarda kademeli olarak uygulanmaya başlayacak olan müfredat değişikliği modelini kamuoyuyla paylaştı. Normal koşullarda müfredat değişikliklerinin içeriğinin ne olacağı ve nasıl bir değişiklik önerildi. Tüm yönleriyle bilim insanları eğitim bilimcileri ve eğitim sendikaların görüşleri alınarak ve her yönüyle tartışarak belirlenmesi gereken bir süreçtir. Ancak milli eğitim bakanlığı ülkenin bugünün ve yarınının yakından ilgilendiren böylesine önemli bir konuda yangından mal kaçırır gibi hareket etmiştir. Hazırlıklarının 10 yıl sürdüğü ifade edilen müfredat değişiklikleri için yalnızca bir hafta değerlendirme süreci belirlenmiş olup eleştiri ve öneriler dikkate alınmadan değişiklikler onaylanmıştır. Milli eğitim bakanlığı müfredat değişiklikleri metninde laik ve bilimsel eğitim gelip geri plana çizilmiştir hatta bu taslakla anayasanın laiklik ilkesi hedef alınmıştır. Bu müfredat programı toplumsal düzenek dini referanslarla düzen etmeyi ve okulları layık eğitimden arındırmayı amaçlamaktadır. Geleceğimiz umudumuz ve kırmızı çizgimiz olan çocuklarımızın eğitim hakkı sözü Türkiye 100 yılı maarif modeli ile ihlal edilip geriye götürülemez. Müfredat değişikliği taslağı başlığı Türkiye yüzyılı maarif modeli olarak belirlenmiş olması da tesadüf değildir. Milli Eğitim Bakanlığı müfredat değişikliklerinde bütün ders kitaplarından milli ve manevi değerler merkezi alınmıştır Ve açıkça görülmektedir ki Milli Eğitim Bakanlığı'nın öncelikli hedefi eğitim müfredatı ve ders kitapları üzerinden iktidarın siyasal ideolojisinin açık veya gizli olarak öğrencilere aktarılmasıdır.
Bu Metin bilimsellikten uzak cinsiyetçi ve Politik bir metin olup iktidar partisinin çağ dışı eğitim manifestosudur. Eğitim kelimesi yerine artık tedavülde olmayan maarif kelimesi kullanılmış olmasından bu çağ dışı ve gerici zihniyetin açıkça göstergesidir. Yani eğitim sisteminde yaşanan cinselleşme kuşatmasının en son ve en tehlikeli aşaması bu taslakta ortaya konulmuştur. Bu nedenle nedir ki eğitim programlarında mevcut olan bilimsel eğitimle ilgili pek çok şey özenle sadeleştirme ya da ayıklamaya tabi tutulmuştur. Bu taslakta cumhuriyet ve laiklik gibi milli değerlere hiç yer verilmemiştir hatta olaylarda Atatürk'ün adı dahi anılmazken 15 Temmuz darbe girişi mi Cihat olarak nitelenmiştir. Milli Eğitim Bakanlığının ÇEDES ve benzeri proje ve protokoller üzerinden başta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere dini vakıf ve cemaatlere alan açarak doğrudan iktidar desteği ile tıpkı bir örümcek ağı gibi bütün eğitim sistemini kuşatmıştır. Eğitim hepimizin ortak meselesidir ve çocuklarımız bizim umudumuzu geleceğimizdir. İşte bu yüzden bizler de Didim emek ve demokrasi Platformu olarak eğitim müfredatı olmaktan daha çok siyasi iktidarın siyasal ideolojik hedeflerini gözeten tek adam rejiminin yaratmaya çalıştığı dini esaslara dayalı toplum modeline temel alan laiklik ve bilim karşıtı cinsiyetçi ve ayrıştırıcı olan yeni müfredatı bütünüyle reddediyoruz.”